Yeni anayasa konusu yo?un olarak tart???l?yor. Geçen pazar, “Yeni Anayasa Tart??mas?” ba?l???n? ta??yan yaz?m?zda ?u sorular üzerinde durmu?tuk:
1. Erdo?an bu anayasa ad?m? ile ne yapmak istiyor?
2. Sorunlar? ortaya ç?kan Cumhurba?kanl??? Hükümet Sistemi ne olacak?
Bu hafta içinde, bu sorular?n yan?tlar? bir ölçüde ortaya ç?kt?. Ancak yeni sorular, yeni ku?kular da belirdi. Önce, halk ne istiyor ona bakal?m.
Halk ne istiyor, AKP ne istiyor?
Bugünkü ko?ullarda “yeni anayasa” konusunda halk?n bir talebi (istemi) yoktur. Yeni anayasan?n halk içinde bir kar??l??? da yoktur.
Halk?n derdi ekonomi, i?sizlik, pandemi, hukuka ayk?r? hareketler ile ilgili sorunlard?r. AKP’nin de asl?nda bir anayasa derdi yoktur. AKP’nin temel hedefi Cumhurba?kanl??? Hükümet Sistemi’nin devam?n? sa?lamakt?r.
Bu durumda Yeni Anayasa projesi asl?nda Cumhurba?kanl??? seçiminde 50+1 oyu sa?lamak amac?yla düzenlenmi? bir projedir. Bu görü?ümüzün siyasal çözümlenmesi ad?m ad?m ?öyledir:
Gül’ün aç?klamalar?
Adalet Bakan? Gül, geçen hafta yapt??? aç?klamada 1921 Anayasas?’na gönderme yaparak, “1921 Anayasas?’n?n ruhu ile Cumhuriyet’i taçland?raca??z, yeni bir toplumsal sözle?me olacak” dedi.
Ortaya at?lan bir kavram “1921 Anayasas? ruhu”, epeyce soru i?aretleri yaratt?.
1921 Anayasas? döneminde “halifelik” sürüyordu. 1921 Anayasas?’nda “Devletin dini ?slam” maddesi de vard?r.
Adalet Bakan? konu?mas?nda, “1921 Anayasas? ruhu” derken “din devleti” mi istiyor, yoksa “halifeli?in yeniden kurulmas?” m? isteniyor? Bu sorular, do?al olarak soruldu.
Yeniden Kurulu? Anayasas?
Adalet Bakan? bunu söylerken, AKP’nin Grup Ba?kanvekili hukukçu Cahit Özkan’?n yapt??? aç?klama konuyu daha da karma??k duruma soktu.
Özkan, “1921 Anayasas?’na dayal? yeniden kurulu? anayasas? yapaca??z” dedi.
Özkan’?n, “Yüz y?ll?k serüvenin ard?ndan istiklal mücadelemizin bütün bu alanlarda amac?na, hedefine ula?aca??, kurulu? anayasas? olarak, sivil, demokratik bir anlay??la haz?rlanm?? anayasay? in?allah gerçekle?tirmi? olaca??z” sözleri büyük tart??ma yaratt?.
Tüm muhalefet, ?u soruyu sormaya ba?lad?: “Türkiye Cumhuriyeti yeniden mi kuruluyor?”
AKP sözcülerinin zaman zaman aç?klad??? “95 y?ll?k parantez” slogan?n? gerçekle?tirmek amac?yla bir tasar? m? haz?rlan?yor sorusu, kafalarda bir çengel gibi as?l? kald?.
Bir proje
Geçen haftaki yaz?m?zda yanda? bas?n?n sat?r aralar?ndan elde edilen bilgilere göre, bu anayasa çal??malar?n?n arkas?nda uzun süredir çal??an iki isim oldu?unu belirtmi?tik.
Bu isimlerden biri ünlü para spekülatörü Soros’un bir dönem Türkiye temsilcisi olan Can Paker, di?eri de Erdo?an’a çok yak?n isimlerden hukukçu Mehmet Uçum. Bu iki isim, Türkiye’yi yeniden anayasa de?i?ikli?i tart??malar?na götürecek süreç için çal???yorlar.
Sivil anayasa, “darbe edebiyat?” bu mutfaktan ç?k?yor. Sloganlar? ?öyle:
“Daha demokratik bir anayasa ve özgürlükler geni?letilecek.”
Bu ki?ilere dikkat edilmelidir. Çünkü dünyan?n hiçbir yerinde olmayan “Türk tipi ba?kanl?k sistemi”nin yarat?lmas?nda Uçum etkin bir biçimde yer alm??t?.
Öyle bir sistem yarat?lm??t? ki, Meclis’in bütçe yapmak dahil, tüm yetkileri elinden al?nm??, hiçbir biçimde denetlenemeyen bir ba?kanl?k sistemi olu?turulmu?tur.
