GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
22 Temmuz 2020 Çarşamba 19:02

Baro seçimlerinin en güçlü adayı SonKaleİzmir'e konuştu... İZMİR BÖLÜNMEZ!

Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu'nun önseçimden çıkan tek adayı olarak İzmir Baro Başkanlığı seçimlerine hazırlanan avukat Mustafa Çetin, çarpıcı açıklamalarda bulundu. 2018 yılında Cumhuriyetçi grubun iki aday çıkarması yüzünden, 3 bine yakın oy almalarına rağmen başkanlığı 1950 oy alan Çağdaş gruba kaptırdıklarını hatırlatan Çetin, "Birlik beraberlik içinde seçime katılıp 2018'deki yol kazasını onarmak istiyoruz" dedi. Avukat Çetin, çoklu baronun ise İzmir'de uygulamaya giremeyeceğini savundu.

SONKALEİZMİR (ÖZEL HABER)- İzmir, günlerdir Türkiye gündemini meşgul eden çoklu baro tartışmaları arasında, sessiz sedasız, ekim ayında yapılacak baro başkanlığı seçimlerine hazırlanıyor. 2018 yılında iki aday çıkması ve oyların bölünmesi nedeniyle 3 bine yakın oy almalarına karşın seçimi 1950 oy alan Çağdaş Avukatlar Grubu'na kaybeden Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu bu kez işi sıkı tutuyor. Seçime tek adayla gidip zaferi garantilemek isteyen Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu, geçen 9 Temmuz'da kendi içinde önseçim yaptı. Üç adayın yarıştığı önseçimden 1010 avukattan 665'inin oyunu alan Mustafa Çetin birinci çıktı. Çetin'in Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu'nun tek adayı olarak seçime girmesine kesin gözüyle bakılıyor.

DENEYİMLİ BİR İSİM
Baro seçimlerinin en güçlü adayı olan, İzmir Barosu'nda 2014-2018 yılları arasında iki dönem başkan yardımcılığı, son 7 ay ise başkanvekilliği görevini yürüten avukat Mustafa Çetin, SonKaleİzmir'e çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gurbetçi bir işçi ailesinin çocuğu olan, aslen Uşaklı avukat Mustafa Çetin, 1989 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi'nden mezun olduğunu, 1992 yılından beri İzmir'de avukatlık yaptığını anlattı.

YOL KAZASINI ONARMAYI HEDEFLİYORUZ
Çetin, Cumhuriyetçi Avukatlar olarak 2018 yılında kaybettikleri seçimi anımsatarak, "Maalesef o zaman küçük bir trafik kazası sonucu, Cumhuriyetçi grubun alışkanlığı olan iki listeyle seçimlere girme durumu oldu. Ben 1750 civarı, diğer Cumhuriyetçi arkadaşımız ise 1250 civarı oy almıştı. Ama seçimi 1950 oy alan Çağdaş grubun adayı kazanmıştı. 225 oyla seçimi kaybetmiştik. Bu kez böyle bir hataya düşmek istemiyoruz. Buna bir rövanş demeyelim ama grubu toparlamak için bu kez çok uğraştık. Önseçim yapalım ve çıkan adayın etrafında birleşelim dedik. 9 Temmuz'da seçimi yaptık. 1010 civarı oy kullanıldı.  665 civarı ben oy aldım. Diğer iki aday arkadaşımız ise 223 ve 90 civarı oy aldı. Ön seçimden ben çıktım. Diğer arkadaşlarımız da önseçim sonuçlarına uyacaklarını, Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu'nun neferi olarak bizim listemizi destekleyeceklerinin taahhüdünü verdiler. Eğer ki Cumhuriyetçi grup, birlik beraberlik içinde seçimlere katılırsa 2018'deki o yol kazasını onarmayı hedefliyoruz" diye konuştu.

GENÇLERLE YÜRÜYECEK
4 ya da 5 komisyon kurup ağırlıkta genç avukatlarla çalışmalarını ve projelerini gerçekleştireceklerini aktaran Mustafa Çetin, "Çünkü genç avukatların sayısı çok fazla ve sorunların büyük kısmı da onları ilgilendiriyor. Gençlerle çalışıp projeleri yürüteceğiz. Ben 4 yıl boyunca staj eğitim merkezinin başkanlığını da yaptım. O gençlerin sorunlarını, sıkıntılarını yakından biliyorum. 2015 yılında ilk genç avukatlar meclisini kurduk. Genç ofislerini biz açtık. Kendisini henüz büro açmaya hazır hissetmeyen genç avukatlara aylık 150 TL'ye ofis imkanı sunduk. Bu sayede çok cüzi bir paraya masa, sandalye, bilgisayar ve sekreter imkanı sağlanmış oldu. Biz bıraktığımızda 38 kişi bundan faydalanıyordu. Şimdi 52'ye ulaşmış. Ayrıca, CMK görevi çıkan avukatların ulaşımı önemli bir sorundu. Servis uygulaması başlatmıştık. Bunu genişletip ilçelere de yayacağız. 2014-2018'deki yarım projeleri de tamamlayacağız" dedi.

