GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Türkiye
30 Ağustos 2019 Cuma 12:52

Atatürk 30 A?ustos'u böyle anlatt?: Dü?man komutan?n ç?rp?nd???n? görüyordum

30 A?ustos 1922'de Dumlup?nar'da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ba?kumandanl???nda zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz'u 97. y?l?nda co?kuya kutluyoruz. ??te Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 30 A?ustos'u anlatt??? yaz?s?...

“Efendiler!

Genelkurmay Ba?kan? Fevzi Pa?a verdi?i k?ymetli aç?klamalarla burada haz?r olanlara Afyonkarahisar-Dumlup?nar Meydan Sava??'n?n ve kesin sonuç veren 30 A?ustos Sava??'n?n olu? ?ekli hakk?nda bir fikri özetlemi?lerdir. Be? gün aral?ks?z geceli gündüzlü süren en büyük Meydan Sava??”n?n gerçek içeri?i bugün verilen aç?klamalardan fazla, yar?n tarihin hakemleri taraf?ndan, ara?t?rmac?lar?n inceleme ara?t?rma ve kararlar? okundu?u zaman daha aç?k, daha belirgin bir ?ekilde anla??lacakt?r. Beni milletim, Türk milleti, güvenine lây?k görerek bu hareketlerin ba??nda bulundurdu. Bu görev ve i?imin mutlu an?s?n? duygulanarak sevinçle ve gururla sakl?yorum. Görevlerini milletin vicdan?ndan gelen gerçek ihtiyac?na, yaln?z onun yüksek fikrine uygun olarak yapm?? olanlara özel bir vicdan rahatl??? ile bugün önünüzde bulunurken duydu?um mutlulu?u ifade edemem.

“TAM ÜZER?NDE BULUNDU?UMUZ BU NOKTAYA GELD?M…”

Efendiler, t?pk? bugün gibi otuz sekiz y?l? A?ustos’unun otuzuncu (30 A?ustos 1922) günü saat ikide, ?imdi hep beraber bulundu?umuz bu noktaya gelmi?tim. Bu üzerinde bulundu?umuz s?rtlarda kahraman on birinci tümenimiz ?u kar??ki tepelerde sava?a zorunlu k?l?nan dü?man?n ana kuvvetine taarruz için yay?larak ilerlemekte bulunuyordu. ?u gördü?ümüz Çal Köyü alevler ve dumanlar içinde yan?yordu.

“YATAKTAN FIRLADIM!..”

Beni buraya kadar getiren itici gücün ne oldu?unu anlatmak için hat?rlad???m bir iki noktay? burada tekrar edece?im:

29/30 A?ustos gecesi sabaha kar?? Bat? Cephesi hareketleri ?ubesi Müdürü Tevfik Bey, al???ld??? gibi o saate kadar çe?itli karar merkezlerinden ve her taraftan gelen raporlara göre harita üzerinden belirledi?i ve gösterdi?i genel durumu cephe komutan? ?smet Pa?a'ya göstermi? ve o da hemen Pa?a'ya göster emriyle Tevfik Bey'i yan?ma göndermi?ti. Karahisar'da Belediye dairesinde bana ayr?lan odada yatmaktayd?m. Beni uyand?ran Tevfik Bey'in gösterdi?i haritaya bakt?m, hemen yataktan f?rlad?m. Arkada?lar, haritada gördü?üm ?ey ?uydu ki, ordular?m?z dü?man?n önemli kuvvetini kuzeyden, güneyden, bat?dan ku?atmaya uygun bir durum alm?? bulunuyorlard?. ?u halde dü?ündü?ümüz ve en büyük sonuçlar? sa?layaca??n? bekledi?imiz durumlar ortaya ç?k?yordu.

“KURTULU? GÜNE?? 30 A?USTOS’TA DO?ACAKTIR…”

Hemen Fevzi ve ?smet Pa?alar? ça??r?n?z, dedim; üçümüz topland?k. Durumu bir daha dü?ündük ve kesinlikle karar verdik ki, Türk'ün gerçek kurtulu? güne?i 30 A?ustos sabah? ufuktan bütün parlakl???yla do?acakt?r.

