Günaydın, tutuklu bulunan ve rahatsızlığı sebebiyle İzmir Şehir Hastanesinde tedavi altında olan Beylikdüzü belediye başkanı Mehmet Murat Çalık’ı da hastanede ziyaret ederek durumu hakkında bilgi aldı.
Ziyaretler sonrası yaptığı açıklamada “Aslanoğlu ve Soyer’den dolandırıcı çıkmaz” diyen Gökhan Günaydın şu ifadelere yer verdi;
YARGILAMADA GERÇEKLER ORTAYA ÇIKACAK
Şunu söyleyim kendilerini tanırım, Şenol Aslanoğlu ve Tunç Soyer’den dolandırıcı çıkmaz. O insanlardan dolandırıcı çıkmaz. İddianame zaten yazıldı, tensiple beraber yargılama günü başladığında gerçekler ortaya çıkacaktır. Ancak şunu ifade etmeliyim İzmir'de kooperatif üzerinden ev sahibi yapılmaya çalışılan ama bu iş başarılamadığı için paralarını kısmende olsa ödemiş ve evlerine kavuşamamış insanlar var. Yerel yönetimlerin ve kamunun görevi bu sorunu çözmektir. Dolayısıyla bu sorunun çözülmesi için partimiz her türlü katkıyı sağlıyoruz ve aynı zamanda da başkanlarımızın bir an evvel tahliye edilmeleri bekliyoruz.
Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık’ın 21 kilo kaybettiğini ve bu kaybın sağlıklı bir kilo kaybı olmadığını söyleyen Günaydın “Murat başkanı hiç olmazsa adli kontrol tedbiri ile derhal tahliye etmeleri gerekir. Burada kendisinden, annesinden, yakınlarından alınacak bir acı haber sanılandan çok daha büyük etkiler yaratır” dedi. Gökhan Günaydın Murat Çalık ile ilgili açıklamalarında şunları belirtti;
VİCDANLA HUKUKLA AÇIKLANABİLİR TARAFI YOKTUR. MURAT ÇALIK DERHAL TAHLİYE EDİLMELİDİR
Mehmet Murat Çalık tanıdığımız, sevdiğimiz, bildiğimiz bir insandır, çok da başarılı bir belediye başkanıdır. Naif de bir insandır. 19 Mart günü gözaltına alındığında 106 kilo idi şimdi 85 kiloya düştü. 21 kilo kaybetmiş üç dört aylık zaman dilimi içerisinde ve bunu uzun boylu Mehmet Murat Çalık’ın göğsünden, omuzlarından hissedebiliyorsunuz. Yani sağlıkla ilerleyen bir kilo kaybı kesinlikle değil. Üstelikte süreç çok can yakıcı bir süreç çünkü burada araştırma ve eğitim hastanesinde İzmir’de kendisi hakkında geçirdiği lösemi ve lenfomanı nüks sınırında olduğuna ilişki rapor verildi, bu raporu kendisiyle birlikte adli tıp İstanbul’a istedi ve zaten hasta olan Mehmet Murat Çalık başkanımız adli tıpa gitti. Adli tıpta “bu raporu kabul etmiyoruz bir de İzmir Şehir Hastanesi’nde rapor alında gelin” dediler. Sonra onu Metris cezaevine sevk ettiler, 5 saatte Metris cezaevinde kaldı oradan tekrar İzmir’e geldi. Bunun vicdanla, hukukla, adaletle açıklanabilir bir tarafı yoktur. Mehmet Murat Çalık örneğin ev hapsi ile bir adli kontrol ile ya da her gün imza zorunluluğu ile tahliye edilmiş olsa acaba kamu vicdanını bundan memnun mu olur yoksa yaralanır mı yoksa bütün bu hastalıklarına rağmen Çalık başkanı burada bir çare tutmak annesinin kardeşlerinin eşinin çocuklarının gözyaşlarıyla beraber tutmak kamu vicdan açısından nasıl bir etki yaratıyor? Bütün bunları ben hangi siyasi partiye oy verirse versin tüm vatandaşlarımızın vicdanına sevk ediyorum. Türkiye büyük bir ülkedir Türkiye bu işlere alet olabilecek bir ülkede değildir savcılığından tabipliğe adli tıbbına kadar tüm kurumların bir an evvel işlerini hakkıyla yapmaları ve Murat başkanı adli kontrol tedbiri ile hiç olmazsa derhal tahliye etmeleri gerekir. Burada kendisinden annesinden yakınlarından alınan bir acı haber sanılandan çok daha büyük etkiler yaratır hiçbirimiz bu etkilerle muhatap olmayalım memleketi bunlarla meşgul etmeyelim ülke adaletle ve bilimle yönetilsin.
TÜRKİYE BÖYLE YÖNETİLEMEZ
Buca cezaevinde tutuklu bulunan araştırmacı Mehmet Ali Çalışkan ziyaretine ilişkinde açıklama yapan CHP Grup Başkan Vekili Gökhan Günaydın “Mehmet Ali Çalışkan burada kent uzlaşısı meselesinden dolayı tutuluyor, yani Türkiye'de bir taraftan bir çözüm süreci olacak bir taraftan Süleymaniye'de silahlar bırakılacak, kimin kimlerle görüştüğü belli olacak diğer taraftan da seçim öncesi Türkiye'nin ikinci büyük Partisi ile üçüncü büyük Partisi seçimde iş birliği yapmış Mehmet Ali Çalışkan da buraya araştırmacı olarak bulgu sunmuş diye Buca'da en yüksek güvenlikli cezaevinde adeta kuyuda tutuluyor. Bütün bunların akılla anlaşılır bir tarafı yoktur, daha dün Ahmet Özer'e aynı suçtan dolayı tahliye verdin ama burada Mehmet Ali Çalışkan tutulmaya devam ediyor. Türkiye böyle yönetilemez adaletin olmadığını artık bütün vicdanlar görüyor”