SONKALEİZMİR-İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Türkiye'de 425 yurrtaşın hayatını kaybetmesine neden olan koronavirüs pandemisi nedeniyle sokağa çıkma yasağı çağrısını yineledi. FOX TV'de katıldığı programda açıklamalarda bulunan Soyer, "Çığlık çığlığa söylüyoruz artık, sokağa çıkma yasağı ilan edilmeli diye. Gece itibariyle alınan önlemler olumlu ama yeterli değil. Salgının yayılımının engellenmesi ile başa çıkamayacağız. İzmir'de ilk günden itibaren bilim kurulu kurduk. Bir rota çizdik kendimize. Yapacağımız tüm çalışmaları onların tavsiyeleriyle gerçekleştirdik. Kriz belediyeciliğini devreye soktuk. Bundan sonra tek önceliğimiz insanların sağlığı dedik ve buna göre çalıştık" dedi.
İTALYA VE İSPANYA UYARISI
Türkiye'de olduğu gibi İzmir'de de hala dışarıda insanlar olduğunu ve evde kalma durumunu istenilen oranda geçekleştiremediklerini ifade eden Soyer, "Malesef geriye gidiş var. Hala insanlar dışarıda olmaya devam ediyorlar. Tedbirler alıyoruz. Maskesiz toplu taşıma araçlarına binilmeyeceğini duyurmuştuk. Tüm vatandaşlara yetecek kadar meske alımına çıkmıştık zaten. Engellelek için tedbirler faydalı ancak radikal bir karar almak lazım. O da karantinadan başka bir şey değil. Ne kadar dezenfekte ederseniz edin, ne kadar maske takarsanız takın yeterli değil. 2 hafta insanlar biraz mağdur olacak ama ondan sonra sağlıklı bir gelecek bizi bekleyecek. Aksi halde İtalya ve İspanya gibi başa çıkılması imkansız bir durum ortaya çıkabilir. Sağlık altyapısı kaldırmıyor. Aynı duruma düşmemek için, bir gün daha, bir saat daha gecikmeden kontrollü karantina uygulaması kararı alınmalı" diye konuştu.
SİYASET HİKAYELERİ SON BULMALI
Sağlık çalışanlarına hizmet noktasında da kararlar aldıklarını dile getiren Başkan Soyer, "Sahada ateş altında olan sağlık çalışanları. Biz bu çalışanlarımızın huzurunu ve güvenliğini sağlamak için gayret ediyoruz. Toplu taşımada ücretsiz seyahat imkanı sunduk. İhtiyaç duydukları malzemelerin tedarikini sağladık. Evlerine gitmeden konaklayabilecekleri mekanlar kiralama yoluna gittik. Kent merkezinde otel ve yurt gibi. Dokuz Eylül Üniversitesi'nin rektörü ihtiyaç duymadığını söyledi ve bizim bu girişimimizi karşılıksız bıraktı. Dün itibariyle talepleri karşılamakta yetersiz kaldıklarını ifade eden açıklamaları oldu. Bu konu hala siyaset malzemesi yapılıyor. Bu çok üzücü, salgın siyasi bir ayrışma tanımıyor. Kimlik farklılığı tanımıyor. Anlamamız lazım ki el ele vermeden salgının tahribatını azaltamayacağız. Siyasi hikayelerin bir tarafa konmasına ihtiyacımız var. Bugün bütün dünyada salgınla başa çıkmak için iki yöntem uygulanıyor. Sert ve radikal girişimler var. Virüsün demokrasiyi ilk öldürdüğü yer Macaristan. İngiltere, Almanya ve Kanada gibi ülkeler dayanışmayı gönüllülüğü öne çıkaran çalışma yapıyorlar. Komşuluğu keşfetmeye başladılar" yorumunu yaptı.
ÇEŞME LİMANI KAPATILMALI
Çeşme Limanı'nda ticaretin sürdüğünü ifade eden Başkan Soyer sözlerini şöyle tamamladı: "ULaştırma bakanlığı idare ortaya koyar ve çalışmalı durdudur umuyorum. Devam etmesi kabul edilebilir ve anlaşılabilir değil. Türkiye mahalle kültürü olan güçlü bir toplum. Siyasi ayrışmaları bırakıp el ele vererek birbiribize sahip çıkmamız lazım. 22 Mart dayanışma için yaptığımız çağrı ve kampanyamız gerçekten toplumun geleceğe taşınacağı en kıymetli hatıralardan biri olacak. Salgın bittiğinde geride bu dayanışmanın başarısı kalacak. Ekonomik kriz dalgası üzerimize gelecek. Kriz derinleşiyor, işsizlik artıyor. Dükkanlar kapanıyor. Şu an konuşmuyoruz belki ama yarından sonra bunlar büyümüş olarak karşımıza çıkacak. Şimdiden dayanışma kültürünü güçlendirmemiz lazım. Esnafla ilgili çok büyük sıkıntı var. Günlük 100 gevrek 200 boyoz satarak hayatlarını geçiren vatandaşlar var. Şu an ekmek alamaz hale gelmiş vaziyetteler. Çok büyük ekonomik kriz var. Üretimin, tüketimin durduğu bir tablo içerisindeyiz. Bizi burdan çıkaracak şey dayanışma."