“?Ç?NDE BULUNDU?UMUZ DURUM O KADAR HIZ VE ??DDET ?ST?YORDU K?, YAZILI EM?R YETMEZD?…”

Bu karara göre ordulara yeni emir yaz?ld?. (saat 6.30 öncesi) Fakat durum o kadar önemli, o kadar h?z ve ?iddet istiyordu ki, bu yaz?l? emirlerle yetinmek önlemi uygun olmazd?. Onun için Fevzi Pa?a'dan, Alt?nta? ve güneyinden hareket eden ikinci ordumuzun ve bunun daha bat?s?nda bulunan atl? kolordumuzun yan?na giderek dü?üncemize göre hareketleri düzenlemesini kendilerinden rica ettim. Dördüncü kolordusu ile amaçlad???m?z dü?man?n büyük k?sm?n? güneyden izleyen birinci ordu merkezine de kendim gidecektim.

?smet Pa?a'n?n merkezde kal?p genel durumu yönetmesini uygun gördüm.

Fevzi Pa?an?n kuzeye hareket ederken ben de otomobil ile tren yolunu izleyerek bat?ya hareket ettim.

“DÜ?MAN ORDUSU MUTLAKA YOK ED?LECEKT?R!”

Akça?ar'da birinci ordu merkezine saat 9'dan önce varm??t?m. Ordu komutan?na bir taraftan cephenin yaz?l? emri emanet edilirken, ben de kendisine sözlü olarak durumu anlatt?m ve dördüncü kolordunun bütün tümenleriyle birlikte ?iddetle, i?te bu köyün, Çal Köyü'nün bat?s?ndaki dü?man?n büyük k?sm?n? ku?atacak ?ekilde sava?a zorlamas?n? emrettim. Ve ekledim ki, dü?man ordusu mutlaka yok edilecektir. Ordu komutan? benim yan?mda telefonla Kolordu Komutan? Kemâlettin Sami Pa?a'y? buldu. Benim oraya geldi?imi ve emrimin ne oldu?unu bildirdi. Bir süre bu merkezde kald?m. Sürekli olarak gelen çe?itli rütbedeki esir subaylarla görü?tüm. Bunlardan biri kurmay subay idi. Zavall?, verdi?i bilgiler ?????nda istemeyerek ba?komutan görevini alan General Trikopis'in ve ?kinci Kolordu Komutan? General Digenis'in de bizim çevirmek istedi?imiz çemberin içinde bulundu?unu söylemi? oldu. Hemen yan?mda bulunan ordu komutan?na: Kemâlettin Pa?ay? bulunuz, kendisine Trikopis'le beraber bütün dü?man generallerini mutlaka esir etmesini söyleyiniz dedim. Bu emir hemen telefonla bildirildi. Zavall? esir subay benim bu emrimi i?itir i?itmez sundu?um çay? içemeyerek büyük bir bayg?nl?k geçirdi.

“SAVA? DURUMUNU GÖZÜMLE GÖRMEK BEN?M ?Ç?N KAÇINILMAZDI”

