CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, düzenlediği basın toplantısında konuştu.
Erdoğan'a yönelik sert ifadeler kullanan Öztrak, meşhur Hint Atasözü'nü hatırlatarak "İktidar koltuğuna sıkı sıkı yapışmışlar. Eğer birileri oturduğu koltuktan kalkmakta sıkıntı yaşıyorsa kesin altını pisletmiştir. Saray için korku dağları bekliyor" diye konuştu.
İttifak görüşmeleri ile ilgili konuşan Öztrak, "Biz her zamaz istişareden yanayız. Ama, yeter ki bu istişareler milletin gerçek sorunlarını çözmek için yapılsın. Bu son ziyaretlere baktığımızı zaman Erdoğan'ın yönetme kabiliyetini yitiren bir hükümetin koltukları işgal etmeye devam edemeyeceğini gördüğünü gösteriyor." dedi.
Öztrak,İrfan Fidan'ın AYM üyeliğine atanmasına ilişkin de "Cumhurbaşkanı koskoca Yargıtay'ı kendi emellerine alet etmiştir. Buna cüret etmiştir. Bu atama açıkça şunu göstermektedir. Saray yönetimi liyakate değil sadakate bakmaktadır. Sadıkları ödüllendirmek için Anayasa falan dinlememektedir" dedi.
Öztrak'ın açıklamaları şöyle:
"BİZDE TEK ADAM, ADAMCAĞIZ YOK. İNSAN GİBİ İNSAN VAR"
Erdoğan’ın “CHP’de tek adamcağız siyaseti işliyor” demesine ise Öztrak, “Anlaşılan Erdoğan, tek adam unvanından çok sıkılmış kendine ortak arıyor. Bizden tek adam çıkmaz. Bizim Genel Başkanımız Anayasa Mahkemesi’ne kendi istediği üyeyi ışınlamaz. Bizim genel başkanımız TBMM’yi, milletvekillerini vesayet altına almaya kalkmaz. Bizim genel başkanımız seçimde kaybettiğinde mızıkçılık yapmaz, tarafsızlık yemini edip partisinin kongrelerine katılmaz, önüne gelene ‘terörist’ iftirası atmaz. Bizde tek adam yok, adamcağız yok. Bizde insan gibi insan var” karşılığını verdi.
İRFAN FİDAN TEPKİSİ
"İstanbul Adliyesi'nden çıkıp bir çay içmek için Yargıtay'a uğrayan, oradan da AYM'ye ışınlanan İrfan Fidan'ın atama kararı resmi gazetede yayımlandı. Şahsım vesayet rejiminin en müşahas örneklerinden olan, tartışmalı siyasi davaların İrfan Fidan'ı AYM'nin yargıçlığına ışınlandı.
Anayasa Cumhurbaşkanına açıkça diyor ki AYM'ye üye seçeceksen bunları Yargıtay'ın seçtiği üyeler arasından seçeceksin diyor. Cumhurbaşkanı önce İrfan Fidan'ı önce Yargıtay'a atıyor. Sonra dönüyor, Yargıtay'ın AYM üyelerini belirlemek için yapacağı seçimleri İrfan Fidan'ın ataması yapılana kadar bekletiyor. Yargıtay üyelerine talimatla AYM'ye ada gösterecek kişiler arasında gösteriyor.
Cumhurbaşkanı koskoca Yargıtay'ı kendi emellerine alet etmiştir. Buna cüret etmiştir. Bu atama açıkça şunu göstermektedir. Saray yönetimi liyakate değil sadakate bakmaktadır. Sadıkları ödüllendirmek için Anayasa falan dinlememektedir.
Rüşvetten aklanmamış bakan büyülelçi yapılır, sahte diplomalı pehlivan kamu bankası yönetimine getirilir, sahte diploması savunulur. Bunların olduğu yerde İrfan Fidan AYM koltuğuna ışınlanır. Geçmişte de bu hükümet kadroları ne istediğiniz de vermedik dedikleri ortaklarıyla birlikte Anayasa Mahkemesi'ne benzer ışınlamalar yapmışlardır. Sonuç.. Sonuç hüsran oldu."
