İstanbul Kadıköy'de 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi'nin bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin davanın dördüncü duruşması, dinlenmesi beklenen 7 tanığın "hazır olmadığı" gerekçesiyle 2 Ekim'e ertelendi. Yüzlerce insanın yanı sıra CHP'den Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka ve Suat Özçağdaş ile İstanbul Pendik’te sahil yolunda karşıdan karşıya geçmeye çalışırken bir aracın çarpması sonucu hayatını kaybeden 14 yaşındaki Işıl Öykü Dinç’in ailesi, İstanbul Ümraniye’de bıçaklı saldırıya uğrayan Batuhan Kurt’un ailesi davayı izleyerek aileye destek verenlerden oldu. Nazlıaka, "Geç gelen adalet, Adalet değildir. Artık bu ülkede çocukların mezar taşları üzerinden adaleti konuşmak zorunda kalmak istemiyoruz! Hiçbir çocuğun hayatı; sokakta rastgele ellerinde bıçaklarla dolaşan organize gruplar ya da yetersiz güvenlik sistemlerinin insafına bırakılamaz!" dedi.
Davanın 2 Ekim’e ertelenmesi sonrası Adliye önünde basın açıklaması yapan Nazlıaka şunları söyledi:
"Bugün burada, bir annenin feryadına, bir babanın yasına ses olmaya geldik.
15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin canice katledilmesine karşı sessiz kalmayacağız. İstanbul’un göbeğinde, Kadıköy’de, sıradan bir günde, sıradan bir parkta, bir çocuk hunharca bıçaklandı. 14 gün boyunca yaşam savaşı verdi ve hayatını kaybetti. Evladımız Mattia artık aramızda değil. Bu sadece bir cinayet değil. Bu yaratılan şiddet toplumunun bir sonucudur.
Davaya yeni dahil edilen kamera kayıtları ve bilirkişi raporları, olayın ne kadar organize olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Cinayet sonrasında failler hep birlikte gülerek poz veriyorlar!
Avukatın ve ailenin talebi doğrultusunda silinen kamera kayıtlarından 4 saniyelik bir görüntüye TÜBİTAK üzerinden ulaşıldı.
Buradan sormak istiyorum: Matia Ahmet nasıl korunamadı? Neden olay yeri görüntüleri zamanında celp edilmedi? Silinen kayıtlar neden TÜBİTAK’a ancak ailenin talebiyle gönderildi? İktidar neden ancak kamuoyu baskısıyla harekete geçiyor?
Geç gelen adalet, Adalet değildir. Artık bu ülkede çocukların mezar taşları üzerinden adaleti konuşmak zorunda kalmak istemiyoruz! Hiçbir çocuğun hayatı; sokakta rastgele ellerinde bıçaklarla dolaşan organize gruplar ya da yetersiz güvenlik sistemlerinin insafına bırakılamaz! Talebimiz nettir:
Tüm faillerin, emsal oluşturacak biçimde en ağır şekilde cezalandırılmaları sağlanmalıdır. Bu davadan çıkacak karar sadece Matia Ahmet’in değil, bu ülkede sokağa çıkan her çocuğun güvenliği için bir dönüm noktasıdır.
Ahmet Minguzzi ailesine sözümüz olsun: Mattia Ahmet için adalet yerini bulana kadar bu davanın takipçisiyiz. Tüm çocuklarımız için adalet istiyoruz! Acıda ortaklaşan ailelerin sayısı artıyor ama adalet güçlenmiyor! "