Daha fazla bu ordu merkezinde kalamazd?m. Sava? durumunu gözümle görmek benim için kar?? konulmaz bir ihtiyaç oldu. Ordu komutan?n? da yan?ma alarak Dördüncü Kolordu Komutan?n?n bulundu?u ?u yöndeki bir tepeye geldik. (Arpal?k civar?nda).Çal Köyü bat?s?nda ve kuzeyinde patlayan toplar?n gürültülerini i?itiyordum. Oradan durumu dürbün ile gözlemeye u?ra?mak bana s?k?nt?l? geldi. Daha ileriye, ate? yerine gitmek için kesin bir zorunluluk ve ihtiyaç duyuyordum ve bu noktay?, ?imdi üzerinde bulundu?umuz bu tepeyi gösterdim. Oraya gitmek gereklidir ve buyurun gidelim dedim. Otomobillere atlad?k bu tepeye gelen yola girdik. Ara s?ra yolumuzun soluna dü?man mermileri dü?üyordu. Dördüncü Kolordu'nun tümenleri do?udan bat?ya yolumuzu katederek h?zl? ad?mlarla ilerliyorlard?. Biraz önce dedi?im gibi saat ikide ?uraya ç?km?? bulunuyorduk. Dü?man kuvvetlerini gündüz gözüyle tamamen ku?atmak ve dü?man?n inatla savundu?u sava? alanlar?na, süngü sald?r?lar?yla girerek kesin bir sonuç almak gerekliydi. Bunun için bütün ordunun büyük özveriyle ilerlemesini ve bütün bataryalar?m?z?n, hatta gizlili?e bakmaks?z?n, ate? alanlar?na girip dü?man alanlar?n? sarsmas?n? istiyordum.

“KAHRAMAN KOMUTAN DERV?? BEY”

Yan?mdaki komutanlar bu görü?ümü anlar anlamaz hemen ve en sinirli bir ?ekilde harekete geçtiler. Yaz?k ki ?imdi ismini hat?rlayamad???m, yan?mda bulunan bir atl? subay?na birkaç kelime not ettirerek dü?man alanlar?n? kuzeyden saran ikinci orduya gönderdim. Ve sözlü olarak burada benden i?ittiklerini onlara da söylemesini emrettim. Bu subay görevini yapm?? ve birkaç saat sonra tekrar yan?ma gelerek bilgi de vermi?ti. On birinci tümenin kahraman komutan? Dervi? Bey, kendi ileriye at?larak bütün kuvvetiyle dü?man alan?na ilerliyordu. Kolordu Komutan? Kemâlettin Pa?a, güneyden ve bat?dan dü?mana sald?rd??? di?er tümenlerine yeniden ?iddetli ve h?zl? hareketler için emirlerini ula?t?r?yordu. ?kinci Ordunun on alt?nc? ve altm?? be?inci tümenleri dü?manla gerçek sava?a giri?iyorlar, di?er tümenleri de ku?atma çemberini daralt?yorlard?. Bunlar? görüyordum. Atl? kolumuzun daha bat?dan dü?man?n arkas?n? kesmek üzere bulundu?unu bana haber getiren atl? subay söylemi?ti. Arkada?lar!

“DÜ?MAN ALANLARINI ?Ç?NDE DURULMAZ B?R CEHENNEME ÇEV?R?YORDUK”

Saat ilerledikçe gözlerimin önünde geli?en manzara ?u idi: Dü?man ba?komutan?n?n ?u kar??ki tepede son gücüyle ç?rp?nd???n? görüyor gibiydim. Bütün dü?man alanlar?nda büyük bir heyecan ve tela? vard?. Art?k toplar?n?n, tüfeklerinin ve mitralyözlerinin ate?lerinde sanki öldürücü kabiliyet kalmam??t?. Bu ovadan, kuzeyden ve güneyden birbirini izleyen vurucu hatlar?m?z?n, bat??a yakla?an güne?in son ???klar?yla parlayan süngüleri her an daha ileride görülüyordu.

Dü?man alanlar?n? saran bir çember üzerinde yer alm?? olan bataryalar?m?z?n aral?ks?z ve amans?z ate?leri dü?man alanlar?n?, içinde durulmaz bir cehennem haline getiriyordu.

Güne? bat?ya yakla?t?kça ate?li, kanl? ve ölümlü bir k?yametin kopmak üzere oldu?u bütün ruhlarda duyuluyordu.

Bir zaman sonra dünyada büyük bir y?k?m olacakt?.

