Türkiye’nin ekonomide zor bir süreçten geçtiğini kaydeden Ata, ‘Yerli malının tüketilmesine özen göstermek demek, üretim ve istihdamı artırmak, ithalatı ve cari açığı azaltmak demektir. Ekonomide kalıcı rahatlama için yatırımların, istihdamın ve üretimin artması, cari açığın makul seviyelere çekilmesi zorunludur. O halde yerli malı tüketimine özen gösterilmesi, ülke ekonomisinin gidişatı açısından son derece önemlidir.’ dedi.
Okullarda aşılanmalı…
Yerli Malı Haftası ile, özellikle yeni nesillere tutumlu olma ve yerli malı tüketme bilincinin aşılandığını belirten Ata ‘Okullarda yerli malı kullanmanın önemini vurgulayan etkinliklere, ek derslere daha fazla yer verilmeli, evlatlarımıza bu kültür erken yaşlarda benimsetilmelidir. Bugün gelinen noktada yerli üretimin iç talep ve tüketimle uyumlu olmaması, ekonomide yapısal sorunlara neden olmaktadır. Örneğin, bilgisayar, akıllı telefon, otomobil, televizyon gibi tüketimi yoğun ürünler ya ithal edilmekte ya da büyük oranda ithal girdi ile üretilmektedir. İthal girdi veya ürünlere olan yoğun talep ise, dış ticaret ve cari açığının yaşanmasına neden olmaktadır.’ diye konuştu.
En fazla esnaf satar…
Yerli mallarının en fazla esnaf sanatkarlarda bulunduğunu ifade eden Yalçın Ata sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Büyük alışveriş merkezlerinin maliyetleri aşağıya çekmek adına, üretildiği yere bakmaksızın yoğunluklu olarak ithal ürünleri sattıkları görülmektedir. Sermaye yapısı daha sınırlı olan küçük işletmelerde ise ağırlıklı olarak yerli ürün satılmaktadır. Bu noktada, genellikle yerli ürün satan veya üreten, milyonlarca insanın geçimine imkan veren esnaf sanatkarların tercih edilmesinin önemi ortaya çıkmaktadır. Geleceğimiz tutumlu olduğumuz, yerli malı kullandığımız, küçük işletmelere sahip çıktığımız ölçüde güzel olacaktır.’