İZMİR BÖLÜNMEYECEKTİR!
Avukat Mustafa Çetin, şöyle devam etti: "Cumhuriyetçi avukatlar olarak bizim sloganımız; bilgi güçtür, baro avukat içindir idi. Şuan buna bir ekleme yaptık; tek baro, bilgi güçtür, baro avukat içindir. İzmir'de de tek baronun olacağını düşünüyoruz. Çoklu baro burada hayata geçmeyecektir, İzmir bölünmeyecektir. Çünkü İzmir her zaman öncü olmuştur. Batı'ya açılan aydın bir pencere olarak görülmüştür. İzmir Barosu da öncü baro olmuştur. Her ne kadar yasaya göre, bölünme ihtimali varsa da İzmir'deki meslektaşlarımızın İzmir Barosu'nu böleceğini zannetmiyorum. İzmir Barosu 112 yıllık tarihi misyonu, duruşu olan bir kurumdur. Biz Cumhuriyetçi Avukutlar Grubu olarak görevimizi ve mücadelemizi bu çatı altında yürüteceğiz. Tek baro, bilgi güçtür, baro avukat içindir..."

DEMOKRATİK MÜCADELEDEN TAVİZ YOK
Ülkedeki demokrasi mücadelesinden de geri durmayacaklarını vurgulayan Çetin, 2015 yılında henüz CHP lideri Kemal Kılıçdoroğlu o meşhur adalet yürüyüşünü yapmadan önce kendilerinin İzmir Barosu olarak 'adalet mitingi' düzenlediğini hatırlattı. 80 baro başkanının Gündoğdu Meydanı'nda yapılan ve yaklaşık 20 bin kişinin katıldığı "Türkiye adaletini arıyor" adlı mitinge katıldığını kaydeden Mustafa Çetin, ayrıca yargının içine sızmış FETÖ'cü hakim ve savcılara da o dönemlerde dikkat çektiklerini, darbe girişimi sonrası KHK'larla ilgili sıkıntıları Türkiye'nin gündemine soktuklarını, göç ve iltica başlıklarında konferanslar düzenlediklerini dile getirdi.

KİMSENİN ARKA BAHÇESİ OLMAYACAĞIZ
Avukat Mustafa Çetin, "Biz tüm kısıtlama ve engellemelerde, önyargısız olarak hiçbir siyasi partinin arka bahçesi gibi değil, hukuğun temsilcisi olarak davranacağız. Yanlış gördüğümüz her şeye müdahale edeceğiz. Türkiye'nin demokratikleşmesi doğrultusunda çalışacağız. 2014- 2018 yılında olduğu gibi biz Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu olarak baroya geldiğimizde, hiçbir siyasi görüş, hiçbir grup ayrımı yapmadan, tüm meslektaşlarımızı tekrar kucaklayacağız. Ve 'baro avukat içindir' deyip meslektaşlarımızın sorunlarının çözümü için uğraşacağız. Tabi ki yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü ve insan hakları ile ilgili avukatlık kanunun barolara yüklediği sorumlulukları da yerine getireceğiz" dedi.

ÇOKLU BAROYA SONUN KADAR KARŞIYIZ
İlk gündeme geldiği günden itibaren çoklu baronun yanlış olduğunu savunduklarını aktaran Çetin, "Baroları bölmenin, hukuku, adaleti bölmek olduğunu söyledik. Ülkemizde yargıya olan güven her geçen gün azalıyor. Baroların da ırkına, mezhebine, cinsiyetine göre bölünmesi ciddi sıkıntılar yaratır. İnşallah Anayasa Mahkemesi bu yanlıştan dönülmesini sağlar" diye konuştu.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ OLMAZSA OLMAZ
Çetin, kadın cinayetleri ve şiddet olayları konusunda ise yasaların yeterli cezaları sunduğunu ancak yasa uygulayıcıların daha hassas davranması gerektiğini söyledi. Önleyici tedbirlerin ve caydırıcılığın artırılması gerektiğine dikkat çeken Çetin, İstanbul Sözleşmesi'nin ise mutlaka ama mutlaka dikkate alınması gerektiğini kaydetti.