“ARTIK KAR?IMDA B?R ORDU, B?R KUVVET KALMAMI?TI…”

Ve bekledi?imiz kurtulu? güne?inin do?abilmesi için bu y?k?m gerekliydi. Karanl?klar içinde bu y?k?m gerçekle?meli idi. Gerçekten gökyüzünün karard??? bir dakikada Türk süngüleri dü?man dolu o s?rtlara sald?rd?lar. Art?k kar??mda bir ordu, bir kuvvet kalmam??t?. Tam olarak yok olmu? peri?an bir arta kalan kitle bulunuyordu. Kendilerinin dedi?i gibi çok korkan ve titreyen, ?ekilsiz bir kitle, tuhaf bir karma?a halinde kaçmak için aç?kl?k ar?yordu. Art?k gecenin koyula?an a??rl???, sonucu gözle görmek için güne?in tekrar do?udan do?mas?n? beklemeyi zorunlu k?l?yordu.

“ERTES? SABAH ORTAYA ÇIKAN MANZARA BEN? ÇOK DUYGULANDIRDI…”

Efendiler, ertesi gün tekrar bu sava? alan?n? dola?t???m zaman, ordumuzun kazand??? zaferin yüceli?i ve buna kar??l?k dü?man ordusunun dü?ürüldü?ü felâketin büyüklü?ü beni çok duyguland?rd?.

“KIYAMET YER?N? ANDIRIYORDU”

Kar?? s?rtlar?n gerilerindeki bütün vadiler, bütün dereler, bütün kapal? kalm?? yerler b?rak?lm?? toplarla, otomobillerle ve bitmez tükenmez donat?m ve malzeme ile ve bütün bu b?rak?lan ?eylerin aralar?nda y???nlar olu?turan ölülerle ve toplan?p merkezlerimize gönderilmekte olan sürü sürü esir gruplar?yla, gerçekten bir k?yamet yerini and?r?yordu. Bu dar ate? ve sald?r? çemberinden bugün için kurtulabilenler birkaç bin ki?ilik arta kalanlardan olu?maktayd?. Fakat onlarda daha büyük Türk çemberi içinden ç?kma?a ba?ar?l? olamayarak ba?lar?nda ba?komutanlar? bulundu?u halde beyaz bayrak çekme?e zorunlu olmu?lard?r.

Efendiler, A?ustosun otuz birinci günü yakla??k ö?le vaktiydi ki, yine bu Çal Köyünde, y?k?k bir evin avlusu içinde ?smet Pa?a ve Fevzi Pa?a ile bulu?tuk. K?r?k ka?n? arabalar?n?n dö?eme ve oklar?na ili?erek bundan sonraki durumu dü?ündük. Kazand???m?z meydan sava??n?n bütün seferi sona erdirebilecek bir kararl?l?k ve önemde oldu?unda birle?tik. ?imdi Bursa yönünde çekilen dü?man kuvvetlerini yok etmekle birlikte, bütün orduyla dinlenmeden ?zmir'e yürüyecektik. Efendiler, bugünden sonra ?zmir'de “Akdeniz”i, Mudanya'da “Marmara”y? görmek için 8-9 günlük bir zaman yeterli gelmi?tir. Fakat hat?rlatmal?y?m ki bugüne, bu üzerinde bulundu?umuz tepeye, bu yan?k Çal Köyü'ne gelebilmek için yaln?z Sakarya'dan ba?layarak harcad???m?z zaman tam bir y?ld?r. Fakat bu belirledi?imiz zaferi haz?rlayabilmek için bir y?l? çok bulmazs?n?z san?r?m. Çünkü efendiler, sava? ve özellikle meydan sava?? yaln?z kar?? kar??ya gelen iki ordunun çarp??mas? de?ildir; Milletlerin çarp??mas?d?r. Meydan sava?? milletlerin tüm varl?klar?yla, ilim ve fen sahas?ndaki dereceleriyle, ahlâklar?yla, kültürleriyle, k?saca bütün maddî ve manevî güç ve iyi huylar?yla ve her türlü araçlarla çarp??t??? bir s?nav sahas?d?r. Bu sahada, çarp??an milletlerin gerçek kuvvet ve k?ymetleri ölçülür. Sonuç yaln?z beden gücünün de?il, bütün kuvvetlerin, özellikle ahlâkî ve kültürel kuvvetin yükselmesini gerçekle?me derecesine vard?r?r. Bu nedenle meydan sava??nda yenilen taraf milletçe ve memleketçe, bütün maddî ve manevî varl??? ile yenilmi? say?l?r. Böyle bir sonun ne kadar korkunç olabilece?ini tahmin edersiniz. Yok olup gitmek, yaln?z sava? sahas?nda bulunan orduya ait kalmaz. As?l ordunun ait oldu?u millet, korkunç sonlara u?rar. Tarih, ba?lar?ndaki hükümdarlar?n, h?rsl? politikac?lar?n birtak?m hayalî isteklerle, arac? yerine dü?en i?galci ordular?n, i?galci milletlerin u?rad??? bu ?ekil korkunç sonlarla doludur.

