GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
7 Ekim 2022 Cuma 11:54

Babasının emekli olduğu yerde doktorluğa başladı

İzmir Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde pediatri asistanlığı yapan Dr. Yunus Berk Targan (29), babası Uzm. Dr. Şeref Targan'ın (60) emekli olduğu yerde 1 ay önce göreve başladı. 15 yıl aradan sonra 19 yıl görev yaptığı hastaneye bu kez oğlunu ziyaret etmek için gelen baba Targan, çocuk sevgisinin iki kuşağı çocuk doktorluğunda buluşturduğunu söyledi.

İzmir SBÜ Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Nefroloji Servisi'nde 19 yıl çalıştıktan sonra emekli olan Uzm. Dr. Şeref Targan, çiçeği burnunda doktor oğlu Yunus Berk Targan ile aynı koridorlarda buluştu. Tıpta Uzmanlık Sınavı'na (TUS) girerek pediatri dalında ihtisas yapmaya hak kazanan Yunus Berk Targan, tıpkı babası gibi çocuk doktoru olarak mesleğe atıldı.

Oğlu ile kariyer yolculuğunda bazı kesişmeler olduğunu belirten 2 çocuk babası Şeref Targan, "İkimizde tıp eğitimini kesin bir tercih olarak görmezken; kendimizi tıp fakültesinde bulduk" dedi.  Önce mühendis olmaya karar verip, Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde bir yıl mühendislik okuduğunu, daha sonra İzmir'de tıp eğitimi aldığını anlatan Targan, "Uzmanlık seçimleri de bir karardır. Çocukları seviyorum. Bu nedenle 'çocuk uzmanı olayım' dedim. Oğluma gelince, o da son yıllara kadar tıp tercihinde kuşkuluydu. 'Doktor olmam' diye düşünürken; o da tıp okumayı tercih etti. İkimizin de geçmişinde tıp kesin bir yol değildi. Ben de onu 'Doktor ol' diye hiç etkilemedim. Ama bu işi yapacaksan; 'Çocuk doktorluğunu seç' dedim. O da çocukları sever, bu nedenle çocuk doktoru olmayı seçti. İkimizin ortak noktası bu oldu" diye konuştu. 1986 yılında tıp fakültesinden mezun olduktan sonra 2 myıl mecburi hizmet yaptığını ve Ağustos 1988'de Behçet Uz Hastanesi'ne asistan olarak geldiğini belirten Targan, aynı hastanede büyüyüp, yetiştiğini ifade etti. 2007'ye kadar uzmanlık ve başasistanlık kariyerine devam ettiğini dile getiren Şeref Targan, 15 yıl önce emekli olduğunu kaydetti.

'YILLARIN DENEYİMİNİ OĞLUMLA PAYLAŞIYORUM'

Çocuk sevgilerinin oğlu Yunus Berk ile kendisini çocuk doktorluğu uzmanlığında buluşturduğunu belirten Şeref Targan, şöyle konuştu:

"SBÜ Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi; çok nadir hastalıkları çok fazla sayıda görebilme şansı veren, çok yoğun hasta popülasyonuyla uğraşılan ama sonuçta çok iyi eğitim veren bir hastanedir. Yılların deneyimini oğlumla paylaşıyorum. Tıpta çok gelişen ve değişen tecrübeler var. Ama 'klinik tecrübeyi' her zaman paylaşmak isterim. Yılların getirdiği bir deneyimim var. Enerjim yerinde, işime özel muayenehanemde devam ediyorum. Yıllar sonra da Behçet Uz'a ilk kez ayak bastım. Daha önce nasip olmamıştı. Oğlum işe ilk başladığında da gelememiştim. Şimdi arkadaşlarımı ziyaret edeceğim."

'ÇOCUKKEN BABAMIN İŞ YERİNE GELİP, KENDİSİNİ BEKLERDİM'

Babasının kendisine her zaman rol model olduğunu söyleyen Dr. Yunus Berk Targan ise çocukluğunda babasını beklemek için geldiği hastanede şimdi görev yaptığını anlattı. Babasına sık sık akıl danıştığını belirten Targan, şunları söyledi:  

"Kariyer arayışıma doktor olmak istemeyerek, başlamıştım. Önümde net bir rol model vardı. Uludağ Üniversitesi'nde başladım, Katip Çelebi Üniversitesi'ne geçiş yaptım. Mezuniyetten sonra 1,5 yıllık pratisyenlik hikayem var. TUS'tan sonra bu hastaneyi istedim. Babamdan dolayı bir alışıklığım vardı. Çok hasta olması da mantıklı geldi. Daha sonra TUS'ta SBÜ Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ni kazandım. Çocukluğumdan hatırlıyorum, bu hastaneye sık sık gelirdim. Evimiz, babamın iş yerine çok yakındı. Okul çıkışı gelip, kendisini beklerdim. Anaokulum ile hastane arasında iki bina vardı. Çıkınca babamın yanına gelip, mesai bitimini beklerdim. Birlikte eve dönerdik. Pratisyenlik döneminde babama çok soru sorduğum olurdu. Şimdi 1 aylık doktorum. Bazen nöbette bile sıkışınca, 'Ne düşünmem lazım' diye soruyorum. Fakat bundan sonra desteğine ihtiyacım daha fazla olacak. Daha sık ararım diye tahmin ediyorum. Çocuklarla iyi anlaştığımı düşünüyorum."