Türkü ERBİL/SONKALEİZMİR- İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grubu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in görevden alınması ve Gürsel Tekin’in kayyum olarak atanmasıyla başlayan CHP İstanbul İl Başkanlığı’na yönelik operasyonlarla ilgili bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
“DEVLETİMİZDEN BEKLENTİMİZ ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALARI”
İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Grubu olarak yaşanan hukuksuz uygulamalarla ilgili bir açıklama ihtiyacı gördüklerini belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetlerini meclis kararıyla uygulamakla hükümlüyüz. Ülkede yaşanan olağanüstü bir durum var ve seyirci kalmamız beklenmemeli. Hepimiz için hayati olan birkaç konu ciddi yara almış durum, en önemlisi demokrasi. Çok büyük bir siyasi partinin, Türkiye’nin en büyük şehrinin il başkanlığına içerde milletvekilleri ve partinin üst düzey yöneticileri varken biber gazlarıyla girilmesi demokrasi açısından sıkıntılı bir durum. Hukuk ile ilgili pek çok sıkıntı var. Asliye Hukuk Mahkemesi görevi olmayan kararlar alabiliyor ve uygulamaya sokabiliyor. Üçüncüsü ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten beri Türkiye’de çok önemli bir temsili olan partinin siyasi yapısının ağır bir şekilde zarar görüyor, saldırıya maruz kalıyor. CHP’nin Türkiye için önemini herkes tekrar tekrar düşünmek durumunda. “Bu partiyi kapatalım” diye düşünen varsa Türkiye’de çok önemli değerlere karşı bu kararı almaya çalışıyor. Bizler siyaset yaparken hangi değerleri temsil ettiğimizi bilerek buradayız. Umuyorum CHP’ye yönelik bu müdahaleler derhal son bulur. Normal bir siyasi düzlemde herkes mücadelesini yapar. Devletimizin tüm kurumlarından beklentimiz herkesi gözeterek korumaları ve üzerlerine düşeni yapmaları. Biz İzmir’de çalışarak, doğrunun yanında durarak birlik beraberlik içerisinde, meclisimizle var olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’li meclis üyeleri adına açıklamayı CHP Grup Sözcüsü Yağmur Yudakul Özkan seslendirdi.
“HUKUKİ DAYNAKTAN TAMAMEN YOKSUN”
Yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Hukukun keyfi uygulamalarla kuşatıldığı, demokrasi ilkelerinin askıya alındığı, Anayasa hükümlerine aykırı biçimde temel hak ve özgürlüklerin yok sayıldığı bir dönemden geçiyoruz. Halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarımız, Ceza Kanunlarıyla bağdaşmayan yöntemlerle görevden uzaklaştırılmakta; belediyelerimiz kayyum eliyle yönetilmeye çalışılmakta; siyaseten iktidarla aynı fikirde olmayan tüm kurumlar ise antidemokratik kararlarla baskı altına alınmaktadır.
İktidarın Cumhuriyet Halk Partisi'ne duyduğu bitmek bilmeyen korkunun yeni tezahürü, bilindiği üzere, 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'nde seçilmiş Başkan ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile Disiplin Kurulu Asil ve Yedek Üyelerinin; İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ihtiyati tedbir kararıyla görevden uzaklaştırılması ve CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum atanması olmuştur.
Oysa Siyasal Partiler Kanunu'nun 21. maddesi, parti kongrelerinin nasıl yapılacağını açık biçimde düzenlemektedir. Parti kongrelerinin, gözetiminde yapıldığı seçim kurulu hâkiminin kararlarının yalnızca Yüksek Seçim Kurulu tarafından kaldırılabileceği ve bu kararların kesin olduğu açıktır. Buna rağmen herhangi bir Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görev alanına girmeyen bu konuda İstanbul İl Yönetimi'nin görevden alınması ve kayyum atanması, hukuki dayanaktan tamamen yoksundur. Bu karar, yargının tarafsızlığına gölge düşürmekte ve yargı eliyle siyasetin dizayn edilmek istendiğini açıkça ortaya koymaktadır.
“MİLLETİN UYARISI NETTİR”
Ancak hukuksuzluk bununla da sınırlı kalmamış; İl Başkanlığımız abluka altına alınmış, giriş ve çıkışlar keyfi biçimde engellenmiş, kolluk kuvvetleri gaz ve güç kullanarak zorla binaya girmiştir. Bu müdahaleye hangi makamın, hangi gerekçeyle karar verdiği dahi açıklanamamıştır. İstanbul İl Başkanlığı önünde yaşananlar, bir kez daha hukuka, demokrasiye ve milletin iradesine karşı bir darbe niteliği taşımaktadır. Buradan sesleniyoruz: Bu aziz milletin savaş meydanlarında kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi'ni darbelerinizle teslim alamazsınız. Kanunsuz ve dayanaksız uygulamalarınızla Türkiye'nin birinci partisine geri adım attıramazsınız. Azim ve kararlılığını milletten alan Cumhuriyet Halk Partisi, ne yaparsanız yapın, geleceğin iktidarıdır.
Milletimizin uyarısı nettir: Hukuktan, demokrasiden ve millet iradesinden elinizi derhal çekin! Çünkü bu ülkenin yarınları, hiçbir baskıya boyun eğmeyen halkımızın kararlılığıyla; yeniden özgürlüğün, adaletin ve gerçek demokrasinin Işığında yükselecektir.”