Türkiye'de asgari ücret tespitinin tek bir işçi üzerinden yapıldığını, bu durumun uluslararası standartlara da aykırı olduğunu savunan Beko, "Asgari ücretle çalışan 10 milyon işçinin tamamı sanki bekarmış gibi düşünülüyor. Bu zamana kadar komisyon işçilerin ailelerini dikkate almamıştır. Komisyon karar verirken 4 kişilik bir aile üzerinden çalışmalar yapması gerekir düşüncesindeyim." değerlendirmesinde bulundu.
Kani Beko, Türkiye'nin, Avrupa ülkeleri arasında asgari ücreti en az veren ülke olduğunu ileri sürdü.
2003 yılında asgari ücretin yıllık tutarı ile 28 cumhuriyet altını alabilen işçilerin 2020 yılında yıllık net asgari ücretle 10 cumhuriyet altını alabildiğini ifade eden Beko, şunları kaydetti:
"Asgari ücret tespit komisyonu çalışmalarında kesinlikle milli gelir artışından ve gayri safi milli hasıladan da asgari ücretle çalışan işçilere pay ayırmalıdır. Adalet halkın ekmeği, işçinin de geleceğidir. Asgari geçim indirimi mutlaka asgari ücretin dışında kalmalı, asgari ücretten kesinlikle vergi alınmamalıdır. 2021 yılı asgari ücreti Kovid-19 salgını dikkate alınarak hesap edilmelidir. Asgari ücret en az 3 bin 100 lira olmalıdır. Türkiye'de asgari ücretle çalışan arkadaşlarımızın yüzde 50'ye yakınının açlık sınırı altında çalıştığını ifade etmek isterim. Asgari ücretle çalışan işçilerin açlık sınırı altında yaşam mücadelesi verdiğini, asgari ücret tespit komisyonu ve TBMM'deki milletvekilleri dikkate almalıdır."
Beko, ayrıca asgari ücretli çalışanlara Ramazan ve Kurban bayramlarında birer maaş ikramiye verilmesini istedi.