"AŞILARIN TEDARİKİ GECİKİYOR"
"Neden bu aşıların tedariki gecikiyor. Bu belirsizliğin sebebi nedir? Alman aşıları ne zaman gelecek? Sağlık Bakanı 1.5 milyon doz Alman aşısının ocak ayında geleceğini söylemişti, onlardan da haber yok. Ne oluyor bu aşılara? Bir türlü gelemeyen Çin aşılarına ne kadar para ödedik? Bunları öğrenmek milletimizin hakkı.
Kriterleri hiçbir şekilde taşımayanlar aşılanmaya başlamışsa, milletin aşı sırasına kaynak yapan yapanaysa ne oldu bu aşı adaleti? Millet kendini sahipsiz hissediyor. Biz de milletimiz de bir an önce somut aşı tedarik planını bekliyoruz. "
MİLİTAN ÇIKIŞI
"Şahsım ucube vesayet rejiminde valiler AKP il başkanı, kaymakamlar ilçe başkanı oldu. Hal böyle olunca işsiz kalan ilçe başkanları devlet memurluğuna soyunmaya başladı.
Tekirdağ'da AKP İl Başkanı, imam hatip lisesi öğrencilerinin evlerine takdirnamelerini götürdü. Salgın nedeniyle öğretmenler bile öğrencilerine karne dağıtamadı. Ama AK il başkanı kapı kapı dolaşıp karne dağıttı. Öyle görünüyor ki seçim kaybetme korkusu artık dağları bekliyor. Çocuklarımızın kişisel verilerine, bilgilerine nasıl ulaşabildi? Bu il başkanı bu karnelere nasıl ulaştı? Bu çok ciddi bir suç. Anlaşılan AKP il başkanı karneleri lise müdüründen almış. Devlet memuru olan lise müdürü, küçücük çocukların kişisel bilgilerini hangi yetkisine dayanarak bir siyasi partinin il başkanına verebiliyor. Aslında bu okul müdürünün okulun internet sitesinde yer alan bu resmi işin esasını gösteriyor. Erdoğan'ın partisinin rabia işaretinin okul müdürünün odasında ne işi var? Bu müdürün tek vukuatı da değil. 23 Nisan'da okula bayrak asmamakla gündeme gelen bir müdür bu. Hükümet bu müdür hakkında soruşturma başlatacağına, olayı gündeme getiren, suç duyurusunda bulunan öğretmen sendikasının şube başkanı hakkında soruşturma açıyor. Bu adamın bu cesareti nereden aldığı belli.
Eğer devlet memurları memurluğunu unutup bir siyasi partiye destek olmaya başladılarsa, bir partinin seçimlerde başarısı için mücadele ediyorlarsa onlara memur denmez, onlara militan denir. Bunu sadece biz demiyoruz. TDK sözlüğü böyle diyor. "
"SAYIN ERDOĞAN YÜKSEK FAİZİN SEBEBİ SİZSİNİZ"
Kayınpeder ve damat el ele verip bu ülkenin 128 Milyar dolarını har vurup harman savurdular. Sonra da damat hadi bana eyvallah dedi. Sosyal medyadan vedalaştı. Bir de "Allah da sizin sonunuzu hayretsin" dedi. Saray'ın kibirlisi bu durumda ne yaptı? Günahları damada yıktı, yardımcı pilotları değiştirdi. Ancak anlaşılan yardımcı pilotların da erken emekli edilmesi zamanı geldi. Çünkü yeniden ben yüksek faize karşıyım denmeye başlandı.
Sayın Erdoğan yüksek faize karşıysanız sizin elinizi kim tutuyor. Yeni Merkez Bankası Başkanı mı tutuyor. Anlaşılan yeni günah keçileriniz bunlar olacak. Sayın Erdoğan yüksek faizin sebebi sizsiniz. Bu ekonominin rayına oturması için de ilk sizin o koltuktan kalkmanız gerekiyor. Milletimiz de Allah'a çok şükür bunu görüyor.
Öztrak, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.
