CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:
“31 Mart yerel seçimlerinde İzmir için İzmirliler için en önemli vaatlerimizden biri, ‘Geleceğimiz olan çocuklarımızın ve gençlerimizin sağlığıyla, esenliğiyle, eğitimiyle ilgili hizmetleri vermek, İzmir’e Ensarlar’ı TÜGVA’ları sokmamak’ dedik. AKP’liler bizi ‘Projeleri anlatmak yerine insanları ayrıştırmakla’ suçladı. Onlara siyasetin ne olduğunu anlatalım.
Siyaset, en basit haliyle kamu kaynaklarının nereye ve nasıl dağıtılacağı hususudur. CHP’li belediyeler olarak 2019 seçimlerinde, kamu kaynaklarının dernek ve vakıflar eliyle İslamcı cemaatlere aktarmayacağımızı; kamu kaynaklarını kamuya harcayacağımızı ilan etmiştik, bu seçimde de vaadimizin arkasındayız.
KESİLEN KAYNAKLARININ ACISINI ÇEKİYORLAR
Daha önce yaptık, yine yapacağız. İstanbul’da yaptıklarımız ortada. 2019 seçimlerine kadar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan, başta TÜGVA ve Ensar olmak üzere dernek ve vakıflara ayrılan para 847 milyon liradan fazlaydı. 2019 seçimlerinin ardından, bir avuç vakfa aktarılan buradan alındı ve tamamen kamunun ihtiyaçları için harcandı.
Sadece para vermediler kamuya ait binaları da vakıflara bedelsiz verdiler. Cemaatler bu binaları yurt adı altında kullanırken, bizim çocuklarımız KYK yurtlarında asansörlerden düşüp can verdi, akşam yemeklerinde zehirlendi.
İstanbul başta CHP’li belediyelerden kesilen kaynakların acısını çekiyorlar. Hiç kaynak alamadıkları İzmir’i ve diğer illeri de bu nedenle hedeflerine koyuyor. Bugün bizi hedefe koymalarının tek nedeni budur.
BAKANLIKLAR İŞBİRLİĞİ YAPTIKLARI VAKIFLARI GİZLEDİ
Bu yeni değil… Cumhurbaşkanının 2013 yılında ‘Dindar nesil yetiştireceğiz’ hedefini dile getirmesinin ardından, oğlu Bilal Erdoğan’ın eliyle kurdurduğu TÜGVA ve diğer cemaat vakıf ve dernekleri, kamu kaynaklarını bir hortum gibi emerek büyüdükçe, büyüdü. Kamu kaynaklarının bu dernek ve vakıflara, nasıl ve ne şekilde verildiğine dair hiçbir bilgimiz yok. Geçen ay, başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere tüm Bakanlıklara işbirliği yaptıkları dernek ve vakıfları sordum ama elle tutulur, somut hiçbir yanıt alamadım.
Milli Savunma Bakanlığı da Milli Eğitim Bakanlığı da işbirliği yaptıkları dernek ve vakıfların isimlerini açıkça sormama rağmen gizledi; diğer Bakanlar ise sorularıma yanıt dahi vermedi.
GENÇLER CEMAATLERE EMANET EDİLEMEZ
Milyonlarca kaynak aktardıkları bu vakıflar ne iş yapıyorlar? Tüzüklerinde ‘İyi ahlaklı nesiller yetiştireceğiz’ diyen bu vakıflar, iktidarın ‘Dindar nesil’ projesini yürütmeye çalışıyorlar. Oysa Türkiye’de nasıl bir neslin yetiştirileceği Milli Eğitim Temel Kanunu’nda yazılıdır. Yasa, Atatürk ilkelerine bağlı, demokratik laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarının bilincinde’ nesiller yetiştirmeyi hedefler. İlkelerimiz bu kadar açık ve netken, nesiller yetiştirmek Siyasal İslamcı derneklerin, cemaatlerin, vakıfların tekeline bırakılamaz.
AHLAKSIZLIKLARI İLE ANILIYORLAR
‘İyi ahlaklı nesiller” yetiştirmeyi görev edinen bu vakıflarda hemen her gün ahlaksızca skandallar patlak veriyor. İlahiyat Fakültesi öğrencisi kızlarımız, TÜGVA Iğdır Temsilcisinin kendilerini taciz ettiğini iddia etti; aylardır bir soruşturma dahi açılmadı. TÜGVA Kastamonu Koordinatörü, tecavüz suçundan girdiği cezaevinden hemen tahliye edildi. Karaman’da Ensar Vakfı’nın evlerinde 45 çocuğa yönelik istismar olayını biz unutmadık. ‘İyi ahlaklı nesil’ yetiştireceğiz diye yola çıkanları biz bugün sadece tacizle, istismarla, tecavüzle, torpille, kayırmayla ve onlara aktarılan paralarla anıyoruz.
HALKIN ÖNÜNDE İKİ TERCİH VAR
31 Mart’ta halkın önünde iki tercih var. Ya kamu kaynaklarının adları tacizle, tecavüzle gündeme gelen bu vakıflara aktaranları seçecekler ya da kamu kaynaklarını kamunun ihtiyaçlarına harcayanları.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Cemil Tugay, kamunun kaynaklarını kamunun ihtiyaçlarına harcayacağını açıkladı. Tugay, kamunun kaynaklarını çocuklarımızın ve gençlerimizin sağlığına, esenliğine, eğitimine harcanacağını ilan etti; çocuklarımızı, gençlerimizi Ensarların, TÜGVA’lara emanet etmeyeceğini açıkladı. Demokrasinin gereğini, bilimin ve hukukun gereğini yaptı, İzmirli de tercihini buna göre yapacak.