“B?L?NMEL?D?R K?; B?R MEMLEKET? ??GAL ETMEK, O MEMLEKET?N SAH?PLER?NE HÜKMETMEK ?Ç?N YETERL? DE??LD?R”

Efendiler, Türk vatan?n? almak dü?üncesini, Türk'ü esir etmek hayalini genel, ortak bir dü?ünce haline koymaya çal??anlar?n da hak ettikleri sondan kurtulamam?? olduklar?n? gözlerimizle gördük. Efendiler, kendilerine bir milletin gelece?i emanet edilen adamlar, milletin kuvvet ve gücünü yaln?z ve ancak yine milletin gerçek ve kabul edilir yararlar elde etmesi yolunda kullanmakla sorumlu olduklar?n? bir an hat?rlar?ndan ç?karmamal?d?rlar. Bu adamlar dü?ünmelidirler ki, bir memleketi ele geçirip i?gal etmek, o memleketlerin sahiplerine hükmetmek için yeterli de?ildir. Bir milletin ruhu bask? alt?na al?nmad?kça, bir milletin kararl?l??? ve iradesi k?r?lmad?kça, o millete hükmetmenin imkân? yoktur. Halbuki yüzy?llar?n çocu?u olan bu millî ruh, kal?c? ve sürekli bir millî iradeye hiçbir kuvvet kar?? koyamaz. Hükmedilmek istenmeyen bir milleti, esaret alt?nda tutmay? ba?aracak kadar kuvvetli zorbalar art?k bu dünya yüzünde kalmam??t?r. Türk milleti son çarp??malar?yla, özellikle burada kazand??? zaferle, kazand??? kararl?l?k ve irade ile herkesçe bilinen bu gerçekleri bir defa daha tarihin sinesine çelik kalemle kaz?m?? bulunuyor.

“BÖYLE B?R ZAFER HATIRLAMIYORUM”

Efendiler, Afyonkarahisar-Dumlup?nar Meydan Sava?? ve onun son safhas? olan bu 30 A?ustos Sava??, Türk tarihinin en önemli dönüm noktas?n? olu?turur. Millî tarihimiz çok büyük ve çok parlak zaferlerle doludur. Fakat Türk milletinin burada kazand??? zafer kadar kesin sonuçlu yaln?z bizim tarihimize de?il, dünya tarihine yeni bir yön vermekte kesin etkili bir meydan sava?? hat?rlam?yorum.

Hiç ?üphe etmemelidir ki, yeni Türk devletinin, genç Türk Cumhuriyeti'nin temeli burada sa?lamla?t?r?lm?? oldu. Sonsuz hayat? burada taçland?r?ld?. Bu sahada akan Türk kanlar?, bu gökyüzünde uçan ?ehit ruhlar? devlet ve cumhuriyetimizin sonsuz koruyucular?d?r. Burada gerçeklerini söyledi?imiz “?ehit Asker” âbidesi i?te o ruhlar?, o ruhlarla beraber gazi arkada?lar?n?, özverili ve kahraman Türk milletini temsil edecektir. Bu âbide Türk vatan?na göz dikeceklere Türk'ün 30 A?ustos günündeki ate?ini, süngüsünü, sald?r?s?n?, gücü ve iradesindeki ?iddeti hat?rlatacakt?r.

