İsrail'in, Ramazan ayında Mescid-i Aksa'da ibadet eden Filistinlilere yönelik saldırıları, dünyada birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de protesto ediliyor. Protestoların merkezi haline gelen Levent'teki İsrail Başkonsolosluğu, dün akşam ilginç bir eyleme ev sahipliği yaptı. Büyükçekmece'den başkonsolosluğa gelen Ahmet ve Dora Altınbaşak çifti, İsrail'e tepkilerini göstermek amacıyla otomobillerini yaktı. Yedek lastiği arka koltuğa koyduktan sonra üzerine benzin dökerek araçlarını yakan çift, bu anları cep telefonuyla da kayıt altına aldı.
ARACIN YANIŞINI CEP TELEFONUYLA ÇEKTİLER
Dora Altınbaşak, aracın yanışını kayıt altına alırken tepkisini ise, "Şu anda İsrail Başkonsolosluğu önünde aracımızı yakıyoruz. Canı yanan Müslüman kardeşlerimiz için yapıyoruz bunu. Orada ağlayan çocuklar için yapıyoruz. Anaları babaları gözyaşları içinde ölen çocuklar için yapıyoruz. İsrail'de işkence çeken Müslüman kardeşlerimiz için yapıyoruz. Gazze'deki işkence için yapıyoruz. Gerekirse bu yolda şehit de oluruz. Hiç önemli değil. Yeter ki onların gözyaşları dinsin, yeter ki aileler ağlamasın, yeter ki çocuklar ağlamasın. Müslümanlar ölüyor, çocuklar ölüyor. Yarın bayram. Bayramı göremeden ölen çocuklar var" sözleriyle dile getirdi.
UÇAĞIM DA OLSA İNANIN AYNI ŞEYİ YAPMAK İSTERDİM
İsrail Başkonsolosluğu'na doğru yola çıktıklarında otomobili yakma düşüncelerinin olmadığını dile getiren eski yönetmen Ahmet Altınbaşak, bu fikrin aniden ortaya çıktığını, eşinin de kendisine destek vermesiyle eylemi gerçekleştirmeye karar verdiğini belirtti. Altınbaşak "Her Müslüman gibi biz de Mescid-i Aksa'ya yapılanlara karşı çıkmak istedik. Terörist İsrail Devletine tepki vermek istedik. Filistinli kardeşlerimizin yanında olmak istedik. Gözü yaşlı anaların, çocukların, bebeklerin, bir nebze de olsa onların döktüğü gözyaşına ortak olmak istedik. Bu yapılan zulme, çirkinliğe dayanamadık. Tepkimizi göstermek istedik; hepsi bu kadar. O an kendiliğinden gelişti. Özellikle iftardan hemen sonraya denk getirdik ki; oradaki kalabalığa bir zarar vermeyelim. Yaptığımdan asla pişman değilim. Yaptığımın arkasındayım. Konsolosluğun bariyerlerinden girebilseydim girerdim, arabayı orada da yakardım. O kadar içimiz dağlandı. Söylenecek söz bulamıyorum. Bu yapılan zulmün yanında arabanın esamesi bile okunmaz. Feda olsun, uçağım da olsa emin olun yine aynı şeyi yapmak isterdim, sesimizi duyurmak için" diye konuştu.
MÜSLÜMAN KARDEŞLERİMİZİN, ÇOCUKLARIN CANI SAĞ OLSUN
Kararı eşiyle birlikte ortak aldıklarının altını çizen Dora Altınbaşak ise "Eşim 'var mısın yok musun' dedi. Ben de 'varım' dedim. Sesimizi duyurmamız gerektiğini düşünüyorduk. Sosyal medyada gördüğüm fotoğraflardan da çok etkilendim. Zaten ağlıyordum. Bir şey yapmamız gerektiğini düşünüyordum ama ne yapacağımızı bilmiyorduk. Eşim bana 'böyle bir şey yapalım' dedi. 'Olur yapalım' dedim. Oraya giderken her şeyi göze aldık. Şehit de olabilirdik. Başımıza her şey gelebilirdi. Kudüs, dünyanın kalbi zaten. Şu an bizim kalbimize bıçak soktular. Orada masum çocuklar ölüyor. Anne, babaları işkence görüyor. Haberlerde gördüğümüz görüntüler yüreklerimizi dağlıyor. Herkes üzülüyor ama herkes sadece sosyal medyadan mesaj veriyor. Biz yazarak değil de yaparak tepkimizi göstermek istedik. Arabamızı yaktık, önemli değil. Orada canlar yanıyor, evler yanıyor. Bugün bayram. Birçok çocuk hayatını kaybetti. Düşman kurşunuyla öldü, işkence yaptılar öldü. Biz asla pişman değiliz. Farklı yorumlar ve tepkiler de alabiliriz. Buna açığız zaten. Önemli olan vicdanımızın sesini dinleyerek hareket ettiğimize ikimizin de inanması. Altını çizerek söylüyorum; Türküz, Müslümanız. Ve dünyada Müslümanlara yapılan zulme, sonuna kadar karşıyız. Tepki göstermek amaçlı yaptık. Çok daha farklı şeyler de yapabilirdik. Herhangi birinin canına zarar vermek gibi amacımız da yoktu, en fazla arabamızı yaktık. Canımız sağ olsun, Kudüs sağ olsun. Oradaki Müslüman kardeşlerimizin, çocuklarımızın canı sağ olsun. Arabamız da yansın çok önemli değil. Buradan belki şu an evimize gidecek arabamız yok. Otobüse biner gideriz. Biz hiçbir zaman dünya malında olmadık. Bir gün öleceğiz. Gerekirse şehit oluruz. En azından ölürken, kahraman olarak ölürüz dedim. Şehit olmak çok güzel bir duygu. Tamamıyla Müslüman duygularımızın kabardığı bir anda yarım saat içinde verilmiş bir karar" dedi.
Protesto amacıyla yeni aldıkları yaklaşık 350 bin lira değerindeki araçlarını yakan Altınbaşak çifti, Büyükçekmece'deki evlerine metrobüsle döndü.
Haberin Videosu