Bu sözler Gazete Duvar yazar? Bahad?r Özgür'e ait... Son günlerdeki yeni parti ve Ali Babacan tart??malar?n? köklü bir bak?? aç?s?yla ele alan Bahad?r Özgür, ak?c? ve çarp?c? üslubuyla noktay? koyuyor. ??te o yaz?:
AKP’nin iktidara gelmesinden üç ay sonra, Oval Ofis’te genç Ekonomi Bakan? Ali Babacan ile D??i?leri Bakan? Ya?ar Yak??, George W. Bush’la s?k? bir pazarl??a giri?ir. Mesele ABD’nin Irak’a Kuzey’den açmak istedi?i cephedir. Babacan kar??l???nda 92 milyar dolar ister. Olay bas?na Bush’un görü?mede kulland??? deyimle, “at pazarl???” olarak yans?r. Babacan, istedi?i miktar? alamaz ama Mart 2003’te Sabah’ta yay?nlanan demecinde müjdeyi verir. Haberin ba?l??? utanç vericidir: “Irak’a ilk bomba dü?tü?ünde 8.5 milyar dolar hesaba geçecek”.
Ne var ki Irak’?n i?galine kar?? ba?layan tepkiler Meclis’i de etkiler ve tezkere geçmez. Sonras? malum: Süleymaniye’deki me?hur ‘çuval vakas?’…
?u s?ralar AKP’yi bölebilecek isim olarak gündemde olan Ali Babacan’?n ilk ciddi icraat? buydu. Babacan bir ay sonra görü?menin perde arkas?n? ?öyle anlat?yordu: “Bush ilk be? dakika benimle konu?tu. ‘Sen de MBA’liymi?sin ben de MBA’li ilk ba?kan?m’ dedi. Tepside çe?itli içecekler geldi. Ben portakal suyu içtim.”
Ne ho? bir an?…
***
Muhafazakar esnaf?n kalbi Ankara’n?n Ç?kr?kç?lar Yoku?u’nun ç?ra?? Babacan; TED koleji, ODTÜ birincili?i, Fullbright bursuyla ABD’de i?letme yüksek lisans?, uluslararas? finans kurulu?lar?nda yöneticilik, golf, trekking ve kayak tutkusu derken bir burjuva olarak yeti?ti. Ailede siyasetçi gelene?i olmamas?na ra?men Abdullah Gül’ün ?srar?yla AKP’ye girdi. 2015’te Recep Tayyip Erdo?an’?n para politikas? konusundaki sert ele?tirilerinin hedefinde olan dönemin Merkez Bankas? Ba?kan? Erdem Ba?ç?’ya destek vermesi ile keskinle?en çat??man?n üzerine, Pelikan ekibinin ‘Hamamönü hizbi’ damgas?n? vurmas?yla birlikte partideki ‘aktif vitrinden’ çekildi.
Peki Babacan’la ilgili geriye nas?l bir imaj kald?? Piyasay? iyi okuyan, uluslararas? finans sermayesi nezdinde itibarl?, bankac?lar?n ve büyük sermayenin sevdi?i bir isim. Kemal Dervi?’in “Babacan sayesinde 2002-2007 aras? alt?n dönem ya?and?” sözleriyle peki?en, “Babacan gitti, ekonomide i?ler bozuldu” ezberi… Sonra; 2015’ten itibaren özel sektörün a??r? derecede borçland???, bunun risk olu?turdu?u ve yap?sal reform uyar?lar?… Beyaz kefen giyen bir ç???rtkan de?il sakin, kentli bir AKP’li. Garp cephesinin partideki son kalesi. Hakk?nda söylenen kötü söz en fazla otoriter tav?rlara ses ç?karmamas?yla s?n?rl?.
Fena olmayan bir profil, ama kimin için? Günümüzün Zübükvari AKP’lileriyle tart?ya ç?ksa, elbette özgül a??rl??? bask?n gelir. Süleyman Soylu’ya bak?nca tövbe çekip kar??la?may? diledi?iniz AKP’li Babacan olabilir; lakin, 17 y?ll?k geçmi?e dönünce orada bugünlerin etkili bir failini görürsünüz. Zira onun amel defterinde bir rant çark?na dönmü? ve ?imdi krizle beraber toplumun üzerine çöken büyüme modelinin ‘ince i?çili?i’ yaz?l?d?r.
Dervi?’in 2014’teki iltifat?na Babacan çok daha önce kar??l?k vermi?ti. 2010’da Hürriyet’e Dervi? program?n?n do?ru oldu?unu fakat güçlü siyasi iradeden yoksun kald???n? söylüyordu. Özelle?tirmeler, bankalar?n yabanc?la?t?r?lmas? ve batan bankalar?n maliyetinin vatanda?a y?k?lmas?, tar?msal üretimin piyasa rekabetine maruz b?rak?lmas?, esnek emek rejimi, ücretlerin bask?lanmas? diye s?ralanan uzun bir listeye sahip program?n IMF reçetesi oldu?unu söylemeye gerek yok herhalde. ‘Alt?n dönem’in anlam? için Tekel’in, Telekom’un, elektrik da??t?m hatlar?n?n ve onlarca kamu i?letmesinin ba??na gelenlere bakmak yeterli.