Efendiler, bu büyük zaferin çe?itli unsurlar? üstünde en önemlisi ve büyü?ü, Türk milletinin kay?ts?z ?arts?z egemenli?ini eline alm?? olmas?d?r. Bu olay?n tarihimizde ve bütün dünyada ne büyük, ne verimli bir ink?lâp oldu?unu anlatmaya gerek görmem. Milletimizin uzun yüzy?llardan beri hanlar, hakanlar, sultanlar, halifeler elinde, onlar?n yönetim ve bask?s? alt?nda ne kadar ezildi?ini, onlar?n h?rslar?n? sa?lama yolunda ne kadar büyük felâketlere ve zararlara u?rad???n? dü?ünürsek, milletimizin egemenli?ini eline alm?? olmas? olay?n?n, bütün büyüklü?ü ve önemi gözleriniz önünde canlan?r. Gerçi büyük zaferin ertesi gününe kadar ?stanbul'da halife ve sultan ad? alt?nda bir ?ah?s ve onun i?gâl etti?i hilâfet ve saltanat ünvan? ile bir makam vard?. Fakat bu zaferden sonra millet o makamlar? ve o makam sahiplerini hak ettikleri sona ula?t?rd?.

Efendiler, millî egemenlik öyle bir ???kt?r ki, onun kar??s?nda zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, yok olur.

Milletlerin esareti üzerine kurulmu? olan kurumlar, her tarafta y?k?lmaya mahkûmdurlar.

Avrupa'n?n ortas?ndan, ta do?unun di?er ucundaki binlerce senelik memleketlere bakacak olursak, Osmanl? ?mparatorlu?u'nun hak etti?i sonu daha güzel anlayabiliriz. Arkada?lar, saraylar?n?n içinde Türk'ten ba?ka unsurlara dayanarak, dü?manlarla birle?erek Anadolu'nun, Türklü?ün kar??s?nda yürüyen çürümü? gölge adamlar?n?n Türk vatan?ndan sürülmeleri, dü?manlar?n denize dökülmesinden daha kurtar?c? bir harekettir. Türk milletinin atalar?n?n kutlu emâneti olan bu topraklarda tam anlam?yla efendi olarak ya?amas?; ancak o lüzumsuz ve manas?z olmaktan ba?ka, varl?klar? tam zarar ve felâket olan makamlar?n yok edilmesiyle mümkün olabilirdi.Efendiler, onlar yüzünden Türk vatan?n?n ve Türk milletinin geçirdi?i ac?lar?, üzüntüleri hissetmemi? bir ferdimiz yoktur. Bu kadar üzüntüler ve kötülükler geçirdikten sonra elbette Türk ö?renmi?tir ki, vatan? yeniden yapmak ve orada mutlu ve hür ya?ayabilmek için mutlaka egemenli?ine sahip kalmak ve Cumhuriyet bayra?? alt?nda bütün çocuklar?n? toplu ve dikkatli bulundurmak gereklidir.

Efendiler, yüzy?llardan beri inleyen, fakat bask?c?lar?n, aldatanlar?n, bilgisizlerin olu?turduklar? engellerle yürek parçalayan sesini milletin kula??na duyuramayan zavall? vatan bugün diyor ki; can kula??n?z?, ba?r?nda en derin üzüntüler duymu? annenizin samimî sözlerine sürekli aç?k bulundurunuz. Efendiler, Asya'da, Avrupa'da, Afrika'da hükmedici olma güç ve kabiliyetini göstermi? olan atalar?m?z, zaman?nda bu sesi duymaktan geri çevrilmemi? olsalard?; Türk toplulu?unun, Türk idealinin, Türk ç?karlar?n?n korunmu? ve ço?alt?lm?? olaca?? anavatan? bugünkü parçalanm?? ?eklinde mi miras al?rd?k.

