GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
29 Mayıs 2023 Pazartesi 15:04

Buca Cezaevi arazisi ile ilgili flaş bilirkişi kararı... Kamu yararına uygun değil...

İzmir 6. İdare Mahkemesi'nce tayin edilen bilirkişi, yıkılan Buca Cezaevi'nin 80 bin metrekarelik  alanı için bakanlığın hazırladığı, konut ve iş merkezi gibi yapılaşma içeren rezerv planlarının "planlama esasları, şehircilik ilkeleri, plan bütünlüğü, imar mevzuatı ve kamu yararına uygun olmadığına" hükmetti. İzmir Büyükşehir Belediyesi, alanını tamamen yeşil alan olarak düzenlenmesini istemişti.

SONKALEİZMİR- İzmir Büyükşehir Belediyesi, 24 Ekim 2020 tarihinde açtığı dava ile Buca Cezaevi arazisinin, rezerv alan ilan edilerek belediye tasarrufundan çıkarılıp Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na devredilmesine ilişkin kararın iptalini istedi. Buca Belediyesi de mahkemeye başvurup müdahil olma talebini iletti. Mahkeme, İller Bankası'nın bakanlığın yanında müdahil olma isteğini kabul ederken, Buca Belediyesi'nin talebini reddetti.

BUCA'YA NEFES ALDIRACAK KAMUSAL ALAN

İzmir Büyükşehir Belediyesi, arazinin rezerv alan olarak belirlenmesinin kamu yararı içermediği, bölgede konut ticaret yoğunluklu bir alana değil, yol, yeşil alan, sosyal kültürel alanlar v.b. kamusal alanların arttığı nitelikli bir kentsel alana ihtiyaç bulunduğu; bölgenin sıkışık dokusunda nefes aldıracak bir açık kamusal alana dönüştürülmesinin asıl hedef olması gerektiği görüşünü savundu.

Büyükşehirin açtığı davada, İzmir 6. İdare Mahkemesi'nce tayin edilen bilirkişi, 23 Mayıs 2023 tarihinde raporunu tamamlayıp mahkemeye sundu. Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nden iki profesör ve bir öğretim üyesinden oluşan 3 bilirkişinin hazırladığı raporda, Buca Cezaevi arazisiyle ilgili dikkat çeken ifadeler yer aldı.

REZERV ALAN KARARI DAYANAKSIZ

Bölgenin rezerv alan olarak belirlenmesinde gerekçelerin ve dayanakların yetersiz olduğuna işaret edilen bilirkişi raporunda, "dava konusu parsellerin içerisinde bulunduğu konumda tekil olarak kentsel dönüşüm uygulamaları kapsamında rezerv yapı alanı olarak belirlenmesini gerektirecek herhangi bir analitik ya da gözlemsel veriye dayalı tespite gerekçe raporu içerisinde yer verilmemiştir" denildi.

PLAN BÜTÜNLÜĞÜ VURGUSU

Bilirkişi raporunda, "rezerv alan ile bölgedeki plan kararlarının bütünlüğünün bozulmaması" konusunun kritik önemde olduğu vurgulanırken, şu değerlendirmede bulunuldu:

"Bu tespitler temelinde, dava konusu parsellere yönelik Rezerv Yapı Alanı Gerekçe Raporu'nun 6306 sayılı kanun uygulama yönetmeliğinin 4'üncü maddesinin 1'inci fıkrasının (ç) bendi hükümlerine uyarlık göstermediği hususu dikkate alındığında, dava konusu parsellerin Rezerv Yapı Alanı kapsamına alınmasına dair Rezerv Yapı Alanı Gerekçe Raporu'nun mevzuat hükümleri ile tarif edilen teknik ve nesnel tespitlerden yoksun olduğu kanaatine varılmıştır."

"UYGUN DEĞİL" RAPORU

Rezerv Yapı Alanı kararının planlama süreçlerini yönlendirecek teknik ve nesnel tespitlerden yoksun olduğu kanaatine varıldığı belirtilen raporda, "Dava konusu muhtelif parsellere yönelik Rezerv Yapı Alanı kararının planlama esasları ve imar mevzuatlarına uygun olmadığı değerlendirilmektedir" denildi.

DEPREM HATIRLATMASI

Raporda, alanın gelir getirici amaçlar yerine kamusal işlevin merkeze alındığı bir planla değerlendirilmesi gerektiği vurgulanırken, "Alanın özellikle son yaşanan deprem sonrası gelir getirici hedeflerden ziyade, kentsel yaşanabilirlik ve sakınım planlanması hedefleri ile ele alınarak kamusal kullanımlara ayrılmasının daha öncelikli olduğu" değerlendirmesi yapıldı.

KENTSEL DÖNÜŞÜME GELİR SAĞLAMAK İSTİYORLAR

Rezerv Yapı Alan kararı ile sadece "kentsel dönüşüm uygulamalarına gelir sağlama" amacı taşındığı kaydedilen raporda, çok net bir şekilde şu ifadeler aldı: "Rezerv Yapı Alanı belirlenmesine ilişkin 04.08.2020 tarih ve 1630 sayılı işlemin, planlama esasları, şehircilik ilkeleri, plan bütünlüğü, imar mevzuatı ve kamu yararına uygun olmadığı, kanaatine varılmıştır."