SONKALEİZMİR-Cumhuriyet Meydanı'ndaki törene CHP Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun ile Ali Öztunç'un yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP ilçe belediye başkanları, milletvekilleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtarlar ve yurttaşlar katıldı.
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir Kadın Kolları Başkanı Nurdan Şenkal Uçar ile CHP İzmir Gençlik Kolları Başkanı Burak Kotan Atatürk Anıtı'na çelenk sundu. Ardından saygı duruşu yapıldı ve İstiklal Marşı okundu.
İSMAİL KAHRAMAN'A TEPKİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, Eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın "Şehirlerin kurtuluş yıldönümleri kutlanıyor. Kesinlikle karşıyım… İzmir'in kurtuluşu 9 Eylül, kim demiş? Ne münasebet. Cihan harbi bitti, müstevliler alacaklarının birkaç kat mislini aldı” sözlerine tepki gösterdi. Öztunç şunları söyledi:
"30 Ağustos Bayramımız kutlu olsun. Birileri 30 Ağustos'tan bir iki gün önce bir yerlerde birtakım açıklamalar yapıyorlar. 'Efendim şehirlerin kurtuluşunu kutlamak yanlıştır. Niye kutluyoruz' gibi saçma sapan söylemlerde bulunuyorlar. Bu birisi maalesef bir dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığı yapmış, bugün de cumhurbaşkanlığında görevde olan biri. Fesli Kadir vardı, hatırlar mısınız? 'Deli, deli Kadir. Deli Kadir'in bıraktığı boşluğu İsmail Kahraman doldurmaya çalışıyor. Unuttuğu şu. Bu millet sizin gibilere prim vermedi, vermeyecek. Biz şehirlerimizin kurtuluş bayramını kutlayacağız. 9 Eylül'de İzmir'de kutlanacak. 12 Şubat'ta benim şehrimde Kahramanmaraş'ta kutlanacak. Bu yüzyıllar boyu devam edecek. Çatlasanız da patlasanız da devam edecek. Sizin derdiniz Kurtuluş Savaşı'yla, 30 Ağustos'la. Biz çok iyi biliyoruz. Az kaldı, son 10 ayları. Millet bunlardan kurtulacak, bunları yollayacak. Hep beraber daha büyük coşkuyla hem bayramlarımızı hem de kurtuluş günlerimizi kutlayacağız. Önümüzdeki yıl 30 Ağustos'ta ben iktidar partisinin milletvekili olarak geleceğimi biliyorum."
TORUN: "İNADINA BAŞARMAK ZORUNDAYIZ"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutlarken şöyle konuştu:
"Vatan toprakları kolay kazanılmadı. Verdiğimiz ulusal mücadele sonucunda cumhuriyetimize kavuştuk. Bugün her ne kadar cumhuriyete kast edenler, demokrasiyi ortadan kaldırmaya çalışanlar, hakkı hukuku gözetmeyenler olsa da inadına başarmak zorundayız. Birlikte başaracağız, mücadele edeceğiz. Bu ülkenin sorunları çözecek sermaye ve insan birikimi var. Tek şeye ihtiyacımız var. O da kaynakları doğru yerde kullanmaya, doğru yönetilmeye. İnşallah onu da ilk seçimde ortaya koyacağız. 9 Eylül'de de İzmir'in kurtuluşunu ve partimizin kuruluş yıl dönümünü kutlayacağız. Nice yıllara diyorum. "
TUNÇ SOYER'DEN BARIŞ MESAJI
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de barış vurgusu yaptığı konuşmasında şunları kaydetti:
"Zaferin, kurtuluşun ve tam bağımsızlığın günü olan 30 Ağustos’ta burada olmak büyük bir gurur. Hasan Tahsin’in ilk kurşunu sıkmadan önceki son sözünü bilir misiniz? 'Sen başla, bitiren bulunur.' Bu olağanüstü kudretli söz, damarlarımızda dolaşmaya devam eden Hasan Tahsin ruhunun şiarıdır. Önümüzdeki tüm engellere sıkılan ilk kurşunun tarifidir. Kurtuluştan kuruluşa uzanan yolun ta kendisidir. Bu yol, bizim yolumuzdur. Mustafa Kemal’in askerlerinin yoludur. Geçen hafta, Afyon’da, bu yüz yıllık yürüyüşümüzü ete kemiğe büründürdük. Zafer yoluna, Kocatepe’den, Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte çıktık. Tam dört yüz kilometrelik bir yürüyüşü başlattık. Yürüdük çünkü biz hürriyetimize aşığız. Yürüdük çünkü bizim vefamız var. Yürüdük çünkü hafızamızı tazeledikçe bu vatana olan bağlılık ve sorumluluğumuz artıyor. Yürüdük, yürüyoruz ve yürüyeceğiz. Kalıcı zaferlerin pusulası daima barışı gösterir. Her hakiki zaferden geriye kalan en büyük miras, barıştır. Zafer ne kadar büyükse barış o kadar kalıcıdır."
