Türkiye'nin en büyük kentlerinden İzmir'de şebeke suyunun sağlandığı barajların su seviyelerinde geçen yıla oranla yaşanan düşüş dikkati çekiyor.
Aşırı su tüketimi ve yaz mevsimi ile eylül ayının da kurak geçmesi nedeniyle kente içme suyu sağlayan barajlarda kullanılabilir su hacmi önemli seviyede azaldı.
AA muhabirinin, 14 Ekim tarihi itibariyle İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) verilerinden derlediği bilgiye göre, kentteki 6 barajdan 5'inin doluluk oranı, geçen senenin aynı ayına göre düştü.
Barajlardan Tahtalı'da rakam yüzde 67'den yüzde 40'a, Alaçatı Kutlu Aktaş'ta yüzde 52'den yüzde 17'e, Güzelhisar'da yüzde 68'den yüzde 48'e, Gördes'te yüzde 9'dan yüzde 5'e, Ürkmez'de ise yüzde 53'ten yüzde 33'e düştü.
Kentte doluluk oranı geçen yıla göre artan tek baraj olan Balçova'da ise rakam yüzde 7'den yüzde 15'e yükseldi.
- "Su yönetimlerinin çok iyi planlanması gerekiyor"
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Uluslararası Su Kaynakları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Baba, dünyada en önemli şeylerden birinin su kaynağı olduğunu belirterek, bunların çok iyi yönetilmesi gerektiğini söyledi.
Barajlar dahil tüm su kaynaklarında son dönemde bir düşüş yaşandığını aktaran Baba, "Su kaynakları etkileyen nedenlerden biri yağış ve buharlaşma, özellikle son dönemde iklim değişimiyle birlikte sıcaklıkların artışı ve buharlaşmayla birlikte su kaynaklarında bir azalma söz konusu. Ama asıl büyük etkilerden biri insanlar. Son dönemlerde ciddi anlamda çok fazla çekim var. İnanılmaz oranda su tüketimi var" dedi.
Prof. Dr. Alper Baba, suyun çok değerli olduğunu ve insanların buna göre kıymetini bilmesi gerektiğini vurguladı.
Sadece barajlarda değil yer altındaki su seviyesinde de ciddi bir düşüş olduğuna dikkati çeken Baba, şöyle konuştu:
"Tüketim fazla olunca ve üstüne bir de yanlış uygulamalar ve insan kaynaklı kirleticiler bu sistemi etkileyince maalesef bizim su kaynaklarımız tükenme noktasına geliyor. Bu çok hassas ve dikkat edilmesi gereken önemli bir durum. Suda çalışılması gereken çok nokta var. Buna yönelik kentlerin ciddi stratejilerin yapılması ve su yönetimlerinin çok iyi planlanması gerekiyor. Aral Gölü dünyada buna en iyi örnektir. Eskiden dünyanın en büyük 8. gölü olarak bilinirdi. Maalesef bu göl şimdi yok oldu. Maalesef ülkemizde de şu anda iklim değişikliği ve aşırı çekimden kaynaklı baraj ve göllerin su seviyelerinin düştüğünü görüyoruz."