Türkü ERBİL/SONKALEİZMİR-İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, kent gündemine dair bir basın toplantısı düzenledi. Egemenlik Evi'nde düzenlenen toplantıda Tugay, işten çıkarma ve TİS sürecinin ardından sonlanan grevle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
“SENDİKA DÜŞMANLIĞINI REDDEDİYORUM”
TİS süreci boyunca belediyenin içinde bulunduğu durumu kamuoyuna anlatma çabası içerisinde olduklarını belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Planda olmayan bir süreç içerisinde sahadaki problemleri düzeltmek adına gösterdiğim çaba biraz bizi de bazı sınırların dışına çıkmaya itti. Yaşadığımız sorunlu dönem şunu gösterdi ki: Halkımız şeffaf bir yönetim talep ediyor. Buna hiç olmadığı kadar ihtiyaç var. Doğru bilgilerle yapıp halkımızı aydınlatmamız, kararları halkla beraber almamız gerektiğini anladık. Sendika ile olan anlaşmazlık döneminde bazı insanlar bana kazandıklarını söylediler. Sendikalarla kendimizi karşı tarafta görmüyorum. Halka hizmet etmeye çalışan kamunun tarafındayız. Yapılan bazı yorumlar beni rahatsız etti. Ben çalışanlarımızın haklarını elinden almak için yola çıkmış bir belediye başkanı değilim. Bu arkadaşlarımızın çalışmalarına ihtiyacımız var. Bir sendika düşmanlığını reddediyorum” ifadelerini kullandı.
2019 VE 2024 RAKAMLARINI AÇIKLADI
İmzalanan toplu iş sözleşmesinin ardından belediyenin mevcut durumunu açıklayan Tugay, “Yüzleşmek zorunda olduğumuz gerçekler var” diyerek açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü:
“Sizlere bazı rakamalar vermek istiyorum. 2019 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 26 bin 500 civarı çalışanı vardı. 2024 yılında 37 bin 700 çalışanla görevi devraldım. “Sen de personel aldın” diyerek suçlandım. Bazı pozisyonlar var oralarda personel eksiği ile hizmet yapabilmek mümkün değil. Belli alanlarda hizmet eksiği olmaması için istihdam yaptık. Şu an belediye 34 bin 218 personele sahip. 28 bin işçi 6 bini ise memur.”
“BU ORAN SÜRDÜRÜLEMEZ”
Göreve geldiği ilk günde beri çaba gösterdiği diğer konunun ise ‘tasarruf’ olduğunu vurgulayan Tugay, “Yapılması zorunlu olmayan lüks harcamalarla ilgili tedbirler aldık. Ocak ayından itibaren SGK kesintileri direkt olarak bütçeden yapıldığından; sosyal yardımları kısmayarak, geri kalan her şeyden tasarruf ederek çalışmaya devam ediyoruz. Temmuz ayında İller Bankası’ndan gelirimiz 3 milyar 800 milyon lira. Temmuz ayında 3,5 milyarlık kısmı çalışanlara ve onların SGK kesintilerine gidecek. 800 milyonu da kadrolu işçilere verilecek. Bütçe en çıplak haliyle bu. Böylesine bir bütçede bu oran sürdürülemez. Bunu herkesin görmesi ve anlaması lazım, eksideyiz. Bunun sürdürülemez olduğunu benim kadar herkes idrak edebilir. Buna önlem almak zorundayız” diye konuştu.
“BELEDİYE İŞ YÖNETİCİLERİ İLE GÖRÜŞTÜK”
Genel İş Sendikası ile anlaşamama sebeplerinin Belediye İş Sendikası ile 2024 yerel seçimlerinden önce imzalanan toplu iş sözleşmesi olduğunu belirten Tugay, “Bizimle anlaşamama sebepleri maaşın düşük olması değil seçimden beş gün önce yapılan benden önceki başkanın imzalamış olduğu sözleşme oldu. Söylemlerinde eşit işe eşit ücret söylemi vardı. Bunun da sebebi diğer sendika üyesi çalışanların yüksek ücret almasıydı. Genel İş sendikası işçilerine bu rakamların altına imza atamayacağımızı atarsak da altından kalkamayacağımızı anlatmaya çalıştık. Belediye İş sendikasının yöneticileri ile görüştük. Bu durumu anlamak ve gereğini yapmakla mükellefsiniz dedik. İzmir ve Ankara’daki yöneticilerden olumlu yanıt olamadık. Hukuk yolu ile hakkımızı aradık, o dava da devam ediyor. İmzalanan sözleşme için bir uyarlama davası açtık. Beklediğimiz sonucu alacağımızı tahmin etmiyoruz. “Eğer bu durumu düzeltmezseniz sizin üyeniz olan arkadaşlarla yollarımızı ayırmak zorunda kalacağız” dedik. Şu ana kadar herhangi bir geri dönüş olmadı. İlgili iş yasasından aldığımız mevzuat hakkı ile yasal hakkımızı kullandık 1 ay öncesinden bildirimde bulunduk” dedi.
