İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bir televizyon programında soruları yanıtladı.
“DÜZENLİ OY ARTIŞI VAR”
Kamuoyu araştırmalarına göre düzenli bir oy artışı olan bir parti konumunda olduklarını söyleyen Akşener, şöyle konuştu:
* Partimiz adına özel anket hiç yaptırmadık ama grup üyesi olduğumuz için o anketlerin sonuçları bize de geliyor, size de geliyor.
* Beş, altı şirketin ortalamasıyla kendinizi ölçebiliyorsunuz; kamuoyuna açık olduğu için, gizli saklı bir iş olmadığı için. Bu da memnun ediyor.
* Ama bunun arka planında ne var biliyor musunuz? Biz makulün peşindeyiz.
“ESNAFIN, KÖYLÜNÜN, İŞÇİNİN, GENCİN, KADININ SESİ OLUYORUZ”
“Çok uzunca bir zamandır kutuplaştırma üzerinden, değer setleri üzerinden bireyler bazında birbirimizi dövüştürmek üzere bir dil var siyasette” ifadelerini kullanan Akşener, şu açıklamalarda bulundu:
* ‘Sen düşmanımsın', ‘ben düşmanım' bitti… Ama biz bunu terk ettik. Başından beri yapmaya çalıştığımız ama şimdi anlaşılan bir dil bu.
* Biz; kişilerin, grupları esnafın, köylünün, işçinin, gencin, kadının önce ekonomik daha sonra sosyal problemlerini görüp onların sesi oluyoruz.
* Sonra onlarla ilgili çözüm önerilerimizi de dile getiriyoruz. Ve kendimizi böyle konumlandırdık.
“SORUNLARA GETİRDİĞİMİZ ÖNERİLERE PALYATİF BİR ÇÖZÜM GETİRİYORLAR”
İktidarın İYİ Parti'ye ilişkin bir tavır oluşturduğunu belirten Akşener, “Biz gerçekler üzerinden yürüdüğümüz için bir süre sonra tam anlamıyla o problemi çözmeye dönmese bile en azından palyatif bir çözüm getiriyorlar. Biz siyasi rekabeti gerçekleştirmiş bir yolculuk yapıyoruz. Amacımız oydu, o noktada başarılı olduğumuzu görüyorum” dedi.
“CUMHUR İTTİFAKI'NI GENİŞLETMEK İSTİYORLAR”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, MHP lideri Bahçeli’nin Akşener’e ‘evine dön’ çağrısının Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’dan da destek görmesini değerlendiren Akşener, şu ifadeleri kullandı:
* Cumhur İttifakı'nın paydaşları, gelecek seçimlerde bu işin olmayacağını görüyorlar.
* Yani Cumhur İttifakı'nın, partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ni getiren bu iktidarın Türkiye'yi taşıyamadığını, Türkiye'nin de bu iktidarı taşıyamadığını görüyorlar.
* Cumhur İttifakı sistemini genişletmek arzu ediyorlardır. Hem manevi hem aritmetik bir arayış söz konusu olmuş olabilir.
“EKONOMİ TEPE TAKLAK”
Türkiye'de şu an birçok alanda ‘yanlışlıklar' olduğunu ifade eden Akşener, şöyle konuştu:
* Ekonomi tepe taklak, pandemi bunu iyice derinleştirdi. Biz, elimizi ovuşturarak, ‘daha fazla olsun, rezil olsun herkes ondan sonra bu iktidar gitsin' gibi bir davranış biçimi içinde değiliz.
* Bir problemi görüyoruz, o problemi sahiplerinden dinliyoruz. Ondan sonra bununla ilgili çözüm üretiyoruz ve bu çözüm önerilerimizi de kamuoyuyla paylaşıyoruz.
* İktidar bunu yerine getirdiği zaman şunu düşünmüyoruz: ‘Bunlara yazar, artı değer getirir. Bunu biz yapmayalım'…
* Dolayısıyla çözümlerimizi ortaya koyduğumuz için sanki iktidar partisine veya Cumhur İttifakı'na göz kırpıyormuşuz gibi de bazen anlaşılıyor. Hayır böyle bir durum yok.
* Biz sisteme karşıyız. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine Türkiye adına karşıyız.
“KEŞKE HAKLI ÇIKMASAYDIK”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin oylandığı referandumda İYİ Parti'nin henüz kurulmadığını anımsatan Akşener, şu ifadeleri kullandı:
* Referandumda biz bir grup arkadaş, sonra ben bireysel olarak ayrıca Türkiye'nin yarısını dolaştım ben.
* Kimseden beş kuruş bir destek almadan, bireysel imkanlarımız ölçüsünde dolaştık ettik ve bu konuda gayret ettik.
* Söylediklerimizin hepsi; ‘eğer bu referandum geçerse; uçmayacak, kaçmayacak, ekonomi tam tersine felaket olacak.
