SONKALEİZMİR- CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve CHP İzmir İl Örgütü, tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık'ı tedavi gördüğü hastanede ziyaret etti. Ziyaretin ardından basın açıklamasında bulunan ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan Aslanoğlu, kent gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu.
“BASIN ÜZERİNDEN MESAJ VERME ÇABALARI DOĞRU DEĞİL”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Cemil Tugay'ın kendisine yönelik eleştirilerinin sorulması üzerine açıklamalarda bulunan Aslanoğlu, “Bu sabah telefonumu kontrol ettim Cemil Bey (Tugay) beni aradı ben mi görmedim diye, öyle bir şey yok. Partimizde birbirimizle olan iletişim yüz yüze ya da telefondan direkt olur. Basın üzerinden yürütülen birbirine mesaj verme çabaları doğru değil. Cumhuriyet Halk Partisi kurumsal, yüz yıllık bir parti. Yüz yıllık bir geleneği, ahlakı, edebi vardır. Görevi ne olursa olsun İl Başkanı'nın ya da parti tarafından kamuda görevlendirilen Belediye Başkanı olsun ya da milletvekili, parti genel başkan yardımcısı, ilçe belediye başkanları... Cumhuriyet Halk Partisi'nin parti edebinde basın üzerinden mesaj vermek yoktur. Bu vesile ile yaklaşık 250 bin üyesi olan CHP'nin İzmir İl Başkanı olarak, CHP Genel Başkanı'nın İzmir'deki temsilcisi olarak 250 bin üyenin İl Başkanı olarak; partiye yeni üye olmuş genç kardeşimden, partide karar alacak en üst düzey olan arkadaşlarıma kadar herkese parti edebini bir kez daha hatıratıyor, herkesi partinin yüz yıllık geleneklerine göre davranmaya davet ediyorum” dedi.
“DAVET ETMEK İÇİN ARADIM”
Cemil Tugay'ın geçtiğimiz günlerde CHP İzmir İl Başkanlığı'nda gerçekleşen 'ilçe başkanları toplantısı'na çağırılmaması hakkında konuşan Aslanoğlu, “İl Yönetim Kurulu İl ve İlçe Başkanları toplantısı Cumhuriyet Halk Partisi İzmir'in en üst düzey değerlendirme organıdır. Dönem dönem rutin bazen de akut bir sorun ile ilgili toplanır. Burda da şehirde var olan akut bir sorun ile ilgili hızlıca toparlanır ve değerlendirmede bulunur. O değerlendirme sırasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'mızın işten çıkarmalarla ilgili, İl Başkanlığı'na gelerek; örgütümüze, ilçe başkanlarımıza, il yönetim kurulu üyelerimize bilgi vermesinin sağlıklı ve iyi olabileceği kanaatine ulaştık. Ben ilk fırsatta onun uygun olduğu saatte İl Başkanlığı'na davet etmek için Cemil Başkan'ı aradım ama telefonları açmadı. Her ilçe başkanları toplantısı bir örgüt toplantısı olduğu için böyle başlar, gerek görülürse Cumhuriyet Halk Partisi adına kamuda görev verdiğiniz arkadaşlar; milletvekilleri, parti meclis üyeleri, belediye başkanları parti toplantılarına davet edilebilirler” ifadelerini kullandı.
