Muğla'nın Bodrum ilçesinde, beyin kanaması geçirip hayatını kaybeden ve ailesi tarafından organları bağışlanan Craig Oliver Beston'ın (17) kalbi, 2006'da Ege Üniversitesi Hastanesi'nde Tayfun Erdem'e nakledildi. Nakilden sonra gönüllü olarak hastanedeki çocukları ziyaret eden ve onlara destek olan Erdem, kendisi gibi Ege Üniversitesi Hastanesi'nde kalp nakliyle yaşama tutunan Burçin Meşe ile tanışınca, ikili 'Özgür Palyaçolar' grubunu kurdu. Hasta çocukların oyuncak, kitap ve bakım ihtiyaçlarını karşılayan hediyeler veren palyaçolar, birçok gönüllünün de desteğiyle çocuklara umut ışığı olmaya başladı.
Hastanede yatan çocukların ilgiye ve şefkate ihtiyaç duyduğunu fark ettikten sonra bu grubu kurmaya karar verdiğini söyleyen Tayfun Erdem, "Bu hastanede sıkıntılı günler geçirdim ve uzun bir süre kaldım. Bu süre içinde hastaların ziyaretçilerinin az olduğunu gördüm. Çocukların ilgiye, şefkate ve hediyelere ihtiyacı olduğunu fark edince, Burçin ile birlikte bu grubu kurduk. O da bu hastanede kalp nakli bekliyordu, burada tanıştık. Burçin, 'Ben de yapmak istiyorum, birlikte yapalım bu işi' dedi. 'Özgür Palyaçolar'ı böylece kurduk. Daha fazla bağışçıya ve destekçiye ihtiyacımız var. Bunu sürekli hale getirmeye çalışıyoruz. Şu anda İzmir'deyiz, ancak başka bir şehirde bu etkinlikler yapılırsa, bu grup başka şehirlerde de kurulabilir. Ancak kurulması için o grupta nakil olan insanların olması gerekiyor. Ben ve Burçin bu şekilde hayata tutunduk, bu yüzden nakil olan insanları topluma kazandırmanın gerektiğini düşünüyorum" dedi.
'ÇOCUĞUN GÖZÜNDE GÖRDÜĞÜNÜZ IŞIK SİZE ÖMÜR BOYU YETER'
Nakil olduğundan bu yana çocukları ziyaret ettiğini aktaran Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bazı arkadaşlarımız, 'çocuklar bize nasıl tepki verir' diyerek hastaneye gelmekten korkuyor. Ancak kapıdan içeri girdiğimizde elimizde hediyeler ve palyaço kıyafetiyle olduğumuz zaman çocuğun yüzü gülüyor. Ona şefkatle yaklaşmanızı istiyor. Verdiğimiz en ufak bir hediye, çocuğu o kadar mutlu ediyor ki. O çocuğun gözünde gördüğünüz ışık size ömür boyu yetebilecek kadar anı biriktiriyor. Bu bir insan için çok önemli bir şey."
'ONLARIN MUTLULUĞUYLA BİZ DE MUTLU OLUYORUZ'
Çocukların hastalıklarını unutturup acılarını dindirmek için çaba gösterdiklerini anlatan Burçin Meşe, "Ben kalp nakli beklerken, Tayfun Ağabey palyaço kıyafetiyle odama girdi. Ben o zaman onu tanımıyordum ve kalp nakli olduğunu öğrendim. Yaptığı şeyin çok güzel olduğunu fark ettim. 'Neden ben yapmayayım?' dedim. Daha sonra ben de kalp nakli oldum ve böyle bir grup kurmaya karar verdik. İnsanlara yardım etmek ve onları sevindirmek çok güzel bir şey. Çocuklar çok mutlu oluyor. Onların hastalıklarını unutturup bir nebze olsun acılarını dindirmek için buradayız. Bunun için çabalıyoruz. Onların mutluluğuyla ben de çok mutlu oluyorum. Ben hastanede yatarken, bana hediye geldiği zaman çok mutlu oluyordum ve onların da çok mutlu olduğuna inanıyorum. Gözlerinde o ışığı görüyorum. Çocuklar sabretsin, dua etsin ve bunların geçeceğine inansınlar" diye konuştu.
'BÜYÜYÜNCE SİZİN GİBİ OLMAK İSTİYORUZ DİYORLAR'
Grubun gönüllülerinden Ebru Kıvrak (30) ise ziyaret ettikleri çocukların kendilerini örnek aldığını belirterek, "Çocuklar çok mutlu oluyor. Onlara sıfır oyuncaklar veriyoruz. Bunları da İzmir'in hayırsever kişileri vasıtasıyla elde ediyoruz. Onlar bizi çok destekliyor. Oyuncak haricinde çocukların bez, ıslak mendil, biberon, emzik ve iç çamaşırı gibi ihtiyaçlarını da karşılıyoruz. Bizim elimize ne gelirse, onların hepsini hastanede yatan çocuklarla paylaşmaya çalışıyoruz. Biz palyaçoyuz, ama yüzümüzü boyamıyoruz. Doğalız, sadece kıyafetlerimiz farklı. O yüzden bizimle kısa sürede samimiyet kurabiliyorlar. Bugün bir hasta çocuğumuz, 'Ben büyüyünce sizin gibi olmak istiyorum' dedi. Tayfun ve Burçin de bu şekilde ilerlemişler. İnşallah burada yatan çocuklar da ileride bizim yaptıklarımızı yaparlar" dedi.
'2 AYDIR OĞLUMUN YÜZÜ SOLUKTU, BUGÜN YÜZÜ GÜLDÜ'
Hastanede tedavi gören böbrek hastası Güney Feryaz'ın (2) annesi Meliha Feryaz (28), grubun yaptığı davranışın kendilerini mutlu ettiğini ifade ederek, "Palyaçoları görünce çok şaşırdım. Oğlum çok hastaneye geldiğinden beri sıkılıyordu, onları ve hediye ettikleri arabaları görünce çok sevindi. 2 aydır yüzü çok soluktu, bugün oğlumun yüzü güldü. Onun için ben de çok sevindim. Allah onlardan razı olsun" ifadelerini kullandı.
Ege Üniversitesi Nefroloji Bölümü'nde yatan kızının başında bekleyen Meral Yıldız (51) ise şunları söyledi:
"2 senedir buradayız. Böyle şeyler görünce çok mutlu oluyoruz. Çocuklarımız da çok seviniyor, memnun kalıyor ve moral buluyor. Daha fazla bu tarz şeylerin olmasını istiyoruz. Çocuklar çok sıkılıyor, ama palyaçoları gördüklerinde 'ağabeyim geldi, ablam geldi' diyerek gözleri gülüyor."