GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
2 Kasım 2019 Cumartesi 09:44

Böbrek nakliyle yeni hayatlar!

Biri eşinden, diğeri değiş-tokuşla gerçekleşen çapraz böbrek nakliyle hayat buldu. “Nakilden sonra çalışabilir miyim” sorusunun yanıtı oldular. Hayata yeniden başlayan hastalar, 3-9 Kasım Organ Bağış Haftası dolayısıyla da çağrıda bulundu

Kadavradan bağış çıkmadığı için canlı vericilerden böbrek nakli yapılan Murat Karaöz (47) ve Ali Kaya (29) hem yeni bir hayata başladılar, hem de işlerinin başına dönerek kaygılı hastalara moral oldular. Hastaların nakil öncesinde sorduğu ilk sorunun “nakil olduktan sonra çalışabilecek miyim” olduğunu belirten Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok, Karaöz ve Kaya’nın bu soruların cevabı olduğunu söyledi. Ok, “Bu hastalarımız dışında çiftçilik, hayvancılık, tır şöförlüğü, iş makinesi operatörlüğü yapan hastalarımız var” dedi.

EŞİ SAYESİNDE YENİ BİR HAYAT BULDU

Çelik kapı işinden tavukçuluğa kadar çeşit çeşit işlerle geçimini sağlayan iki çocuk babası Murat Karaöz, 1997’de üniversite öğrencisiyken rahatsızlandı. Bademcikleri iltihaplanan, el ve ayakları şişen Karaöz doktora başvurdu. Nefrotik Sendrom tanısı koyulan Karaöz bademcik ameliyatı oldu. Sevk edildiği Ege Üniversitesi’nde böbrek biyopsisi yapılan Karaöz’e ileride önemli sağlık sorunları yaşayabileceği uyarısı yapıldı, ilaç tedavisi verildi, tuzdan sakınması gerektiği belirtilerek diyet verildi. Ancak tedavi ve diyetine dikkat etmeyen Karaöz’ün böbrekleri 21 yılın sonunda iflas etti. İzmir Kent Hastanesi’ne başvuran Karaöz’e, Op. Dr. Işık Özgü, Op. Dr. Uğur Saraçoğlu ve Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok’tan oluşan ekip tarafından 16 Mayıs 2018’de eşi Berrak Karaöz’den (41) alınan böbrek nakledildi. Sağlığına kavuşan Karaöz, yeni yaşamında turşu işine girdi.

BABASI VERİCİ OLDU, UYGUN ÇIKMAYINCA ÇAPRAZ NAKİL YAPILDI

14 yaşında kuaförlüğe başlayan, boş zamanlarında spor yapan, sigara ve alkol kullanmayan 19 yaşındaki Ali Kaya kendini “sapasağlam” sanırken, Kasım 2015’te anlam veremediği halsizlik yüzünden doktora gitti. Vitamin talebiyle gittiği doktorda tansiyonunun 26, böbreklerinin ise iflas ettiğini öğrenen Kaya, bir anda makineli yaşama başladı. Yaklaşık 7 ay diyalize bağımlı bir hayata mahkum olan Kaya böbrek sağlığının ne kadar önemli olduğunu o süreçte öğrendi, böbrek nakli kavramıyla tanıştı. Sosyal yaşam diye bir şeyi kalmayan Kaya, nakil için İzmir Kent Hastanesi’ne başvurdu. Kadavradan bağışların yetersiz olması yüzünden babası Mahmut Kaya oğluna gönüllü verici oldu. Ancak yapılan tetkikler sonucu baba Kaya uygun çıkmadı. Bunun üzerine çapraz nakle başvuruldu. Eşi Yavuz Selim Urhan’a (57) uygun verici olmayan Ferhan Urhan’ın (49) Ali Kaya’ya böbreğinin uyduğu belirlendi. Aynı ekip tarafından 20 Haziran 2016’da gerçekleştirilen operasyonla Ferhan Urhan’dan alınan bir böbrek Ali Kaya’ya nakledildi. Diyalizden kurtulan, sağlığına kavuşan Kaya, mesleği kuaförlüğe geri döndü.

ORGAN NAKLİ HAFTASI İÇİN MESAJ VERDİLER

Kadavradan bağışların yetersiz olması yüzünden eşinden böbrek nakledilen Karaöz ile değiş-tokuşla gerçekleşen çapraz böbrek nakliyle hayat buldan Kaya,  3-9 Kasım Organ Bağışı Haftasını fırsat bilerek hastalar adına bağış çağrısında bulundu.