“BİN İŞÇİNİN İŞTEN ÇIKARILMASI SİYASİ BİR KONUDUR”
Aslanoğlu şunları kaydetti:
“Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı partizanca davranmaz; İl Başkanı da Genel Merkezi temsil eden ilçe başkanları da partizanca davranmaz. Adalet Yürüyüş'ü yapmış bir partinin temsilcileriyiz. Biz haktan, adaletten yanayız. Sosyal demokrasiye inanan bu partide görev alan herkesin birinci sorumluluğu adalettir. Biz işe alım süreçlerinde de, herhangi bir sebeple işten çıkarma süreçlerinde de temel alacağımız tek şey adalet olabilir. CHP'yi temsil edene hiç kimse haksız, hukuksuz bir yere; eğitimi, bilgi birikimi, tecrübesi yetmeden bir kişinin başkasının hakkını çalarak işe girmesini savunamaz. Böyle bir şeyin söyleniyor olması bile doğru değildir. CHP'nin ilçe başkanları kendi ilçelerinde CHP Genel Başkanı'nı temsil ederler. Bu arkadaşlarımız kendi ilçelerinde yaşanan sorunlarla ilgili değerlendirmelerde bulunur, vatandaşlarla sohbet ederler. Arkadaşlarımız kendi ilçelerinde yaşanan sorunlarla ilgili muhakkak değerlendirmelerde bulunurlar olumlu ya da olumsuz bilgileri alır bunları temsil ettikleri il başkanına aktarırlar. Bu en doğal sürecimiz. Burada tartışma götüren: Bu bir teknik konu mudur? Hayır. Bin kişinin işten çıkarılması siyasi bir konudur. Bin kişi işten çıkarılıyorsa; Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yoksullukla boğuşturduğu, derin işsizlik her geçen gün büyümüşken özel sektörde işten çıkarmalar bu kadar yoğunken bin İzmirli hemşerinin daha işsiz kalması ve çocuklarına ekmek götürememesi demek 4 bin kişilik bir çekirdek aileyi temsil eder. Teyzesini, halasını değerlendirirseniz İzmirli en az 20 bin hemşerinin süreçten etkilenmesi demek. Bu kadar İzmirli'nin bu süreçten etkilendiği dönemde siyasetçilerin konuya duyarsız kalması mümkün değldir. AK Parti'nin ve MHP'nin İzmir İl Başkanları böylesine bir süreçle ilgili cümeleler kurması doğaldır. Burada vatandaşı etkileyen her sorunla ilgili siyasetçinin dert dinlemesi ve bunu ilgili yerlere aktarması doğrusu ve doğalıdır. AK Parti İş Başkanı'nı siyaseten ilgilendiren, MHP İl Başkanı'nı siyaseten ilgilendiren CHP İl Başkanı'nı hayli hayli ilgilendirir, bununla ilgili cümle kurmak zorundadır. Bu değerlendirmeler toplantılarda yapılır, ilgili kişilerle paylaşılır."
“BASINDA CÜMLEMİ GÖREMEZSİNİZ”
Kendisi ve ilçe başkanlarının önceki dönemde işe alım süreçlerinde etkilerinin olduğu iddiaları üzerine konuşan Aslanoğlu, “Ben iki buçuk yıldır il başkanlığı yapıyorum. İki tane büyükşehir belediye başkanıyla, 50 tane ilçe belediye başkanıyla, 20 tane milletvekili ile belki 60 tane ilçe başkanıyla çalıştım bu döneme kadar. Ben belediyeyle herhangi bir işçi için görüşme yapmam. Bu güne kadar kimse için böyle bir tavrım olmadı. 50 ilçe belediye başkanından biri de “Şenol Başkan'da böyle bir durumla karşılaştık” diyemez. İlçe başkanları ile ilgili konuya gelince... İlçe başkanlarımız kamuoyu önünde eleştirilebilir arkadaşlarımız değildir. Eğer sizin bahsettiğiniz bir kayırmacılık, partizanlık duyarsak buna ilişkin tavrımızı koyarız. CHP İlçe Başkanları'nı basın önünde eleştirmek kimsenin haddi değildir. 250 bin üyemizin bu konuda dikkatli olması gerekir. Bizler CHP Genel Başkanı'na, onu temsil eden makamlara basın üzerinden bir şey söylemeyiz, söylememeye de gayret ederiz. Benim basında bir adet cümlemi göremezsiniz. Hepimiz şunu bilmeliyiz: CHP'de herkes sabahtan akşama kadar CHP politikaları iktidar olsun diye mücadele eder” ifadelerini kullandı.