Ba?kanl?k sisteminin temel ilkesi olan kuvvetler ayr?l??? ilkesi tamamen ortadan kald?r?lm??t?r.
?kinci ki?i, Can Paker’dir. Geli?mekte olan ülkelerde Turuncu devrimlerde etkin olan Soros’la ba?lant?l? oldu?u yaz?l?p çiziliyor.
Cumhuriyet gazetesi etkin biçimde izliyor
Bu konunun önemini anlayan Cumhuriyet gazetesi yazarlar? son haftalarda bu konuya e?ildiler. Ali Sirmen, “Anayasa ile Aldatmak” ba?l???yla konuyu izliyor. Emre Kongar hoca, her yaz?s?nda konuya de?iniyor. Deniz Y?ld?r?m, “Anayasa tart??mas?n?n halka aç?lmas?n?” istedi. Tuncay Mollaveiso?lu, “Anayasa kazan? ne do?uracak” diye yazd?. I??k Kansu ve Bar?? Doster, konu üzerine e?ildiler.
Cumhuriyet gazetesi bu konuyu izlemeyi sürdürecektir.
1982 Anayasas?
1982 Anayasas?, bilindi?i gibi son 40 y?lda 184 de?i?iklik geçirmi?tir. Anayasan?n üçte ikisi de?i?mi?tir.
En son 16 Nisan 2017’de yap?lan de?i?iklikle AKP’nin çok istedi?i ve çok sevdi?i “Ba?kanl?k sistemine” ula??lm??t?r.
1921 Anayasas?
Mademki 1921 Anayasas? ruhuna dönülmek isteniyor, ona da temel ilkeleri yönünden bakal?m.
1921 Anayasas?, Milli Mücadele’nin zorluklar? ve ko?ullar?ndan do?mu?tur. 1921 y?l?nda Kuvay? Milliyeciler sadece d?? cephe ile de?il, ayn? zaman da iç sava?la da u?ra??yordu.
?ç ve d?? sava? nedeniyle TBMM ola?anüstü önlemlere ba?vurmu?, bir ihtilal anayasas? yapm??t?.
Yandaki çerçeveli bölümde, 1921 ?htilal Anayasas?’n?n karakteri ve nitelikleri belirtilmi?tir.
Türkiye Cumhuriyeti, köken ve mezhep zihniyetini terk eden temel yurtta?l?k esas? üzerine kurulmu?tur.
Durum aç??a kavu?uyor
Geçen haftaki geli?meler kafalarda ku?ku yaratan kimi sorulara yan?t verdi.
Yukar?da belirtildi?i gibi, “Yeniden kurulu? anayasas?” ad? verilen proje gerçekle?irse, ?u an uygulanan, i?leyen model ne olacak?
Cumhur ?ttifak? sözcüleri ve yazarlar? bu konuya “?ki k?rm?z? çizgi var” diyerek aç?kl?k getirdiler.
1. Cumhurba?kanl??? hükümet sistemi aynen korunacak,
2. Anayasan?n ilk 4 maddesine dokunulmayacak.
Bunun anlam? ?udur: 1921 Anayasas?’n?n temel ilkesi olan “kuvvetler birli?i” ve “meclis hükü meti” modeline geçilmeyecektir.
Anayasan?n ilk 4 maddesinde “laiklik” ilkesi kabul edildi?ine göre 1921 Anayasas?’ndaki “Devletin dini ?slamd?r” maddesine de girilmeyecektir.
O zaman geriye 1921 Anayasas?’n?n “yerel yönetimlere özerklik” maddesi kal?yor.
Millet ?ttifak?’n? bozmaya yönelik
Bu maddenin ortaya at?lmas?, Millet ?ttifak?’n?n tam ortas?na bir “tahrip bombas?” gibi dü?ebilir.
AKP bunu ileriye sürerken Atatürk’ü referans olarak al?p ?zmit bas?n toplant?s?nda söylediklerine de dayanabilir. Bu nedenle Atatürk’ün ?zmit bas?n toplant?s?nda söyledikleri çerçeve içinde verilmi?tir.
Yeni anayasa projesinin temelde Millet ?ttifak?’n? bozmak ve Cumhurba?kanl??? seçiminde 50+1 oran?n? sa?lamak amac?n? ta??d???n? ileriye sürüyoruz. Ku?kusuz bu bizim ki?isel görü?ümüzdür. Durumu anlamak için siyasal konumlanmay? sürdürelim.