EŞİNİN KANSIZLIĞINA ÇARE ARARKEN, TURŞUCU OLDU

Prostat olduğunu sanarak gittiği doktorda böbreklerini iflas ettiğini belirten Karaöz, “Bu hastalığa yakalanmadan önce 2013’te bütün organlarımı bağışlamıştım. Yıllar sonra bana da organ nakli gerekecekmiş. Beklemeye vaktim yoktu. Kızkardeşim gönüllü oldu, ama sürpriz hamilleliği gündeme gelince eşim böbreğini verdi. Herkese organlarını bağışlamasını tavsiye ediyorum. Türkiye’de en çok ihtiyaç duyulan organ böbrek. Eşimin donör olarak uyması benim şansım oldu” dedi. Nakilden bir ay sonra eşinde kansızlık çıktığını, ona çare ararken turşuculuğa başladığını kaydeden Karaöz şunları söyledi:

“Kansızlık için doğal yollarla ne yapabileceğimi düşündüm. Kırmızı lahana vepancarın iyi geldiğini öğrendim. Her sabah eşime bu sebzelerin suyunu hazırlayıp içirdim. Bir ay sonra eşimin bütün değerleri normale döndü. Az tuzlu ve tuzsuz salatalık, biber turşusu, köz patlıcan ve kırmızı biber, kırma zeytin yapmaya başladım. Çok beğenildi. Çevremdekiler satmayı önerince yavaş yavaş bu işe giriştim. Bu iş tutkum haline geldi.”

SAĞLIKLIYIM SANIYORUMDUM, BÖBREKLERİM İFLAS ETMİŞ

Vitamin almak için başvurduğu doktordan böbrek nakline giden bir süreç yaşayan Ali Kaya da duygularını ve mesajını şöyle dile getirdi:

“Nakille birlikte yeniden doğdum. 2016’da hayata yeniden başladım. Her şey bir anda olmuştu. Sağlıklıydım, spor yapıyordum, enerjim çok yüksekti. Rahatsızlık sürecim zordu. Cebinizde para var ama su içemiyorsunuz. Arkadaşlarınızla bir yere gidemiyorsunuz. Hayatı kısıtlı yaşadım. Dışarıda yemek yiyemiyorsunuz, asitli içecek, su içemiyorsunuz. İnanılmaz kötü bir süreçti. Hep evdeydim. En korktuğumuz hastalık kanserdir. Ben böbreğin bu kadar önemli olduğunu hasta olduktan sonra öğrendim. Diyaliz nedir, nasıldır hiçbir bilgim yoktu. Allah tüm hastalara yardım etsin. Organ bağışının önemini daha çok anladım. Hayatımda yapacağım en iyi şey, herkesi organ bağışına davet etmek olur. 15 yıldır kadın kuaförüyüm. Nakil olur olmaz mesleğimin başına geçtim. Sürekli ayakta olduğum bir iş ama hiçbir sorun yaşamıyorum. Nakilden sonra hiçbir zorluk yaşamadım. Her şeye tekrar başladım.”

HASTALARIN İLK SORUSU “NAKİLDEN SONRA ÇALIŞABİLİR MİYİM”

Kent Hastanesi Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok kendileri için en önemli şeyin hastalarının normal hayata dönmesi olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Nakil olacak kişilerin en büyük korkuları da bu oluyor. Pek çok hastanın ortak soruları, ‘nakil olduktan sonra çalışabilecek miyim, çocuk yapabilecek miyim’ oluyor. Biz organ nakli adayı olan kişilere bunun çok güzel bir şekilde olabileceğini söylüyoruz. Pek çok değişik iş yapan hastalarımız var. İki hastamız dışında çiftçi olan var, hayvan besiciliği yapan hastalar var. Nakilli olan hastalar bu işleri hiçbir sıkıntı olmadan yapabiliyor. Hastamız hayatlarını başarılı bir şekilde sürdürüyor. Bir hastamız kuaförlüğe devam ediyor, diğer hastamız da kendi işini kurdu. Hastalarımızın en büyük sorunlarından biri turşu yiyememeleriydi. Çünkü hastalara tuzlu şeyler yedirmiyoruz. Bu hastamız tuzsuz turşular yaparak hem kendini hem de diğer hastaları mutlu etmeyi başardı. Bu iki hastamız da canlı donörden nakil oldular. Oysa kadavradan nakil çok önemli. Kadavra bağışının artması için duyarlılaşarak organ bağışı konusunda harekete geçilmesi gerekiyor.”