“İŞLERİNE SON VERMEK ZORUNDA KALACAĞIZ”
Bin 30 işçi ile yolları ayırmak için prosedür başlattıklarını belirten Tugay, “Ben durumu açıklamak için karşınızdayım. Belediye İş Sendikası belediye ve halkı düşünmeden ısrarla bu anlayışsız noktada olurlarsa bundan sonra işten çıkarılacak arkadaşlarımızın sorumlusu sendikadır. Sendika bazı çalışanların yüksek almasını sağlamak için başkalarını feda ediyor. Bu arkadaşların çalışmalarına devam etmelerini istiyorlarsa belli bir tutum sergilemeleri gerekiyor. Çaresiz kaldığımız ve başka yolumuz olmadığı için arkadaşlarımızın işlerine son vermek zorunda kalacağız” ifadelerini kullandı.
“SENDİKA SORUMLULUK ALMAK ZORUNDA”
Belediye İş Sendikası işçilerinin mevcut maaşlarını aktaran Tugay, “En düşük maaşlar 80 bugün lira civarlarında eylül ayından itibaren bu rakam 130 bin liralara çıkacak. Bunu kurum olarak kaldırabilmemiz mümkün değil. Ben ve belediye yönetiminden sorumlu olan tüm arkadaşlarımız büyük üzüntüler içinde bu durumu yaşıyoruz. Sendika sorumluluk almak zorunda” ifadelerini kullandı.
“İŞTEN ÇIKARMAYI DURDURACAĞIZ”
Belediye İş Sendikası’nın Belediye’nin çağrısına yanıt vermesi durumunda sürecin farklı ilerleyeceğini belirten Tugay, “Mart ayında yapılacak artışın iptalini talep ettik ama bu zam yapıldı. Eylül ayında yapılacak artışın durmasını kabul ederse bu toptan işten çıkarmayı durduracağız” açıklamalarında bulundu.
“BANA BİLDİRSİN”
Belediye İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul’un “Belediye yönetimi önce çalışmadan, işe gitmeden maaş olan bankamatik personellerini çıkartırsa ilk önce ben imzayı atacağım” sözlerine yanıt veren Tugay, “Benim bildiğim bankamatik yok belediyemizde. Benim bilmediğim birini biliyorsa bana bildirsin hemen bugün işten çıkarayım” diye konuştu.
İşe alım süreçlerini arka planda değerlendirecek bir halk komitesi kurulacağını belirten Tugay, “Kamuda insan kaynakları denetimi olan bir havuz oluşturacağız. İnsanlar gönüllü olarak başvuracak. İzBB’nin istihdam kurulunun vermiş olduğu kararı denetleyecek ve bana raporlayacak. Buna da halk adına ben akrar vereceğim. Başka türlü bu işin içinden çıkamayız. Kurumda şeffaflığı sağlayacağız. Bütçedeki tüm detaylar halkımızla paylaşılacak. İzBB hiçbir şeyi saklamayacak” dedi.
“SENDİKA YAKINLARININ İŞİNE SON VERECEĞİZ"
Sendikalara çağrıda bulunan Tugay, “Sendikalarımıza şunu hatırlatmak isterim: Lütfen adil olun. Tunceli Belediyesi’nden işten atılan işçiler “Sendika bize sahip çıkmıyor” diye isyan ediyor. Onlarla ilgili konuşmalısınız. Sadece içinde bulunduğumuz durumdan faydalanarak belediye yakınlarınızı sokmaya çalışmamalısınız. Geçen dönem işe alınmış olan sendika yöneticilerinin yakınlarının da işine son vereceğiz. Bundan sonra izin vermeyeceksek bundan önce de yapılan yanlış için de çalışacağız” dedi.
“EĞİLİP BÜKÜLMEYE NİYETİMİZ YOK”
CHP’nin kurultay davasında isminin geçmesi üzerine bu konuda kamuoyunu aydınlatmak istediğini belirten Tugay, “40 sayfalık bir iddianame var. Sadece bir tanık İzmir’den kurultay delegesi olarak seçilen biri. İsmini zikretmeyeceğim. “Bir şey yaptığını duydu” gibi bir ifade kullanıyor. İddianamenin tamamında bunlar dışında hiçbir şey yok. Elle tutulur bir suçlama yok. İftiracı densiz olduğunu düşündüğüm birinin sözleri var. O kişiyle ilgili iftira ve tazminat davası açtık. Benim adımın bulaştırıldığı davadaki bana ait bölüm budur. Ben tertemiz bir çaba ile yaşadım. Bundan sonra ne kendimi be de temsil ettiğim değerleri kirletmeye niyetim yok. Hiçbir çamurun içinde olmadım. Bizler yönetimde değişim istedik. Halkımız istedi üstümüze düşeni yaptık. O günden bu güne yaşanalar berkesin gözü önünde. Eğilip bükülmeye niyetimiz yok. Geleceğimizin insan hakları açısından teminat altında olmasını isteyen herkes siyasetçisine de hukukçusuna da sahip çıkmak zorunda. Yargı mensuplarının adalet istediğine şüphem yok. Adil arar vereceklerine inanıyorum. Doğru tarafta kalacağımıza kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı.