SONKALEİZMİR-Tele 1 TV'de Uğur Dündar'ın moderatörlüğünü yaptağı Demokrasi Arenası programına CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ile birlikte konuk olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer çarpıcı mesajlar verdi. İzmir Kültürpark İsmet İnönü Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen programa İzmirliler yoğun ilgi gösterirken, Başkan Soyer 31 Mart Yerel Seçimleri'nin ardından oluşan ortamı ve Konak'a yapılacak gökdelenle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
"GÜVENİ KORUYARAK YOLA DEVAM EDECEĞİZ"
Başkan Soyer, "31 Mart Seçimleri'de bir dip dalgası şekillenmeye başladı. Aşağıdan yukarıya yükselen yepyeni bir siyaset anlayışı. Bu anlayışın kodlarını doğru okuyamayan çekip gitmek zorunda kalır. Doğru okuyan, kibirden uzak, şeffaf, halktan ve halktan yana siyaset. Adil ve paylaşan siyaset. Bunları üst üste koyduğunuzda dip dalgasının kodlarını çözmüş olursunuz. Halk artık, 'Siyasette bunu istemiyoruz. Sürekli parmak sallayan siyasetçi istemiyoruz. Bizi temsil edecek siyasetçiler istiyoruz' dedi ve bizi seçti. Bu dipten gelen siyaset, Türkiye'yi değiştirecek. Çok umutluyuz. Çünkü milletimiz başka bir siyaset istediğini gösterdi. Bize düşen bu güveni, toz kondurmadan koruyarak yola devam etmek. Türkiye yerelden kurulacak. Rant çevreleri nefes alamayacak. Büyüttükleri rant onlara yar olmayacak. O rant halka dönecek. Demokrasi ekmeğin adil paylaşımıdır. Halkın hakkını koruyarak devam edeceğiz . Başka bir Türkiye'yi mümkün kılacağız" dedi.
"ARKA SIRADAKİLER İÇİN GELDİM"
Konak Pasaport'taki Pastel AVM ve eski tütün depolarının bulunduğu alanda yapılması planlanan gökdelenle ilgili konuşan Soyer, "İzmir, özellikle Ankara ve İstanbul'a göre çok şanslı. İzmir'in 25 binlik imar planları sürprizlere yer bırakmayacak sekilde iyi örülmüş. Benden önceki belediyebaşkanımıza minnettarım. Önceki belediye başkanımıza minnettarız. Gökdelenlerin dikilebileceği yer Bayraklı'nın arka tarafı. Gökdelenler kentin silüetini bozmadıkça, tarım alanlarını mağdur etmedikçe sıkıntı yok. Bu İzmir'deki tek örnek. Gördük ki hukuki süreç tamamlanmamış. Kadifekale'nin silüetini bozacak bir yapı olduğunu gördük. Ruhsatını iptal edeceğiz. İzmir böyle sürprizlerle karşılaşmayacak. Olursa da asla izin vermeyeceğiz. Kentin yarattığı değer birilerin değil de halkın ekmeğini büyütmeye ayrılırsa orada başka bir dünya kuruluyor. Ben seçim kampanyamda hep 'Arka sıradakiler için geliyorum' dedim. Hala aynı görüşteyim" diye konuştu.
KATAR İSTANBUL BENZETMESİ
Başkan Soyer, Kanal İstanbul projesinin tartışıldığı dönemde İstanbul'da Katarlılar'a satılan yerlerle ilgili de ilginç bir benzetmede bulundu. 'Katar İstanbul' diyen Soyer, "Ben böyle diyorum. Çünkü yapılanlar bunu gösteriyor" dedi.
"İZMİR DEMİR AĞLARLA ÖRÜLECEK"
İzmir'deki ulaşım atılımı ile ilgili bilgi veren Soyer, "İzmir'i demir ağlarla örmek demek konforu artırmak demek. Bogota Belediye Başkanının bir lafı var. 'Gelişmiş şehir, yoksulların bile arabaya bindiği değil, zenginlerin toplu taşımayı tercih ettidir' der. İzmir'de bunu oluşturmak yola çıkıyoruz. Buca Metrosu 1 milyar 70 milyon dolar bedelle ihaleye çıkacak. Projeleri, onayları tamamlandı. 2020 içinde ihaleye çıkıyoruz. Görev sürem içerisinde o Buca Metrosu'na binip Üçyol'tan Çamkule'ye metroyla gideceğiz. 13 buçuk kilometrelik bir hat olacak. Ama daha önemlisi bu tamamen İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bütçesiyle yapılacak. İstanbul ve Ankara'da metro sistemleri hep devlet tarafından finanse edildi. İzmir bugüne kadar hep kendi özkaynaklarıyla yaptı. Bundan sonra da böyle yapmaya devam edecek kadar güçlüdür. Başta borçlanmak icap ediyor. Bu devirde bu borcu bulmak kolay değil. Dünyada kriz ortamı var. Türkiye bu dönemde itibar kaybetti. Ancak İzmir'in kredisi çok yüksek. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile 80 milyon euroluk protokol imzaladık. Fransız Kalkınma Ajansı ile 100 milyon euroda mutabık kaldık. Çiğli Tramvayı projesi hazırlandı. Sadece onay bekleniyor. Gaziemir, Karabağlar metrosu var. Onu da başlatacağız. İzmir'in demir ağlarla örüldüğünü 4 yılda göreceğiz. Narlıdere Metrosu devam ediyor. Bütçesinin yüzde 40'ı ödendi. Geriye kalan bedel de süresi içinde ödenecek ve 2020'de tamamlanmış olacak" dedi.
"KÖRFEZ'DE DENİZE GİRECEĞİM"
İzmir'deki koku sorununa karşı çözüm önerilerini anlatan Soyer, "Radikal çözüm aslında kirletmemeye dayalı. Nasıl kirletmeyeceğimize kafa yorarsak basitleştireceğiz. Doğa zaten kendini temizleme kapasitesine sahip. Biz kirletmeye devam ettiğimizde doğanın önüne geçiyoruz. Özfatura'dan Çakmur'dan ve rahmetli Piriştina'dan bahsetmemek olmaz. Onların bıraktığı içden devam edersek sorunu çözeceğiz. En büyük kirlilik sebeplerini tespit ettik. En temel sorun yağmur suyu ile pis su kanallarının birçok yerde ayrıştırılmamış olması. İzmir'de yağmurdan, yağıştan sonra kirlilik gözüküyor. Bu kanalları birbirinden ayırdığımızda bu sorunu çözeceğiz. Ege Belediyeler Birliği olarak da çalışmamız var. Derelerin temizliği ile ilgili. Sanayi atıklarını İzmir'e taşıyor bu dereler. 100 kilometre yağmur suyu kanalı yapacağız. 174 kilometre iki yıl içinde olacak. 3 yıl sonra Körfez'de denize gireceğim. Çocukluğumda 11-12 yaşlarında iken Üçkuyular'da denize girerdim. Üçkuyular'da Göztepe'de denize girerdi insanlar. Biz bunu İzmir'de görev süremizde gerçekleştireceğiz" yorumunu yaptı.
BAŞKA BİR TARIM MÜMKÜN
Usta gazeteci Uğur Dündar'ın gıda terörü ile ilgili sorusuna yanıt veren Başkan Tunç Soyer, "Hibrit tohum geldikçe kendi tohumlarınızdan uzaklaşıyorsunuz. Dünyanın kendi kendine ekonomisi kendine yeten bir ülke iken, pırasayı tahılı ithal eder hale geliyorsunuz. Üretimden kopmanın somut göstergelerinden birini söyleyeyim. Türkiye'de 16 bin köy kapatılarak mahalle haline getirildi. Küçük üretici tarımdan uzaklaştırıldı ve dışa bağımlılığımız arttı. Biz 'Başka bir tarım mümkün' diyerek 11 büyükşehir olarak atılım yaptık. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem hanımla Buca'da bugün Halk Et adıyla dükkan açtık. Üreticiyle tüketici arasındaki aracıyı kaldırmak demek bu. Kooperatiflerle anlaşarak İzmir'in her noktasında tüketici ile üreticiyi buluşturacağız. Bu dükkünlar Kemeraltı'nda da açılmaya başlanacak. 81 vilayetteki üreticilerin ürünlerini İzmirliler'le buluşturacağız. Engelleri ortadan kaldırdıkça gıda terörünün önüne geçeceğiz. İzmir'de bunu Köy Koop'la gerçekleştireceğiz. Ucuz adil ve temiz gıdayı tüketiciyle buluşturacağız. Başka bir takımın mümkün olduğunu göstereceğiz. Hükümet 24 ayrı ihale ile 200 bin dolarlık patates alımına çıktı. Mazotta indirim yapmıyorsun kendi üreticine. Dışarıdan Tunuslu üreticinin malına indirim yapıyorsun. Onu vergi indirimi ile sübvanse ediyorsun. Yatlara başka vergi ile mazot veriyorsun, traktöre başka" ifadelerini kullandı.
2020 GENÇLERİN YILI OLACAK
Başkan Soyer, gençler ve kadınlarla ilgili düşüncelerini de şöyle anlattı: "Tarihin bildiği ilk kadın örgütü olan Amazonlar'ın kraliçesinden adından geliyor İzmir.. Smyrna... Kadın meselesi İzmir'de ön plana çıkıyor. 1800'lerde vali Hasan Paşa ekmeğe zam yapıyor. Kadınlar ellerinde çocuklarıyla sokağa dökülüyor. 3 gün itiraz ediyorlar ve Vali Hasan Paşa zammı geri almak zorunda kalıyor. İzmir tam bir kadın kenti. Kadın şoför istihdam etmeye başladık. Erkek şoförler şikayet ediyor. Vatandaş onlara günaydın diyor, bize diyen olmadı bu güne kadar diyor. Kadınlar toplumu ıslah ediyor, iyileştiriyor. Mustafa Kemal Atatürk bundan yıllar önce kadın pilot uçurdu. Sabiha Gökçen'i uçurdu. Kadınlara daha çok yer açmamız lazım.
2020'de en çok gençlere önem vereceğiz. 2020 gençlerin yılı olacak. Bunları yaparken bir şey çok kıymetli. İzmir yüzlerce yıl boyunca Akdeniz çanağında dünyanın en önemli kentlerinden biri olmuş. Son yıllarda kabuğuna kapanmış. Biz tekrar dünya kenti olduğunu İzmir'e hatırlatmaya çalışacağız. Bir ucunda Efes, bir ucunda Bergama. Burnumuzun dibinde flamingolar ürüyor. Olağünüstü bir coğrafya burası. Çok avantaja sahip. Antaya'ya 20 milyon turist giderken, İzmir'e bir milyon geliyor."
Başkan Soyer, usta gazeteci Uğur Dündar'ın geçmişinin İzmir'de bir edebiyat müzesinde yer alacağının da müjdesini verdi.
İZMİR TÜRKİYE'YE ÖNCÜLÜK EDECEK!
Soyer şöyle devam etti: "Atıklardan elektrik üretmeye başladık. Harmandalı'da uzun süedir devam eden çalışmayı tamamladık. 40 kilometre metan gazı toplama borusu döşendi. Metan gazı toplanarak yakılıyor ve o yakım sırasında elektrik üretiliyor. 94 bin hanenin ihtiyacını karşılayacak bir hacimde üretim oluyor. Ve dahası 10 milyon dolarlık bir gelir sağlanıyor. Çöp kokusundan kurtulurken bir yandan da yeşillendirerek ormana dönüştürüyoruz. Bir yandan da temiz enerji üretiyoruz, metan gazını ve kokuyu yok ediyoruz. Ve dahası bu elektriği satarak yılda 10 milyon dolar gelir elde ediyoruz. Orası yemyeşil bir İzmir ormanı olacak. O çöplükten yemyeşil bir orman çıkacak. Ağustos ayının başından beri her ay bir mahlelede çöp topluyoruz, mıntıka yapıyoruz. Bu şehrin evimiz gibi olduğunu anlatıyoruz ve bunu kültür haline getiriyoruz.
Çöpleri ayrıştırarak topluyoruz. Okullarımızda başlayacağız, pilot bölge uygulamasını getireceğiz. Ondan da gelir elde edeceğiz. Onu da arka İzmir'in sıradakilerine park ve yol olarak aktarmaya devam edeceğiz. Güzel İzmir'in güzel insanlarına Türkiye güvensin. Güzel İzmir'in güzel insanları, Türkiye'yi sırtına takacak. İzmir'in örnek olacak o kadar şey var ki... Başka bir Türkiye'nin öncülüğünü İzmir yapacak."