SONKALEİZMİR- CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, SONKALE TV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Son dönemde CHP üyelerine yönelik soruşturma ve gözaltıları değerlendiren Yücel, "Burada CHP'ye yönelik bir hareket olmakla beraber, AKP iktidarının yıllardan beri sürdürdüğü, muhalefeti, kendisinden farklı düşünen, sorgulayan, eleştiren ve itiraz eden kişileri, siyasetçileri, gazetecileri, sivil toplum örgütlerini sindirme, bastırma, susturma politikası var. Diğer yandan yıllardır uygulayageldikleri 'düşmanlaştırma' politikasının bir sonucu bu yaşananlar. Bu şekilde bir yandan ülkenin asıl gündemini unuttururken, bir yandan da halkı kutuplaştırıp kamplaştırırak kendi tabanlarını konsolide ettiklerini düşünüyorlar. Ama bu siyaset anlayışının kimseye faydası yok" dedi.
PROVOKASYONLARA GELMEMELİYİZ
Deniz Yücel, ülkenin asıl gündeminin ekonomi, işsizlik ve salgının yarattığı tahribat olduğunu vurgularken, "Bu konularda tüm demokratik, hukuki mecraalarda mücadelemizi sürdürüp gerekli tepkimizi koyacağız. Kasıtlı olarak yapılan gündem değiştirme tuzaklarına düşmeyeceğiz. Önemli olan bizlerin ve toplumun bu provokatif olaylarda soğukkanlılığı yitirmemesi. Provokasyonlara gelmemesi. Bir taraftan da ülkenin asıl sorunlarına, işsizliğe, ekonomiye ve salgın gündemine odaklanılması gerekiyor" diye konuştu.
SİYASALLAŞAN YARGININ ÜLKEYE FAYDASI YOK
Son yıllarda ülkede 'hukuk devleti' anlayışının yara aldığını dile getiren CHP İl Başkanı Yücel, "Hukukun birilerinin güdümünde olması çok tehlikeli durum. Çağdaş demokrasilerde kuvvetler ayrılığı prensibi vardır. Yasama, yürütme ve yargının bir birbirinden bağımsız olması gerekiyor. İşlevlerini bağımsız bir şekilde yürütmeleri geekiyor. Bir yandan da kendi faaliyetlerinin yargı tarafından denetlenmesi gerekiyor. Ancak, maalesef, özellikle 15 Tammuz hain darbe girişimi ve sonrasındaki 20 Temmuz sivil darbesiyle artık ülkemizde siyasetçilere, gazetecilere, meslek odalarına karşı bu tip siyasi soruşturmalar arttı.. İnanılmaz bir seviyeye geldi. Adalet Yürüyüşü'nü yapmış bir parti olarak buna seyirci kalmayız. Buna AKP de MHP de HDP de İYİ Parti, Saadet Partisi de ortak bir tavır geliştirmeli. Çünkü siyasallaşan yargının ülkeye bir faydası yok. Ülkemiz gazetecilerin en fazla tutuklu olduğu ülkeler sıralamasında en yukarıda. Halkın seçtiği milletvekillerinin milletvekillikleri düşürülüyor, tutuklanıyor. Bu geri dönüşü olmayan bir yol. Bir senaryonun parçası olabilir. Birlikte yaşayıp göreceğiz" dedi.
HALİL ARDA'YA SAHİP ÇIKTI
Başkan Deniz Yücel, Gaziemir Belediye Başkanı CHP'li Halil Arda'ya yönelik Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret gerekçesiyle açılan soruşturma konusunda ise şunları söyledi:
"Küfürün ve hakaretin hiçbir türlüsünü bizim kabul etmemiz, normalleştirmemiz mümkün değil. Ancak bu olaylarla birlikte partililerimizin geçmişte attığı ya da attığı iddia edilen tweetler ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle hesaplarının didiklendiğini görüyoruz. Bildiğim kadarıyla sayın Başkanımız Halil Arda'nın bu paylaşımları yaptığına dair bir kabulü yok. Bu paylaşımları yaptığına dair bir tespit de yok. Sadece bir iddia ve ekran görüntüsü var. Bu ekran görüntülerinin teknolojinin verdiği imkanlar dahilinde çok basit bir şekilde yapılması çok kolay. Ben sayın başkanın bu paylaşımı yapmadığını biliyorum ancak basına yansıyan paylaşımlara bakarsak da suç unsuru olup olmadığı tartışılır. Eleştirel bir dil ve üslup kullanılmış. Hakaret kısmı hukuken tartışılır. Ancak şunu da söyleyeyim, CHP olarak küfürün ve hakaretin hiçbir şekilde arkasında durmayız. Şuanda hukuki süreç devam ediyor. Sayın başkan ifadesini verdi. Sulh ceza hakimliğince adli kontrol uygulanmadan serbest bırakıldı. Savcılık burada kamu davası açılmasına yeterli delil olduğuna kanaat getirirse iddinamesini düzenler ve kamu davası açılır. Ve iş mahkemeye intikal eder. Gerekli yargılama, kovuşturma yapılır. Biz siyaseten de hukuken de belediye başkanımızın arkasındayız. Çünkü yıllar önce yapıldığı iddia edilen sosyal medya paylaşımlarından dolayı seçilmiş kişilerin linç edilmesi, sandıkta alınamayan sonucun bu şekilde, hukuku bir silah olarak kullanarak, hukuk aracılığıyla haksız davalarla alınmaya çalışılması doğru değil. Biz CHP olarak buna asla ve asla izin vermeyeceğiz."
