GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
8 Ocak 2022 Cumartesi 10:54

CHP heyeti Karaburun'da esnafı dinledi...

İzmir'in Karaburun İlçesi'nde esnafı ziyaret eden CHP heyeti, bir sordu bin ah işitti.

- Normalde ayda 1 tona yakın et sattığını ancak şu an bunun 200 kiloda kaldığını anlatan kasap, şehir merkezine giderken ise önceden 120 TL'lik akaryakıt kullandığını, şimdi bu tutarın 300 TL civarına çıktığını söyledi. Dertli kasap esnafı "Kontağa basmaya korkuyoruz" dedi.

- Piyasanın durma noktasına geldiğini anlatan kuruyemişçi de "Geçtiğimiz iki aya kadar kajuyu getiriyorduk ama dolardaki yükselişten sonra kilosu 300 liraları gördü. O yüzden getirmiyoruz" diye konuştu.

- Terzi esnafı ise "Daha önce bu kış kadar bir yoğunluk yaşamadım. Sökükler dikiliyor, cepler dikiliyor. İnsanlar sonuna kadar giymeye çalışıyorlar" dedi.


SONKALEİZMİR (ÖZEL) - CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, beraberindeki CHP İzmir Milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç, Kani Beko, Tacettin Bayır ve Özcan Purçu ile birlikte Karaburun'da esnaf ziyareti yaptı. CHP heyetine, Karaburun Belediye Başkanı CHP'li İlkay Girgin Erdoğan ve CHP Karaburun İlçe Başkanı Erdal Subaşı eşlik etti. Esnaf ziyareti yapan CHP heyeti, bir sordu bin ah işitti.

CHP İl Başkanı Deniz Yücel'in "İşleriniz nasıl" sorusuna ilçede uzun yıllardır kasaplık yapan esnaf şu yanıtı verdi:

"Rezalet. Ekonominin durumu belli.. Özellikle yılbaşından beri alınan zam kararlarıyla gelen darbe gibi yapılanmayla ne olacağı belli olmayan bir sürece girdik. Korkudan dolaplarımızı bile açamıyoruz, elektrik yanmasın diye. Hep tedbirlerle gitmeye çalışıyoruz. Satışlar inanılmaz düştü. Çay kaşığı ile verilip kepçeyle alınırsa olacağı bu. 1 yıl önce ayda yaklaşık kış sezonu boyunca 1 tona yakın et satarken şu an 200- 250 kilo anca et satıyorum. Bu durumda da satışlar sıfırlandı. Kıymayı 90 liraya satıyorum. Üretim olmazsa, üretime destek olmazsa ne olacak ki. Karaburun'da büyük marketler hariç 5 kasap var. Yaz başında İzmir’e arabamla 120- 130 liraya gidip geliyordum. Şu an bu rakam 300 civarında. Artık araçların kontağına basmaya bile korkuyoruz."

TAMİRAT İŞLERİNDE BÜYÜK ARTIŞ: BU KRİZ BİZE YARADI!

Heyetin görüştüğü mahalle terzisi ise şunları söyledi:

“Bu kriz bizlere çok yaradı. Gerçekten tamirat bir hayli yoğun. Bunun da nedeni herhalde ekonomik. Ben 6 yıldır buradayım. Daha önce bu kış kadar bir yoğunluk yaşamadım. Sökükler dikiliyor, cepler dikiliyor. İnsanlar sonuna kadar giymeye çalışıyorlar. Durumlar hiç iç açıcı değil. Eskiden de tadilat gelirdi ama bu kadar değildi. Bu sene bayağı yoğun. Bana artısı oldu ama ekonomik yönden sanırım zor dayanacağız. Bayağı bir masrafımız var. Mesela elektriğe yüzde 100 zam geldi. ben 500 lira veriyordum, şimdi bin lira vereceğim. Dükkân kirasından fazla elektrik parası vereceğim. Müşteriden fazla para alamazsınız ki... 10 liraya bir yama yapıyoruz. Ekonomik nedenlerden dolayı ben burada durmuyorum. Ekonomik yönden benim bir sıkıntım yok, benim burada durmam bir amme hizmeti gibi oluyor."