Liberallerin hâlâ hay?rla and??? 2002-2007 sonras?nda ne mi oldu? ??te Babacan’?n esas marifeti bundan sonra ba?l?yor. Uygulad??? ekonomi politikalar? Türkiye’yi uçuruma götüren sürecin tohumlar?n? ekti. 2009 krizindeki on binlerce i?size, batan KOB?’lere, üretimden kopan çiftçilere bakmak yerine bankac?l???n ne kadar sa?lam oldu?una i?aret edip, ‘te?et’in s?rr?n? aç?kl?yordu. ?ki y?l süreli ‘gev?ek’ bir IMF anla?mas? yapma gayreti, Erdo?an’?n popülist duvar?na çarpt?. 2008 küresel krizinin yaratt??? ucuz kredi havuzunu f?rsat gördü. Ve “dünyada dolar ya?muru var, biz de sebeplenelim” diyerek Türkiye’nin borç krizinin fitilini ate?ledi.
Mesela; kendisinin dahli yokmu? gibi TL geliri olan ?irketlerin dövizle a??r? borçland???n? söylüyordu, 2011’de. 2013’te ise özel sektörün borcunun riskli s?n?rlara dayand???ndan yak?n?yordu. Oysa 2009’da, döviz geliri olmayan firmalara yurt içi bankalardan döviz kredisi kullanma yasa??n? kald?ran kendisiydi, ve bunu 1989’daki ünlü 32 Say?l? karardan sonra at?lm?? en önemli ad?m olarak gururla aç?kl?yordu. Uluslararas? analistler karar?, Türk bankalar?na kârl? bir alanda mü?teri taban?n? geni?letme imkan? verdi?i için alk??l?yorlard?.
Sonuçta in?aatç?s?ndan perakendecisine herkes kredi havuzundan para çekti. Bol keseden al?nan borçlar ekonomiyi in?aat ve tüketim rotas?na sürükledi. Bu büyüme modelinin eninde sonunda iskambil ka??d? gibi y?k?laca??n? biliyordu. Biliyordu da ne yapt?? 2013’te s?zlana s?zlana, “Kaynaklar? topra?a gömdük, AVM’lere, lüks rezidanslara yat?rd?k. Sanayiyi, üretimi unuttuk” dedi, sadece. Gere?ini yapt? m?, elbette hay?r. Bu demeçten bir y?l sonra çok daha a??r bir vebale ortak oluyordu üstelik.
2014’te Hazine garantili projelerde ?irketlerin ald??? kredileri üstlenen ‘Borç Üstlenim Yönetmeli?i’ne sesini ç?karm?yordu. Kendisinin sorumlu oldu?u Hazine vas?tas?yla gelecek ku?aklara felaket bir miras b?rakan Kamu Özel ??birli?i projeleri, bu sayede h?zland?. Köprüleri, yollar?, havalimanlar?n? yapanlar?n borcuna kefil olundu. Ülker, Do?u? vb. ?irketler o dönem çektikleri döviz kredilerini bugün ödemeyip yap?land?r?yor. ?imdi s?rada borca batm?? enerji ?irketleri duruyor.
2015’e kadar 13 y?l ekonomiden sorumlu oldu?u halde finansç?lar?n, bankalar?n ve uluslararas? mali sermayenin sözcülü?ü d???nda vatanda??n hayr?na tek laf ç?kmad?, Babacan’?n a?z?ndan. Çünkü o, bir simyac? formülü misali Merkez Bankas?’n?n ‘ba??ms?zl???’n? her derdin devas? gören neoliberal itikat?n Türkiye seksiyonunun Dervi?’ten sonraki genç prensiydi. Finans sermayesine yeni de?erlenme kanallar? açan her uygulamas? krize bir tu?la koydu. Altyap? projeleri habitat?nda kümelenen in?aatç? kli?i onun koordine etti?i yap?n?n üzerinden semirdi.
Do?rudur; Babacan nispeten nazik bir AKP’lidir. Siyasette ta??d??? incelik, e?itimini ustaca ald??? finans?n nezaketiydi. Ancak o zarif el vatanda?a uzan?rken ihaleci-in?aatç? kabal???na büründü. Bugün ondan medet umanlar bilançonun sadece ilk k?sm?na bak?yor.
Babacan, giri?ti?i siyasi hamlede belki ba?ar?l? olur; AKP’yi Meclis’te bölüp, beklentileri kar??layabilir. Kim bilir… Fakat y?k?lm?? binan?n harc?n? karan birinden, yeni bir mimari proje beklenir mi? Onun vizyonunu olu?turan yol, dün oldu?u gibi bugün de eninde sonunda tek bir istikamete ç?kar: Cengiz ?n?aat!