Menderes Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Menderes Belediyesindeki yolsuzluk iddialarına ilişkin soruşturmasında 2022 yılının temmuz ayında Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar gözaltına alınmış, ardından da İçişleri Bakanlığı’nca görevden uzaklaştırılmıştı. İki yıl süren iddianame hazırlığı sürecinin ardından Başkan Kayalar, rüşvet aldığı iddiası ile 4 yıldan 12 yıla kadar cezalandırılması talep edilen dava açıldı. Kayalar, bugün ilk kez İzmir 19.Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıktı.
Yaklaşık üç saat süren duruşmanın sonunda mahkeme, tüm sanıkların adli kontrol şartının kaldırılmasına karar verirken duruşmayı 22 Eylül’e erteledi.
Duruşmanın ardından Başkan Kayalar’ın avukatlığını üstlenen İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın şunları söyledi:
“DERHAL GÖREVE İADELERİNİ TALEP EDİYORUZ”
“Türkiye siyasi iktidarın her şeyi kendisine göre belirlemesi anlayışını yani totaliter anlayışının yansımalarını her gün yaşıyor. Bugün de üç yıldır devam eden bir yansımanın sonucuyla karşınızdayız. Menderes halkının oylarıyla seçtiği Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar'ı tümüyle kurgudan ibaret, delilsiz, hukuk dışı, içi boş iddialarla, dedikodularla görevden uzaklaştırdılar. Bu görevden uzaklaştırmaya bir kılıf bulabilmek için de hukuku yine kendilerine haraç kıldılar. Sayın başkan hakkında bir kamu davası açtılar. Bugün bu davanın ilk duruşması yapıldı. Mahkeme sanıkları dinledi, tanıkları dinledi. Kimi eksiklikler nedeniyle duruşmanın eylül ayında devamına karar verdi. Mahkeme sayın başkan hakkındaki iddiaların boş olduğunu, tutarsız olduğunu görmüştür kanımızca. Nitekim Sayın Başkan ve meclis üyemiz Ertan Bey hakkındaki ve diğer sanıklar hakkındaki adli kontrol kararını kaldırdı. Ki bu adli kontrol kararı da bir hukuk garabetinden ibaretti. Çünkü Sayın Başkan'ın delilleri karartma ihtimali olduğunu düşünen Menderes Sulh Ceza Hakimliği Sayın Başkan'nın bu delilleri karartmaması için yurt dışına çıkmasını yasakladı. Biz o zamandan beri diyoruz ki bu deliller yurt dışında değil. Tümüyle dosyanın içerisinde ve tümüyle mahkemenin önünde. Ama bunu yapmalarının tek sebebi delilleri görevde kalırsa delilleri karartırmış algısını yaratmak ve böylece Sayın Başkan'ın görevden uzaklaştırmasını sağlamaktı. Şimdi mahkemenin bu kararından sonra artık İçişleri Bakanlığının, Sayın Başkanı ve Sayın Meclis Üyemizi görevden uzaklaştırmasını haklı kılan hukuki gerekçe de kalmamıştır. Sözde gerekçe de kalmamıştır. Biz Sayın Başkan'ın ve meclis derhal göreve iadelerini talep ediyoruz. Menderes halkının iradesine saygı gösterilmesini talep ediyoruz. Seçimde kazanamadıkları belediyeyi başka yollarla kazanmaya çalışarak demokrasiye olan tavırlarını bırakmalarını talep ediyoruz. Biz bütün bu yargılama süreci göreceksiniz ki ne Sayın Başkan, ne diğer sanıklar, ne meclis üyemiz, hiçbirisi bu dosyadan ceza almayacak. Ama bu davanın sürecinin kendisi bir cezalandırma aracı olarak karşımızda kalacaktır. Duruşmada da söyledim. Karşımızdaki dava Fransız Kafka'nın ‘Dava’ romanında anlatılan hikayenin yirmi birinci yüzyılda canlı ve kanlı olarak yaşandığı bir durumdur. Sayın Başkan da diğer sanıklarda hukuk dehlizlerine sokulup labirentlerde dolaştırılıp yargılamayı sürecinin kendisinin cezalandırma aracı haline getirildiği bir süreçle hukuki mücadelemiz devam edecek. Herkes bundan emin olsun. Ve herkes şunu bilsin ki Menderes halkı kendi iradesine hukuk dışı yollarla gem vurmaya çalışan, kendi iradesini gasp etmeye çalışanlara hiçbir zaman prim vermeyecek. 2024 Mart’ında da vermeyecek.
Siyasi iktidar kaybettiği her belediyeyi idari ve hukuki başka araçlarını kullanarak baskılamayı sürdürecek. Bunu da arttırarak sürdürecek. Bütün belediyeler için bunu yapacak. Kendisinde olmayan bütün belediyeler için yapacak. Biz seçime gittiğimiz günlerde bu konudaki mücadelenin sahada büyüyeceğini ve sertleşeceğini göreceğiz. Ama şunu bilsinler. Her defasında söylüyorum. Her açıklamada söylüyorum. CHP yüz yaşında bir partidir. Kuvayi Milliye'den çıkıp gelmiştir. Bunların hiçbir yaptığı bizi zerre etkilemez. Ne bir adım geri atarız, ne bir eksik söz söyleriz. Bizi höt deyince karşılarında hizaya duranlarla karıştırmasınlar. Burası Cumhuriyet Halk Partisi. CHP’lilerin direnci dirençtir. Cumhuriyet Halk Partililer yedi düvele direnmiş insanların torunlarının bulunduğu partidir. Bunu hiç unutmasınlar ve bu direncimizi görecekler”