“TÜRK KAHVESİ 40 LİRADAN 180 LİRAYA ÇIKTI"

Uzun yıllardır kuruyemişçilik yapan esnaf ise şöyle konuştu:

“Ekonominin durumu belli. Bizim kuruyemiş ve kahve piyasası ithalat ve ihracatta yaşanan eksikliklerden dolayı zaten durma noktasına geldi. Kahvenin fiyatı aldı başını gidiyor. Şu anda Türk kahvesinin kilosunu 180 liraya satıyoruz. Yaz başında 40 liraydı. Kurlardaki oynamalardan sonra bu rakamlara geldi.”

“KİLOSU 300 LİRALARI BULDUĞU İÇİN ARTIK KAJU GETİRMİYORUZ”

CHP'li Yücel’in kuruyemiş fiyatlarını sorduğu esnaf şöyle devam etti:

"Badem Amerika’dan geliyor. Bizim yerli bademimiz kalmadı. Yangınlardan sonra çok sayıda badem ağacı yandı oralarda. Yerli bademin kilosu yaklaşık 200- 250 liradan aşağıya değildir. Onu da bulabilirseniz tabi. Fındığı sene başında 40 liraya alıyorduk şu an 90 lira. Yüzde 110- 120 gibi bir artış var. Badem 70 lira civarlarındaydı, şu an toptanı 130 lira. Böyle olunca tabi alım gücü de düşüyor. Ben de mesela bir yere gitsem 1 kilo et mi yoksa kuruyemiş mi alsam desem, gider et alır evimde onu yerim. Geçtiğimiz 2 aya kadar kajuyu getiriyorduk ama dolardaki yükselişten sonra kilosu 300 liraları gördü. Alıp getirmek sorun değil ama satamadıktan sonra bir anlamı olmuyor. O yüzden hiç getirmiyoruz artık. Soran da olmuyor zaten.”

4 KEZ KPSS'YE GİREN VE ATANAMAYAN HEMŞİRE, SİTEM ETTİ!

CHP'li Yücel, esnaf ziyareti sırasında, hemşire adayı Gözde Akın Kanık’ın da derdini dinledi. Evli ve 1 kız çocuğu annesi olduğunu anlatan 31 yaşındaki Kanık, şunları söyledi:

“Ben 6 yıldır boştayım. 4 yıllık hemşirelik fakültesi mezunuyum. 6 yıldır atanamıyorum. Bizlerin KPSS’ye girdikten sonra bir barajımız var; o da 60 puan. O barajı geçince oluyor. 4 yaşında bir çocuğum var, onunla markete gitmek istemiyoruz. Sütün fiyatı belli. Çok zor geçim. Mülakat bizlerde yok, doğrudan atama yapılıyor. Hemşireye çok ihtiyaç var ama bize maalesef atama yok. Milyonlarca kişi benim gibi atanmayı bekliyordur. Pandemiden dolayı hemşire ihtiyacı çok var ama atama olmuyor. Mesela Diyarbakır’da kuzenlerim vardı, onlar atandılar. Bizim atamalarımızda atama puanı kaç, kaç puanla en son atanmış, hiçbir şey belli değil. Merkezi sistem bakanlık yapıyor her şeyi. O kadar okudum milletime faydalı olmak istiyorum. KPSS’ye 4 defa girdim. Artık benim puanım temmuz ayından sonra geçersiz olacak. Çünkü yeni bir sınav daha olacak. İki yılda bir defa atama yapıldı.”

"ŞEFFAF YAPSALAR KEYFİ HAREKET EDEMEZLER"

CHP İl Başkanı Yücel ise hemşire adayına durumuyla ilgileneceğini belirtirken, şöyle konuştu:

"Kimin kaç puanla atandığını açıklamıyorlar çünkü bu işi şeffaf şekilde yürütmek istemiyorlar, işlerine gelmiyor. Şeffaf yapılırsa bu işler bu kadar keyfi hareket edemezler. İtirazlar daha fazla yapılır, bu haksızlık ve adaletsizlik daha görünür hale gelir. Ama bizler bu konuya eğilelim. Zaten yakın zamanda genel başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu bu atama konusunda yapılan usulsüzlüklerle ilgili sizin gibi arkadaşlarımızla bir araya geldi ve gündeme taşıdı. Biz de CHP olarak üzerimize düşen ne varsa yapmaya çalışıyoruz. Hukuki destek vermeye çalışıyoruz. Ama özellikle hemşirelerin durumunu da inceleyelim ve gündeme getirelim.”