“YÜZYILLARDIR TÜRK?YE’Y? YÖNETENLER B?R TEK ?EY? DÜ?ÜNMEM??LERD?R…”

Efendiler, art?k vatan imar istiyor, zenginlik ve refah istiyor. ?lim ve hüner, yüksek medeniyet, hür dü?ünce ve hür zihniyet istiyor. ?eref, namus, istiklâl, gerçek varl?k… Vatan bu isteklerini tamamen ve h?zla yerine getirmek için kurall? ve gerçek bir ?ekilde çal??may? emreder. Efendiler! Yüzy?llardan beri Türkiye'yi yönetenler çok ?eyler dü?ünmü?lerdir; fakat yaln?z bir ?eyi dü?ünmemi?lerdir: Türkiye'yi. Bu dü?üncesizlik yüzünden Türk vatan?n?n, Türk milletinin u?rad??? zararlar? ancak bir ?ekilde giderebiliriz: O da art?k Türkiye'de Türkiye'den ba?ka bir ?ey dü?ünmemek. Ancak bu dü?ünceyle hareket ederek her türlü kurtulu? ve mutluluk hedeflerine ula?abiliriz.

Efendiler! Bizim milletimiz vatan için, özgürlü?ü ve egemenli?i için özverili bir halkt?r; bunu ispat etti. Milletimiz yapt??? ink?lâplar?n kararl? savunucusudur da. Benli?inde bu iyi huylar yerle?mi? bir milleti yürümekte oldu?u do?ru yoldan hiçbir kimse, hiçbir kuvvet al?koyamaz. Efendiler! Milletimiz egemenli?ini eline ald??? gün, bilmeyen kalmam??t?r, en karanl?k kötülüklerin, en derin uçurumu kenar?nda bulunuyordu. Maddî kuvveti y?pratt?r?lm??, savunma araçlar? elinden al?nm??, mânevî dünyas?, kutsal sayd?klar? sald?r?ya u?ram?? üzücü bir durumda bulunuyordu. Bütün bunlara ra?men varl???n? ve istiklâlini kurtarma?a karar verdi. Bu karar?nda ba?ar? sa?layabilmek için bütün milletin kendine bir hedef ve hareket seçmesi gerekiyordu. Bütün milletin, o hedef üzerinde mutlaka ba?ar? sa?lamay? amaç kabul etmesi gerekiyordu. Millet bütün varl???yla bütün özverilili?iyle, bütün inanc? ile o hedefe beraber yürümeli ve mutlaka ba?ar?l? olmal?yd?. Efendiler, o hedef buras?yd?. Amaç olan ba?ar?, burada kazan?lan zafer idi.

Efendiler! Milletimiz bundan sonraki i?inde de ba?ar?l? olabilmek için, millî hedefini bütün aç?kl?k ve kesinlikle, bütün vatanda?lar?n gözünde ve yüre?inde bütün parlakl??? ile belirlemi? bulunuyor. ?sterseniz benim burada hedef dedi?im ?eyi, siz milletin ideali olarak adland?r?n?z. Fakat bu ünvan? verirken dikkat ediniz ki, hayal olan bir anlama kendimizi kapt?rmayal?m.

Efendiler! Milletimizin hedefi, milletimizin ideali; bütün dünyada tam anlam? ile ça?da? bir sosyal toplum olmakt?r.

