Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin (ÇGD) Medya İzleme Raporu’nda, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in, gazeteci cinayetleri başta olmak üzere Türkiye basınına yönelik iddialarının birkaç basın organı dışında yayımlanmadığı belirtildi ve “İktidarın yönettiği ya da etkisi altına aldığı basının geniş kısmında kirlenmemiş tek bir metrekarenin kalmadığını göstermekte” denildi.
ÇGD, mayıs ayı Medya İzleme Raporu’nu yayımladı. Rapora ilişkin açıklamada, “Mayıs ayında yaşanan gelişmeleri içeren 37’nci raporumuz, ne yazık ki yine dopdolu” denildi.
Raporda; mayıs ayında 9 gazetecinin hâkim karşısına çıktığı, bir gazetecinin ise 2 yıl hapis cezasına çarptırıldığı belirtildi. Basın kuruluşları ve gazetecilere yönelik 1 saldırı ve 5 gazeteciye tehdit olayı yaşandığı aktarıldı. Rapora göre, mayıs ayında bir gazeteci gözaltına alınırken; iki gazeteci hakkında soruşturma başlatıldı.
"21 OLAYA İLİŞKİN ÇIKAN HABERLERE ERİŞİM ENGELİ"
Rapora göre; basın emekçilerinin, 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı ile Gezi Parkı Eylemlerinin yıl dönümü sırasında haber yapmaları engellendi. İki internet sitesinin alan adı toplam 4 kez yasaklandı. 21 olaya ilişkin çıkan haberlere erişim engeli konuldu.
“SEDAT PEKER'İN İDDİALARI, ‘TEK SATIR’ HABER OLMADI”
Raporun, “Manipülasyon - İlke İhlalleri” bölümünde; organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in Uğur Mumcu cinayeti ve karanlık birçok konuya ilişkin iddialarının, iktidar yanlısı gazete ve televizyonlarda “tek satırlık” bir haber olarak uzun bir süre yer almadığı belirtildi. Raporda, bunun için; “Eleştirel ve sorgulayıcı gazetecilik yapan birkaç? basın organı dışında iktidarın yönettiği ya da etkisi altına aldığı basının geniş? kısmında kirlenmemiş? tek bir metrekarenin kalmadığını göstermekte” denildi. Raporda şu değerlendirmeler yapıldı:
“AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın, gelişmelere nasıl yaklaşacağını beklemeye koyuldu. Erdoğan da günlerce konuya herhangi bir yorum yapmayınca, söz konusu gazete ve televizyonlar, en iyi yaptıkları iş olan, ‘üç maymunu’ oynamaya başladı.”
BASIN İLAN KURUMU KARARLARI
Raporda, Basın İlan Kurumu’nun (BİK) hükümet yanlısı yayın yapan gazetelere, geçen yıl 141 milyon 932 bin liranın üzerinde kamu kaynağını aktardığı belirtildi. BİK üzerinden verilen resmi ilanların yaklaşık yüzde 78’lik bölümünün; Sabah, Hürriyet, Posta, Milliyet, Yeni Şafak gazetelerine gittiği, buna karşın BirGün, Sözcü ve Cumhuriyet’in arasında bulunduğu 9 gazetenin, resmi ilanların sadece yüzde 22’sini alabildiği bilgisi verildi.
Raporda, BİK’in gazetelere verilen ilan kesme cezaları, 2020’de yüzde 150 artış gösterirken, cezaların yüzde 97’si BirGün, Cumhuriyet, Evrensel, Korkusuz ve Sözcü’ye kesildiği belirtilen raporda şu değerlendirmelere yer verildi: “Vatandaşların vergileriyle oluşan kamu kurum bütçelerinden verilen resmi ilanları, iktidar yanlısı gazetelere akıtan BİK, kararlarıyla bir kez daha basın özgürlüğüne karşı cephenin can suyu olduğunu ispatladı.”
“HUKUK DEVLETİ AÇISINDAN BİR UTANÇ VESİKASI”
Raporda, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün polislerin görüntüsünün alınmasını yasaklayan genelgesi ise “Özünde de sözünde de bir sansür, haber alma hakkının engellenmesi genelgesidir ve hedefin basın mensupları olduğu açıktır” ifadeleri ile değerlendirildi. Genelge için “Hukuk devleti açısından bir utanç vesikasıdır” denildi.