KAYYUM ATANMASI MÜMKÜN DEĞİL
AK Partililer'in Başkan Arda'ya yönelik 'kayyum' imalarının hatırlatılması üzerine Yücel, "Kayyum meselesine de gelirsek.. Kime uygulanırsa uygulansın karşıyız. Böyle bir uygulama demokratik devletlerde sözkonusu bile olamaz. Bu bir kere anayasanın temel ilkelerine aykırı" dedi.
CHP'nin HDP'lilere yönelik kayyum atamalarında sessiz kaldığı eleştirilerine de katılmadığını vurgulayan Yücel, "CHP gerekli tepkiyi gösterdi. Diğer yandan, elbette ki belediye başkanları yargılanamaz değildir. Elbette ki yargılanabilirler. Adil bir yargılama sonucunda, görevini yapmaya engel bir suçtan mahkum olduysa elbette görevden alınabilir. Ama siyaset kurumununun etkisi altında kalmadan adil bir yargılama yapılır ise.. Her ne kadar yasal olmasa da anayasaya aykırı olsa da kayyum uygulamasının Gaziemir'de uygulanması hukuken mümkün değildir. Ayrıca, kanun terör suçlamasının dışında kayyum atamasına da izin vermiyor.. Yani Gaziemir'e kayyum atanması sözkonusu değil" diye konuştu.
GÖĞSÜMÜZÜ KABARTTILAR
Deniz Yücel, CHP'li belediyelerin pandemi sürecinde halkın ihtiyaçlarına anında cevap verip, reklamdan ve popülizmden uzak durup hizmet ürettiğini belirtirken, "Bunlar bizim göğsümüzü kabarttı. Belediye başkanlarımızla gurur duyuyoruz. Başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer olmak üzere 24 ilçe belediye başkanımızla birlikte bu süreç çok güzel yönetildi.. İstanbul, Ankara, Adana, Mersin ve Muğla da öyle... CHP'li belediyeler büyük başarıyla imza attı. Halkı gerçekten kucaklayan ve sosyal belediyeciliği hayata geçiren bir anlayışı ortaya koydular. Maskematik, askıda fatura, askıda reçete ve yardım dağıtımları ile tüm engellemelere rağmen destan yazdılar" ifadelerini kullandı.
İktidarın maske dağıtmayı bile beceremediğini dile getiren Yücel, "Böyle bir beceriksizlik, basiretsizlik ve yönetim zaafiyeti dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir" dedi.
FOÇA BELEDİYE BAŞKANI MAĞDUR
Deniz Yücel, bir soruşturmada adı geçen Foça Belediye Başkanı CHP'li Fatih Gürbüz'le ilgili de konuştu. Başkan Gürbüz'ün bazı basın organları tarafından 'silahlı saldırının azmettiricisi' olarak ifade edilmesinin doğru olmadığını vurgulayan Yücel, "Başından beri süreci takip ediyorum. Yapılan bir yanlış ve hata var. Foça beediye başkanımız sanık değil müşteki. Dolayısıyla azmettirici dediğimiz tanım müşteki ve mağdur için kullanılmaz. Sanık için kullanılır. Belediye başkanımız bu olayın mağdurudur. Müştekisidir, şikayetçisidir. Birbiriyle bağlantılı ya da bağlantısı olmayan birçok olay var. Orada çok farklı bir hesap ve senaryo vardı. Hukuki bir konu. Gerek yok ayrıntıya girmeye. Sayın Fatih Gürbüz bu dosyada, sanık ve azmettirici değildir. Mağdurdur, müştekidir" dedi.
ÇEŞME PROJESİ
Çeşme Yarımadası için yeni yapılaşma projesi konusunda ise Yücel, "Hukuki ve siyasi olarak gerekli tavrı sergileyeceğiz. İlk baştaki projeye göre bir yumuuşama var. Ama ölümü gösterip sıtmaya razı etme durumu da olabilir" yorumunu yaptı.
Deniz Yücel, AK Parti'nin yerelde iktidar olan CHP'ye yönelik sert muhalefetine ilişkin de şunları söyledi: "Muhalefet samimi yapıldığı zaman iktidara yol gösterir. Samimiyetsiz yapıldığında siyaset kurumunu germek için yapıldığında kimseye faydası yoktur. Belki onu yapan arkadaşlara faydası vardır, onu bilmem. CHP'ye, il başkanına, CHP'li belediye başkanına vurarak, hakaret ederek belki birileri bir yerlere gelebilir kendi içlerinde.. Ama biz bunlara gözümüzü kulağımızı tıkıyoruz.. Halk buna en güzel cevabı sandıkta vereceektir.. Ben ne olursa olsun işime ve görevime odaklanan birisiyim. Belediye başkanlarımız da böyle görevlerini icra ediyor. Neticede siyaseti geren, hakaret eden, saldıran kişilere biz kulaklarımızı tıkayacağız. Bizim işimiz, gücümüz hizmettir. Bunu yapmaya devam edeceğiz."
KILIÇDAROĞLU AÇILIŞA GELECEK
Alsancak Devlet Hastanesi'nin arka sokağında devam eden yeni CHP İl Binasına ne zaman taşınacaklarına ilişkin soruya da Yücel, "Çalışmaları bir an önce bitirip 9 Eylül'e taşınmak istiyoruz. Yetiştirmeye çalışıyoruz, bakalım. Umarız İzmir'e yakışır bir açılış yaparız. Genel başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu da açılışımıza gelecek. Artık Alsancak cami tramvay durağının tam karşısındaki sokakta olacağız. Tüm hemşehrilerimizi bekliyoruz" dedi.
Yücel, son söz olarak, "Hem kovid-19 hem de bu antidemokrat iktidarın etkilerini en kısa sürede hep beraber atlatacağız. Daha mutlu ve huzurlu Türkiye bizi bekliyor" dedi.