?yi Parti’nin konumu
?Y? Parti Genel Ba?kan? Meral Ak?ener, çok aç?k konu?tu, önce Erdo?an’?n “zihniyetinin” de?i?mesi gerekti?ini belirtti. Ak?ener, “E?er anayasada bir de?i?iklik söz konusu olacaksa partili cumhurba?kanl??? sisteminden ç?k?p iyile?tirilmi?, güçlendirilmi? parlamenter sisteme geçi?in sa?lanmas? gerekiyor” dedi.
At?lan çiçek
Asl?nda AKP, anayasa tasar?s? ile HDP ve CHP’ye çiçek at?yor.
1921 Anayasas?n?n 11. Maddesi “Vilayet mahalli umurda manevi ?ahsiyeti ve muhtariyeti haizdir” (Vilayet, yerel i?lerde tüzelki?ilik ve özerkli?e sahiptir) demektedir.
AKP, yeni anayasada bu konu üzerinde politika geli?tirebilir. Bunun örnekleri yak?n geçmi?te görüldü.
1980’den sonra askeri darbe komutan? Kenan Evren, “bölge valilikleri”nden söz etmi?ti.
15 Ekim 1991’de Özal, “Federasyon dahil her ?eyi konu?abiliriz” demi?ti.
AKP sözcüleri ve Erdo?an, Diyarbak?r’da Kürt kökenli vatanda?lar? etnik yönden ok?ayan konu?malar yapm??lard?.
Büyük tuzak
Özerklik konusu ileriye sürülürse Meclis’te HDP ister istemez bu konuya olumlu yan?t vermek için do?al olarak gayret gösterecektir.
CHP, AB Özerklik Anla?mas?’n? ilke olarak kabul etmi?tir. CHP, bu konuda açmaza dü?ecektir.
CHP, HDP’ye do?ru kay?nca ?Y? Parti içinde ve Millet ?ttifak? üzerinde rahats?zl?klar ortaya ç?kmas? do?ald?r.
CHP’nin içinde de çeli?kiler filizlenecektir.
AKP’nin derdi yeni anayasa yapmak de?il, Millet ?ttifak?’n?n içine çeli?ki sokmak ve ittifak? bozmakt?r.
1921 Anayasas? ve ?lkeleri
Milli Mücadele örgütlenmesi yerel kongrelerden ba?layarak, bölgesel kongrelere (Erzurum, Sivas) ve sonunda 23 Nisan 1920’de Ulusal Meclisin toplanmas?na vard?.
Bu hareket, bir yandan Kuvay? Milliye’nin örgütlenmesi, tabana yay?lmas?, öte yandan “Me?ruluk”, “hukuksall?k” unsurlar?n? da içeriyordu.
Bu özgün bir geli?medir. Prof. Bülent Tanör’ün belirtti?i gibi, bu durum Milli Mücadele’yi 20. yüzy?l?n di?er kurtulu? hareketlerinde görünen “çete sava??”, “partizan sava?”, “halk sava??” gibi niteliklerden ay?ran en önemli niteliktir.
23 Nisan 1920’de bütün kudretin Meclis’te oldu?u bir model olu?turulmu?tur. Bakanlar tek tek Meclis taraf?ndan seçiliyorlard? ve bu kurulun ba?kanl???n? da Meclis Ba?kan? yap?yordu.
Meclisin seçti?i hükümet taraf?ndan “Te?kilat-? Esasiye Kanunu Layihas?” ba?l???n? ta??yan metin, Meclis’in aç?l???ndan 6 ay sonra 18 Eylül 1920 günü Meclis’e sunulmu?tur. Bu 1921 Anayasa tasar?s?d?r.
Bu anayasa tasar?s? için Meclis’te özel komisyon kuruldu. ?ki ay süren görü?melerden sonra, 20 Ocak 1921’de “Te?kilat-? Esasiye Kanunu” (Kanun no.: 85) ad?yla Meclis taraf?ndan kabul edilmi?tir.
Bu anayasa 23 maddeden olu?uyordu. ?lk 9 madde genel ilkeler, 10. Madde “?dare”, 11 ile 21. Maddeler “vilayet”, “köy” ve “nahiye” örgütlenmeleri, 22. ve 23. maddeler “Genel Müfetti?lik” konusunu düzenlemektedir.
1921 Anayasas?’n?n temel ilkeleri
1- Egemenlik kay?ts?z ?arts?z milletindir. ?dare usulü, halk?n kendisini bizzat idare esas?na dayan?r.
2- “Türkiye Devleti” ilkesi (Türk Devleti de?il) kabul edilmi?tir.
3- Kesin Kuvvetler Birli?i ilkesi kabul edilmi?tir. Bütün kuvvet mecliste toplanm??t?.
4- Yerinden yönetim ilkeleri kabul edilmi?tir.
