GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Kültür-Sanat
21 Haziran 2019 Cuma 15:12

Azmin adı; Ayşe Hatun... Bu otelin patronu da tüm çalışanları da kadın

İzmir Çeşme'den umut dolu bir kadın hikayesi bu! Başka bir aileye evlatlık verildi. Çok zor şartlarda büyüdü, evlendi. Eşini erken yaşta kaybetti, iki çocuğuyla kaldı. Ama çökmedi, yılmadı, yıkılmadı.. Çocuklarına sımsıkı sarılıp hayallerinin peşinden gitti. Bulaşıkçılıkla başladı işe, oradan aşçılığa, oradan da kendi işinin patronu olduğu sürece kararlı adımlarla yürüdü. O şimdi çalışanlarının tümünün kadın olduğu bir butik otel işletiyor...

Cengiz KÜTÜKÇÜ/SONKALE- Yer dünyaca ünlü tatil cenneti Çeşme... Konya Ermenek'te doğan Ayşe Kırındı, daha o yıllarda feleğin sillesini yemiş. Ekonomik durumu iyi olmayan ailesi, bakamadığı için onu 2.5 yaşında iken başka bir aileye evlatlık olarak vermiş. 6 yaşında ekmek yapmayı öğrenmiş. Çalışmış, didinmiş. Zor şartlarda büyümüş ve evlenmiş. Ancak orda da kötü kader Ayşe hanımın peşini bırakmamış. Eşi çok erken yaşta hayata veda etmiş.

BAŞINI ÖNE EĞMEMİŞ..
Genç kadın iki çocuğuyla kalakalmış. Bugün 54 yaşında bir erkek bir kız çocuk annesi olan Ayşe Kırındı, başını öne eğmemiş, kimseden yardım beklememiş, dizini de kırıp evinde oturmamış. Çocuklarını onurlu, iyi eğitim almış ve başarılı bireyler olarak yetiştirmek için kolları sıvamış. 2000 yılında meşhur Ayayorgi Koyu'nda bir beach club'ün mutfağında işe başlamış. Bulaşık yıkamış, temizlik yapmış, yemek pişirmiş ama hayata kahretmemiş hiçbir zaman. Hep bir umudu varmış. Hiç yüreğini karartmamış ve hep kendisini hayallerine doğru götürecek o sarp yolun taşlarını döşemeye başlamış.

4 MASA İLE İŞE BAŞLAMIŞ..
3 yıl sonra beach club'deki iş deneyimiyle birlikte kendisine güveni artınca radikal bir karar almış Ayşe hanım. Turizm otelcilik okuyan çocuklarını da yanına alarak 4 masalı küçük bir lokanta açıvermiş. Gece gündüz çalışmış ama hiç yılmamış. Ne de olsa artık kendi dükkanının patronuymuş. Fazla emek ve maharet gerektiren yaprak sarma, mantı, gözleme ve içli köfte gibi yemeklerle öne çıkmayı planlamış.

3 KİLO FASÜLYEDEN 90 KİLOYA
Tam da herşey tasarladığı gibi olmuş. Yemekleri kapış kapış gitmiş. Küçük ekmek teknesini büyütüvermiş Ayşe hanım. Bir restorana dönüştürmüş, katering işine da dalmış. Esnaf, memur, öğrenci ve işçiyi ucuz ama lezzetli yemekleri ile buluşturmuş. Enflasyonun fırlamadığı o ilk zamanlar 3 çeşit yemek 3 lira imiş. Günde 3 kilo zeytinyağlı taze fasülye pişiriyormuş Ayşe hanım. Bir de bakmış pişen fasülye miktarı 90 kiloya çıkmış. Sonra o lokantaya küçük de bir pansiyon ilave edivermiş.

TEK HAYALİ PANSİYON
Tek tük gelen müşterilerle pansiyon işine de ısınmış. Bir süre böyle devam etmiş işler. Ama Ayşe hanımın tek hayali güzel mi güzel şirin mi şirin bir butik otel açmak imiş. Lokantamsı pansiyonu kapatıp yerine bir otel açmış. Biraz daha büyümüş ve kazandığı paralarla gitmiş Çeşme Dalyan'da krediyle bir arazi almış. 3 yıl anasından emdiği süt burnundan gelmiş ama çok ağır şartlara rağmen o banka kredilerini sektirmeden ödemiş. 3 yılın sonunda araziyi satıp ciddi bir kar elde eden Ayşe hanım, bu kez hayallerine doğru yelken açmış. Ama gidip bastırıp parayı oteli almamış. Yine zor olanı seçmiş.

AYŞE HATUN'U KENDİSİ TASARLADI
Araziyi bulmuş, müteahhitliğini de mimarlığına da kendisi yapıp 20 odalı bir butik otel inşa ettirmiş. Çeşme mavisi ile beyazı ile süslü butik otelin adını da ilk çalıştığı yerdeki müşterilerin kendisine sesleniş şeklinden esinlenip "Ayşe Hatun" koymuş. Otelde Ayşe hanım ve çocukları ile birlikte toplam 10 kişi çalışıyor. Patronundan komisine garsonundan aşçısına ve resepsiyon görevlisine kadar otelin tüm çalışanları kadın. Özellikle kahvaltılarıyla çok övünüyor Ayşe hanım ve kadınlara seslenmeyi de ihmal etmiyor.

EŞİNİZİ SSK GİBİ GÖRMEYİN
Adeta azmin ve kararlılığın adı olan Ayşe hanım, "Kadının isteyip de başaramadığı hiçbir şey yok. Ama ne yazık ki Türk kadınların üretimden uzak daha çok tüketime yakın olduğunu, eşlerini SSK gibi gördüklerini görüyorum. Bu beni üzüyor. Anlatıyorum onlara. Nerden nereye geldiğimi anlatıyorum. Eşimi çok erken kaybettim. Ama yılmadım, hiç kimsenin maddi manevi katkısı olmadan bugünlere geldim. Kadının isterse yapamayacağı hiçbir şey yok. Gerçekten bu ülkenin kalkınmasının da kadının sosyal ve iş hayatına tam olarak katılmasıyla olacağını düşünüyorum. Kadın isterse başarır" diyor.