Yıllardır mağdur edilen Uzel traktör işçilerinin yanı sıra fabrikanın talan edilmesinde en büyük sorumlusunun iktidar olduğunu savunan CHP’li Beko, “Ben iki işçinin intiharını soruyorum, Sayın Bakan bana icra iflas kanununu hatırlatıyor. Bu kaçıncı ciddiyetsiz yanıtsızlık durumu artık sayısını unuttum. Sorulara yanıt yerine sözlük bilgisi yazıp yollayan iktidarın bakanlarını sizin aracınızla halkıma şikayet ediyorum. Bu bir suçluluk göstergesidir” sözleriyle tepki gösterdi.
ÇÖZÜM BULUN ÇAĞRISI
İflas süreçlerinin ardından mağdur olan işçilerin yasal haklarını uzun süredir alamadıklarını hatırlatan Beko, 148 yıllık geçmişe sahip ve Türkiye’nin en büyük traktör fabrikasının iflası sonrası işçilerin halen haklarını aradığını söyledi. Konuyu birkaç kez Meclis gündemine de getiren Beko, Bakan Selçuk’a seslenerek, “Sorularıma yanıt vermiyorsun bari yıllardır mağduriyet yaşayan 1200 fabrika emekçisinin sesine kulak ver. Çok şey istemiyorlar. Ödenmeyen son beş aylık ücretleri, kıdem ve ihbar tazminatları olan ve 90 milyon lirayı bulan yasal haklarını istiyorlar. Hala iflas masasında hak arıyorlar. 2008 yılında batan, 2013 yılında iflası kararı verilen şirketin 2019 yılına kadar satılamayan arsası halen durmaktadır. Fakat içerisindeki paha biçilemeyen makineler talan edilmiştir. Bu konunun acilen çözüme kavuşturulması, işçilerin hakları olan ücretlerinin ve tazminatlarının ödenmesi için gerekli adımların acilen atılması gerekmektedir” çağrısında bulundu.
DEVLET, PATRON, SENDİKA HEPSİ İŞÇİYE KARŞI…
Mağdur olan işçilerin meclisdeki odasında kendisini ziyarete gelerek bilgi verdiklerini ve çare arayan işçiler adına cevap beklediklerini kaydeden Beko, işçilerin her pazar fabrika önünde eylem yaptıklarını belirterek, “Ancak işçiler direnmeye başlayınca bu direnişi kırmak isteyenler de boş durmadı. Direnişe desteğe gidecek olanları arayıp (Orada provokatörler var gitmeyin!) diyerek, direnişi itibarsızlaştırıp, direnenleri yalnızlaştırmak istediler. İşçiler AKP İstanbul İl Başkan Yardımcısıyla görüştüler, aldıkları cevap, (Gidin, başınızın çaresine bakın) oldu. Devlet, patron, sendika hepsi onlara karşı aynı tarafta birleşti. İşçiler ne ücret alacaklarını ne kıdem tazminatlarını alabildi. Toplam 170 milyon liraya yakın alacakları var. Bu arada iki işçi intihar etti ve birçok insanın yuvası yıkıldı. Dedim ya hep olan çalışana oluyor, bedelini hep onlar ödüyor” diye konuştu.
Patronun fabrikanın içini gizlice boşaltıp kendisine ait başka bir fabrikada üretime devam ettiği ve halen daha adi hırsızlık olarak gösterilerek fabrikanın içinin boşaltıldığı iddialarını da dile getiren Beko, işçilerin, yağmalanmadan sorumlu tuttukları iflas dairesi müdürü ile iflas dairesi memurları hakkında savcılığa şikayette bulunduklarını vurguladı. Beko, işçilerin mağduriyeti ve fabrikanın talan edilmesinde en büyük sorumluluğun iktidarda ait olduğunu belirterek, önergeye yanıt vermemenin bir suçluluk halini de ortaya koyduğunu sözlerine ekledi.
BAKAN SELÇUK’UN CİDDİYETTEN UZAK YANITI
CHP’li Beko’nun ciddiyetsiz ve yetersiz bulduğu cevap metni ise şöyle: “Soru önergesine bahsi konu işlemler 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümleri çerçevesinde yürütülmektedir. Sigortalıların hizmet akdine tabi olarak çalıştıran işverenin konkordato ilan etmesi, işveren için aciz vesikası alınması, iflası, iflasın ertelenmesi nedenleri ile işverenin ödeme güçlüğüne düştüğü hallerde geçerli olmak üzere, işçilerin iş ilişkilerinden kaynaklanan üç aylık ödenmeyen ücret alacakları ise Ücret Garanti Fonu kapsamında karşılanmaktadır.”
GERÇEKLER GİZLENİYOR, BİLGİ ALMA HAKKI GASP EDİLİYOR
Beko ayrıca bugüne kadar pek çok işçi ve emekçinin hak mücadelesine destek vermek için Bakan Selçuk’a yönelttiği sorulara ciddiyetsiz ve yetersiz cevaplar verildiğini vurguladı. Beko, “Son iki aydır işçi ve emekçi arkadaşlarımızın haklarını koruyan pek çok soru önergemize ‘istatistikler şu web sitesinde, veriler bu web sitesinde şeklinde ilkokul çocuğuna ders verir gibi ciddiyetten uzak cevaplar veriliyor. Cevap vermiş olmak için verilen bu cevapları kabul etmiyor, gerçeklerin gizlenmemesini istiyoruz. Bu cevaplarla gerçekler gizleniyor ve kamuoyunun bilgi alma hakkı da gasp edilmiş oluyor. Bu konuda sayın bakanı ciddiyete davet ediyorum” diye konuştu.