Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF), bünyesinde faaliyet gösteren kurumlardan bölgesel ve küresel liderler çıkarmak, varlığa değer katmak ve Türkiye’nin kalkınması amacıyla kurulmuş bir şirket görünümünde olsa da Başkanlığını AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Başkanvekilliğini düne kadar Hazine ve Maliye eski Bakanı damat Berat Albayrak’ın yaptığı bir aile şirketi olduğunu belirten Av. Sevda Erdan Kılıç, 2016 yılında kurulan TVF bünyesinde; Borsa İstanbul, Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıfbank, Botaş, Türkiye Petrolleri, THY (%49,12), PTT, ETİ Maden,Türksat, Çaykur gibi stratejik ve ülkemiz adına yüksek öneme sahip 8 farklı sektörden 23 şirket, 2 lisans ve 46 adet gayrimenkul olduğunu bildirdi.
CHP Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, yaklaşık 35 Milyar Dolar gibi bir kaynağa hükmeden TVF’nunSayıştay tarafından denetlenemediğini, ancak bağımsız denetleme kuruluşları tarafından denetlenebildiğini ifade ederek, “Sadece görüşülmek üzere TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na geliyor. Bu denetim de Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Devlet Denetleme Kurulu (DDK) üyesinin gözetiminde yapılıyor. Cumhurbaşkanı’nın atadığı DDK üyesi tarafından nasıl bir rapor hazırlanacağını kestirmek de zor olmasa gerek” dedi.
“Yatırımlar sadece Katar'dan geliyor ve bu da büyük bir problem”
CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, açıklamasında şu hususları belirtti: “Yüksek kar oranlarına sahip kamuya ait şirketleri bünyesine kattıktan sonra zararettirmesiyle, öğütmesiyle meşhur olan aile şirketi TVF, şimdi ise bünyesindeki Borsa İstanbul’u Katarlılara peşkeş çekmekle meşgul. Başı her sıkıştığında ve sıcak para girişine her ihtiyacı olduğunda soluğu Katarlı dostlarının yanında alan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Katar aşkı dinmek bilmiyor. Bu aşk öyle bir aşk ki savunma sanayimiz için kilit öneme sahip Tank Palet Fabrikası’nı bile 50 milyon dolara Katar’a peşkeş çekecek kadar büyük. Her sıkıştığında Katar'a gidiyor. Yatırımlar sadece Katar'dan geliyor ve bu da büyük bir problem teşkil ediyor.
Daha önce Finansbank, Türk Telekom, Banvit, Digitürk, BMC gibi önemli şirketlerimizi türlü oyunlarla bünyesine katan ve Kanal İstanbul güzergahından dönümdönümarazi satın alan Katarlılar, Türkiye genelinde neredeyse Yalova büyüklüğündegayrimenkule sahip oldular. Katarlılara sağlanan bu kadar imtiyazın kaynağı nereden geliyor?”
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, “Yerli ve milli AKP Genel Başkanı ve damadı, başında bulundukları Türkiye Varlık Fonuüzerinden ülkemizin varlıklarını yabancılara kapalı kapılar ardında, sorgusuz sualsiz satmaktadır.” dedi.
Bir ay önce "Ekonomi pik yaptı." diyen AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın önce millete “acı reçete yazdığını”, şimdi de Borsa İstanbul'un yüzde 10'unu Katarlılara sattığını dile getiren Av. Sevda Erdan Kılıç, “Ekonomi iyi mi, kötü mü? Bu iş de Sağlık Bakanlığı'nın gizlediği vaka sayılarına, TÜİK'in gizlediği enflasyon ve işsizlik sayılarına döndü. Sarayın enflasyonu yüzde 11,89, halkın enflasyonu ise yüzde 30'un üzerindedir. Emekliye, memura, işçiye zam verilirken sarayın enflasyonu reva görülür, ancak halk sokağa çıktığında derin bir girdabın içinde bulur kendini. Ne cebinde parası kalır ne de yaşama sevinci.” ifadesini kullandı.
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik buhranın tek sorumlusunun AKP iktidarı olduğunu kaydetti.
"Krizi çıkaran, AKP iktidarlarının uyguladığı ekonomi politikaları”
Milletvekili Av. Kılıç, açıklamasını şöyle tamamladı: “Krizi çıkaran da 18 yıllık AKP iktidarlarının uyguladığı ekonomi politikalarıdır. Üretimi desteklemeyen, tarımı ithalata dayalı hale getiren, çiftçinin ürününü dalında, toprağında bıraktıran, çiftçinin traktörüne icra yoluyla el koyan, süt ineğini kesmeye zorlayan, istihdam yaratmayıp işsiz bırakan, yandaşlara teşvik, vergi indirimi verip zengin eden, müşteri garantili hastanelerle, otoyollarla, köprülerle, havaalanlarıyla yandaşı besleyen, Hak-Hukuk-Adalet kavramlarını eş-dost-akraba kavramları zanneden bu zihniyetin, hukuk ve ekonomide reform yapacağına inanmak hayalden öteye geçemez.”