1921 Anayasas? kendine özgü bir siyasal model yaratm??t?r. Buna “Meclis Hükümeti Sistemi” ad? verilen hükümet modeli ?öyleydi:
1- Yürütme kudreti ve yasama yetkisi milletin yegâne ve hakiki temsilcisi olan Büyük Millet Meclisince belirir ve toplan?r. (Md 2)
2- Bakanlar Meclis taraf?ndan teker teker seçilirler.
3- 1921 Anayasas?’nda bir devlet ba?kanl??? makam? yoktur. Devlet ba?kan?n?n görev ve yetkileri “Büyük Millet Meclisi Ba?kan?”na verilmi?tir.
Daha sonraki geli?meler
Bu anayasan?n kabulünden sonra, 9 Eylül 1922’de Milli Mücadele zafere kavu?tu. 1 Kas?m 1922’de saltanat Meclis karar?yla kald?r?ld?. Daha sonra seçimlere gidildi. Olu?an yeni Meclis 29 Ekim 1923’te Cumhuriyeti ilan etti. Cumhurba?kanl??? makam? kuruldu. 3 Mart 1924’te Halifelik kald?r?ld?. 1924 Anayasas? TBMM taraf?ndan üçte iki ço?unlukla kabul edildi.
ATATÜRK, ?ZM?T BASIN TOPLANTISI VE YEREL YÖNET?MLER KONUSU
Milli Mücadele zaferle sonuçlanm??, 1 Kas?m 1922’de saltanat kald?r?lm??t?. Lozan görü?meleri sürüyordu.
16/17 Ocak 1923’te, ?zmit’te tarihi bir toplant? yap?ld?.
Bu önemli toplant?ya ?stanbul’daki gazetelerin ba?yazarlar? kat?l?yordu.
...Ocak 1923 Sal? günü, ?zmit Kasr?’n?n alt kat?ndaki büyük salonda uzun bir masa haz?rlanm??t?. Masan?n etraf?nda ?stanbul’dan gelen ba?yazarlar, muhabirler ile ?stanbul Milletvekili Dr. Adnan Ad?var ve e?i Halide Edib Ad?var ile i?gal y?llar?nda Ankara Hükümeti’nin ?stanbul’daki temsilcisi K?z?lay Ba?kan? Hamit Bey haz?r bulunuyordu. Ayr?ca Atatürk’ün konu?malar?n? kaydetmek için Meclis’in dört kâtibi de oradayd?. Kat?lanlar:
Vakit Ba?yazar?: Ahmed Emin Bey
Tevhid-i Efkâr Ba?yazar?: Velid Bey
?leri Ba?yazar?: Suphi Nuri Bey
?kdam yazar?: Yakup Kadri Bey
Tanin yazar?: ?smail Mü?tak Bey
Ak?am yazar?: Falih R?fk? Bey
?leri muhabiri: K?l?nçzade Hakk? Bey
6 saat süren bu toplant?da Mustafa Kemal’e her soru soruldu. Örne?in, Lozan Bar?? Konferans?, seçimler, ba?kent neresi olacak, Halk Partisi gibi...
En önemli sorulardan birisi, Ahmed Emin Yalman’?n “muhtariyet” konusunda yöneltti?i sorudur. Atatürk, bu soruya ?u cevab? verdi:
“Bildi?iniz gibi bizim milli s?n?r?m?z içinde Kürt unsurlar o surette yerle?mi?tir ki, pek s?n?rl? yerlerde ço?unlu?u sahiptir. (...) Türk unsurlar?n?n içine gire gire öyle bir s?n?r olu?mu?tur ki, Kürtlük ad?na bir s?n?r çizmek istersek Türklü?ü ve Türkiye’yi ortadan kald?rmak laz?md?r. Örne?in Erzurum’a kadar giden, Erzurum’a, Sivas’a kadar giden, Harput’a kadar giden bir s?n?r aramak laz?m gelir. Dolay?s?yla ba?l? ba??na bir Kürtlük tasarlamaktan ise bizim Te?kilat-? Esasiye gere?ince zaten bir tür mahalli muhtariyetler kurulacakt?r. O halde hangi kazan?n nüfusu Kürt ise onlar kendilerini idare edeceklerdir.
TBMM, hem Kürtlerin hem de Türklerin yetki sahibi milletvekillerinden meydana gelmi?tir ve bu iki unsur menfaatlerini ve kaderlerini birle?tirmi?lerdir. Ayr? bir s?n?r çizmeye kalk??mak do?ru olmaz.”
Özetle, Mustafa Kemal’in belirtti?i gibi, burada muhtariyetlerden kastedilen siyasi özerklik de?il, 1921 Anayasas?’n?n 11. maddesinde tan?nan yerel yönetimlerde serbestliktir. Belediyelerde belediye meclisi, illerde il genel meclisi üyelerinin seçimle göreve gelmesidir.