Üç milletvekilinin Muharrem İnce’nin kuracağı söylenen partiye geçeceği ve milletvekillerinin Kılıçdaroğlu’na ile görüşeceği iddiaları için Öztrak, “Bu işin başından itibaren söylüyorum. Genel Başkanımız, milletvekilleriyle her istedikleri zaman görüşür. Bunda olağanüstü bir durum yoktur” dedi.
Yunanistan heyetinin gelmesi ve dış politikadaki gelişmeler için Öztrak, “Uluslararası ilişkilerde öncelikle her zaman müzakerelerden yana olduk, olmaya da devam edeceğiz” dedi.
“MİLLET, İLK SANDIKTA SİZİ EVE GÖNDERMEK İÇİN GÜN SAYIYOR”
Öztrak, AK PARTİ Genel Başkanı Erdoğan’ın “Ana muhalefet aktörlerinin hiçbiri bizimle siyaset yarışına girmemiştir” sözleriyle ilgili bir soruya ise şu yanıtı verdi:
“Anlaşılan Erdoğan, herkesi kör, alemi sersem sanıyor. Devri iktidarında 62 milyon dolara sattığı kuruluşlar, kimlerin eseriydi? Kendinin eseri miydi? Bunların içinde sarayın tek bir eseri var mı? Milletin atasından kalan son gümüşleri içine koyduğu, yönetim kurulu başkanı olarak başına oturduğu Türkiye Varlık Fonu (TVF) içindeki mülkler kimin eseri? Ziraat Bankası, Halk Bank, Vakıf Bank, Borsa İstanbul sizin eseriniz mi? Türkiye Petrolleri’ni siz mi kurdunuz? THY, PTT, ETİ Maden, ÇAYKUR sizin eseriniz mi? Hiçbiri. Sizin eserlerinizi saymamızı istiyorsanız sayalım. Sakarya Tank Palet Fabrikası’nın Katar’a peşkeş çekilmesi sizin eseriniz. Saray beslemesi beş müteahhitti dünyada devletten en fazla iş alan ilk on şirket arasına sokmak sizin eseriniz. Ekonomimizi dünyada en yüksek faiz veren ekonomi arasına sokmak sizin eseriniz. Merkez Bankası’ndaki 128 milyar doları har vurup harman savurmak sizin eseriniz. Yokluk, açlık, işsizlik, kuyruklar sizin eseriniz. Milletimiz bunu gayet iyi görüyor. Kimlerin ne yaptığını iyi biliyor. İlk sandıkta sizleri eve göndermek için gün sayıyor.”
Erdoğan’ın CHP’nin bir siyaseti olmadığını, HDP ve İYİ Parti’yi dengede tutarak ittifakı korumaya çalıştığını söylemesine Öztrak, “CHP, bu ülkenin sigortasıdır. Biz hakkı, hukuka, adaleti ve gerçek demokrasiyi getirmenin mücadelesini veriyoruz. Esnaf, çiftçi, emekçi, apartman görevlileri, evlere temizliğe gidenlerin sorunlarına sahip çıkıyoruz. Biz ülkemize halkımızın gözüyle bakıyoruz, sarayın gözüyle değil” diye yanıtladı.
İçişleri Bakanlığı'nın HDP İlçe Başkanlığı'na yapılan görüntüleri paylaşması hakkında Öztrak, "Terör örgütü simgelerinin propaganda malzemesi olarak kullanılmasını makul görmemiz mümkün değildir. Türkiye'de herkesin terörle arasına mesafe koymasını bekleriz" dedi.
AK PARTİ kanadından "erken seçim" yok denilse seçim ziyaretlerinin sürmesi hakkında Öztrak, "Biz istişarelerden yanayız ama yeter ki milletin sorunlarını çözmek için yapılsın. Ama son ziyaretlere baktığımız zaman Erdoğan'ın yönetme kabiliyetini yitiren bir hükümetin koltukları işgal etmeye devam edemeyeceğini gördüğünü gösteriyor. Kamuoyu desteği hızla yüzde elli altına düşüyor. Bu nedenle de ittifakını güçlendirmenin yollarını arıyor. Keşke bu işlerle uğraştığı kadar fakir fukaranın dertleriyle de uğraşsa. Korkunun ecele faydası yok" diye yanıt verdi.