GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
22 Mayıs 2021 Cumartesi 10:18

Beko'dan altın madeni tepkisi!

CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, mahkemelerin iki kez durdurduğu İzmir'in Dikili ilçesi Çukuralan bölgesindeki altın madeninin üçüncü kapasite artışı için şimdi bir kez daha ÇED süreci başlatılmasının gerekçesini Çevre ve Şehircilik Bakanı’na sordu.

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Kani Beko, İzmir'in Dikili ilçesi Çukuralan bölgesindeki altın madeninin faaliyet alanını 132 hektar artırarak 324 hektara çıkaracak ÇED izninin İzmir İdare Mahkemesi tarafından daha önce iki kez durdurulmasına rağmen yeniden gündeme gelmesinin tam kapanma döneminde itirazı engellemek ve konuyu oldubitteye getirilmek amacı taşıdığını belirterek konuyu Meclis gündemine taşıdı. 

Beko, “Mahkemelerin iki kez durdurduğu üçüncü kapasite artışı için şimdi bir kez daha ÇED süreci başlatılmasının gerekçesi nedir? Bu süreçte, doğaya, ekonomiye ve çevreye büyük zarar vereceği bilinmesine rağmen aynı bölge için yeniden ÇED izni alınabilmesini sağlayacak hangi değişiklikler olmuştur? Duyuru özellikle mi halkın sokağa çıkamadığı kısıtlama günlerine denk getirilmiştir? Böylesi bir oldubittinin, itirazı güçleştirecek bir hukuksuzluğun sorumluları kim ya da kimlerdir? İlgililer hakkında bir soruşturma açılacak mıdır?” sorularını yöneltti.

ÜLKENİN HER YERİNDE DOĞA MÜCADELESİ VAR

Altın madeninin bölgede yaşayan halkın temiz su kaynaklarının hemen yakınında; Madra Barajının göl alanında olması nedeniyle kapasite artışının bu bölgede büyük bir tahribata ve kirliliğe yol açacağının altını çizen Beko, sorularını şöyle sürdürdü; 

“Buna rağmen kapasite artırım onayının verilebilmesinin gerekçesi nedir? Bu konuda açılmış bir soruşturma var mıdır? İlgili alanda uzun zamandır faaliyetini sürdüren bu madenin bölgenin yeraltı ve yerüstü su kaynaklarına, doğasına ve insanına verdiği zararın ölçümüne dönük hangi adımlar atılmıştır ya da atılması planlanmaktadır?” 

Beko, ülkenin dört bir yanında doğayı korumak için büyük bir mücadele veriliyor olmasının üzücü bir tablo olduğunu da belirterek, yurttaşını ve doğasını ranta kurban edenlerin hesabını sandıkta vereceklerini ifade etti.