Bilirsiniz ki, dünyada her toplumun varl???, k?ymeti, özgürlük ve kurtulu? hakk?, sahip oldu?u öze uygun yapaca?? ça?da? eserlerle mümkün olur. Uygar eser olu?turmak yetene?inden yoksun olan milletler, hürriyet ve kurtulu?lar?ndan ayr?lmaya mahkûmdurlar. ?nsanl?k tarihi ba?tan ba?a bu söylediklerimi do?rulamaktad?r. Uygarl?k yolunda yürümek ve ba?ar?l? olmak, hayat?n ?art?d?r. Bu yol üzerinde bekleyenler veyahut bu yol üzerinde ileri de?il geriye bakmak bilgisizli?i ve dikkatsizli?inde bulunanlar, uygarl???n co?an seli alt?nda bo?ulmaya mahkûmdurlar. Efendiler! Ça?da?l?k yolunda ba?ar? yenilenmeye ba?l?d?r. Sosyal hayatta, iktisadî hayatta ilim ve fen alan?nda ba?ar?l? olmak için tek olgunla?ma ve yükselme yolu budur. Hayat ve dirli?e hükmeden emirlerin, zaman ile de?i?me, olgunla?ma ve yenilenmesi zorunludur. Uygarl???n bulu?lar?, fennin harikalar?, dünyay? ?ekilden ?ekile geçirtti?i bir dönemde, yüzy?ll?k eskimi? dü?üncelerle, geçmi?e tap?nmakla varl???n? korumak mümkün de?ildir. Uygarl?ktan söz ederken ?unu da kesinlikle söylemeliyim ki, uygarl???n temeli, yükselmenin ve kuvvetin temeli, aile hayat?ndad?r. Bu hayatta kötülük, mutlaka sosyal, iktisadî, siyasal güçsüzlü?ü gerektirir. Aileyi olu?turan kad?n ve erkek unsurlar?n do?al haklar?na sahip olmalar?, aile görevlerini idareye yeterli bulunmalar? gereklerdendir.

Efendiler! Milletimiz burada belirledi?imiz büyük zaferden daha önemli bir görev pe?indedir. O zaferin anla??lmas? milletimizin iktisat alan?ndaki ba?ar?lar?yla mümkün olacakt?r. Bilirsiniz ki, ekonomik aç?dan zay?f bir yap? fakirlikten kurtulamaz, kuvvetli bir uygarl??a, refah ve mutlulu?a kavu?amaz, sosyal ve siyasal felâketlerden yakas?n? kurtaramaz. Memleketin yönetimindeki ba?ar? da, ekonomisinde edinilen bilgiler derecesiyle uygun olur. Hiçbir medenî devlet yoktur ki, ordu ve donanmas?ndan önce iktisad?n? dü?ünmü? olmas?n. Memleket ve istiklâl savunmas? için varl??? gerekli olan bütün kuvvetler ve araçlar ekonominin geni?leme ve aç?lmas?yla mükemmel olabilir.Milletimizin özünde bulunan kuvvetli karakter, sars?lmaz irade, ate?li milliyetçilik, iktisadî ba?ar?dan kaynaklanacak verimlerle de hak etti?i derecede desteklenmek zorundad?r. Yüzy?l?n içindeki mücadelede milletimizi ba?ar?l? k?lacak bir ekonomik hayat sa?lanmas?n? amaç edinen genel ö?retim ve e?itim sistemlerimiz, her gün daha çok geli?ecek ve elbette ba?ar?l? olacakt?r.Efendiler! Art?k bugün hayat ve insanl?k gerekleri bütün gerçekli?iyle ortaya ç?km??t?r. Bunlara kar?? olan söylentiler ahlâk ve inanca uymaz. Gerçek ortaya ç?k?nca yalan ortadan kalkar. Bo? sözler, uydurmalar kafalardan ç?kmal?d?r. Her türlü yükselme ve olgunla?ma yetene?i olan milletimizin, sosyal ve fikrî ink?lâp ad?mlar?n? k?saltmak isteyen engeller derhal yok edilmelidir.

Efendiler! Son sözlerimi özellikle memleketimizin gençli?ine yöneltmek istiyorum: Gençler! Cesaretimizi destekleyen ve devam ettiren sizsiniz. Siz almakta oldu?unuz e?itim ve anlay?? ile, insanl?k yüksek karakterinin, vatan sevgisinin, dü?ünce hürriyetinin en k?ymetli örne?i olacaks?n?z.

Ey yükselen nesil! Gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve devam ettirecek sizsiniz. Arkada?lar, bu gazilik ve ?ehitlik diyar?n? terk ederken “?ehit Asker”i hep beraber sayg?yla selâmlayal?m.”

Hâkimiyet-i Milliye,: 31.08.1924