"BARIŞA SAHİP ÇIKMAK ZORUNDAYIZ"
Tunç Soyer sözlerini şöyle sürdürdü:
"Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, daima barışmak için savaştı. Bunun tersini yapmanın ise cinayet olduğunu söyledi. Dedi ki: “Savaş zorunlu ve hayati olmalı. Milleti savaşa götürünce vicdanımda acı duymamalıyım. 'Öldüreceğiz' diyenlere karşı 'Ölmeyeceğiz' diye harbe girebiliriz. Lakin millet hayatı tehlikeye uğramadıkça savaş bir cinayettir. Onun bütün zaferleri barış içindi. Bu inanç ve kararlılıkla, milletimize yalnızca tarihin en büyük zaferini değil, aynı zamanda yüz yıldır süren barışı miras bıraktı. Bir zaferi kazanmanın yolu savaştan, o zaferi korumanın yolu ise barıştan geçer. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kazandığımız büyük zaferin ardından sağlanan barışa sımsıkı sahip çıkmak zorundayız. Çünkü barış aynı zamanda refahın ve demokrasinin teminatıdır. Bu nedenle, bu kararlılığımızdan asla vazgeçemeyiz, vazgeçmeyeceğiz. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bugün Zafer Bayramı mesajında diyor ki 'Zaferin ardından bir kahraman olarak Ankara'ya dönen büyük önder cumhuriyet düşünü hayata geçirmek için çalışmaya başlıyor. Bu düşü barışın tatlı güneşi olarak tanımlıyor' Biz de Mustafa Kemal Atatürk'ün evlatları olarak söz veriyoruz ve diyoruz ki. 'Senin kurduğun cumhuriyetin ikinci yüzyılında onu demokrasinin tatlı güneşiyle aydınlatacağız. Barış sözcüğünden rahatsız olanların iki yakası iki dünyada da ellerimizde olacak."
"O ZİHNİYETİN BİR TEMSİLCİSİ"
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel de Eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman'a tepki gösterdiği konuşmasında şunları kaydetti:
"Onlarca cephede zaferler kazanmış, milletin gönlünde ebediyen yaşayacak olan ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal, kazandığı tüm onurlu zaferlere rağmen, 'Harp zaruri ve hayati olmalıdır. Millet hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça, harp bir cinayettir' sözleriyle barışın ne kadar kıymetli olduğunu tüm dünyaya öğretmiştir. Bundan 10 gün sonra tekrar burada buluşacağız. Bu sefer İzmir’in kurtuluşunun 100. yılını kutlamak için yine burada Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya geleceğiz. Dünya’da ikinci bir kent yoktur ki, bir milletin kurtuluş mücadelesi hem o kentte başlasın, hem o kentte zaferle sonuçlansın. İzmir dünyada tektir. Ama buna rağmen; İzmir’in bu özelliğini, Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptıklarını, şehit ve gazilerimizi görmezden gelen, her fırsatta küçümseyen ve itibarsızlaştırmaya çalışanlar hala aramızda yaşıyor. Bir dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığı da yapmış olan İsmail Kahraman da o zihniyetin bir temsilcisi…
"AKP KAMBURUNDAN KURTARACAĞIZ"
Kendilerini eleştiren, saraya yandaş olmayı kabul etmeyen sanatçı, akademisyen, gazeteci, şarkıcı, öğrenci, her kim varsa; Hukuk kurallarını ve adalet sistemini hiçe sayarak, en ağır müeyyideleri uygulayan tek adam zihniyeti; iş kendi çatısı altında rüşvet alan, ihaleye fesat karıştıran, her türlü yolsuzluğu yapan danışmanlara, müdürlere, bakanlara ve yandaşlara gelince sağır, dilsiz ve yüzsüz oluyor. Halkın kursağına girecek iki lokmaya göz dikenler, millete zulüm ederek iktidarlarını korumaya ve daha da zenginleşmeye çalışanlar, bu ülkenin üzerindeki en büyük kamburdur. Buradan, İzmir Cumhuriyet Meydanı’ndan ve Ata’mızın huzurundan halkımıza sözümüz olsun. Bu adaletsizlikleri, bu yoksulluğu, yandaşlarla birlikte ülke kaynaklarının sömürülmesini, 20 yıldır süre gelen baskı, tehdit ve ayrıştırıcı zihniyeti, 30 Ağustos Zafer Bayramımızın 101. Yılında, siyasi tarihin karanlık sayfalarına göndermiş olacağız. Halkımızı, saray ve tek adam yönetiminden, Cumhuriyetimizi saltanat sevdalılarından, Türkiye’yi sırtındaki AKP kamburundan kurtaracağız."