* Siyasetin, milletvekilinin seçmenle irtibatı sıfırlanacak. Bir oligarşik yapı doğacak' bunlar hepsini söyledik. Keşke haklı çıkmasaydık. Haklı çıktık.
“BU SİSTEMİN İÇİNDE AKP'YE OY VERMİŞ KARDEŞLERİM YAŞAMAK İSTER Mİ?”
AKP seçmenine seslenen Akşener, şöyle konuştu:
* Sayın Erdoğan'ın süresi doldu. Bu dönem seçilemedi, ki ben seçilemeyeceğini düşünüyorum, seçilemedi ve yerine Millet İttifakı'nın seçtirdiği birisi geldi…
* Bugünün şartlarındaki bu partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin içinde AK Parti'ye oy vermiş kardeşlerim yaşamak ister mi? İddia ediyorum ki yaşamak istemezler.
* Kişiye özgü terzilik yapılarak bir iş yapıldı ama kimse sonunu düşünmedi. Sayın Erdoğan gittiğinde, AK Parti'liler açısından söylüyorum, bu sisteme bir başkası geldiğinde bu sistem içinde yaşanmak istenir mi? İstemeyeceklerine inanıyorum.
“BİREYSEL HIRSIN PARÇASI OLMAYACAĞIM”
Cumhurbaşkanlığı adayı olacağı yönündeki iddialara ilişkin de konuşan Akşener, şunları belirtti:
* Cumhurbaşkanı seçilmeyi bu ülkede, yani seçimli bir sistemde; başbakan seçilmeyi, cumhurbaşkanı seçilmeyi her vatandaş ister. Bu çok onurlu bir görev olduğu için ister.
* Ama ben şunu söylüyorum: Türkiye'nin geleceğini zora sokacak herhangi bir bireysel adımın, hırsın, hedefin parçası olamayacağım ben. Bu kadar net.
* O kadar hızlı tüketiliyor ki Türkiye'de her şey… Onun için isimler üzerinden konuşulmayı da bugün için yanlış buluyorum ben.
“BUGÜN GELİNEN NOKTADA TÜRKİYE TIKANDI”
Hükümetin ekonomi politikalarını sert sözlerle eleştiren Akşener, şöyle konuştu:
* AK Parti'nin başındaki sayın Erdoğan her konuyu iyi bildiği için, ekonominin de gurusu olduğu ortaya çıktı.
* Ve sayın Erdoğan tercihini betondan yana yaptı, inşaattan yana yaptı. Tek tip. Sonuçta bugün gelinen noktada Türkiye tıkandı.
* Ekonomi son derece kırılgan. Büyüme bitti. 12 bin 500 dolardan 7 bin dolarlara kadar düşmüş bir gayri safi milli hasılası bir Türkiye ile karşı karşıyayız.
“ERDOĞAN, TIKANIK SİSTEMİN FATURASINI PARLAMENTER SİSTEME ÇIKARDI”
Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
* Kendi sermayenizi yaratmaya kalkışırsanız en kolay yolu elbette müteahhitlik üzerindendir. Yani beton üzerindendir.
* Biz inşaatı reddetmiyoruz ki… İnşaat olacak ama inşaatın yanına sanayi koyacaksınız, onun yanına tarımı koyacaksınız, teknoloji aldı başını gitti onu koyacaksınız ve bir katma değer üreten sistem olacak.
* Bu tıkanan sistemin faturasını parlamenter sisteme çıkardı sayın Erdoğan.
“CHP'YE İTTİFAK TALEBİ BİZDEN GİTTİ”
İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerini başarılı bulduğunu belirten Akşener şöyle konuştu:
* 31 Mart'a giderken ittifak talebi bizden gitti CHP'ye. Dolayısıyla bu proje bizim projemizdir.
* Ben arkadaşlarıma bir soru sordum, ‘yalnız mı girmeliyiz ittifakla mı, ittifak istiyorsanız kiminle girmeliyiz?'. Sayın Özdağ ‘hayır tek başımıza girelim' dedi.
* Bütün bu kurulların tamamı oylama yaptık bir kişi hariç oybirliği ile ittifakla girmeye karar verdi arkadaşlarımız ve biz bunu CHP'ye teklif olarak götürdük.
* Ankara alınacak gibi görülüyordu ama İstanbul'du benim hedefim. İstanbul'un demokratik usullerle, seçmen iradesiyle alınabilmesinin neye tekabül edebileceğini bilen bir politikacı olarak bunun çok önemli olduğunu anlattım. Gerekirse çırak çıkalım dedim.
* İyi ki de bu teklifi götürmüşüz. Bütün arkadaşlarıma kalpten teşekkür ediyorum.
“HDP ELİNDE ÇOK CİDDİ BİR MANİVELA”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ‘HDP kapatılsın' çağrısını değerlendiren Akşener, şunları söyledi:
* Sayın Erdoğan adına bu tür konuların balon uçurma noktası olduğuna inanıyorum.
* Sayın Erdoğan HDP'yi bana göre kapatmaz. HDP elinde çok ciddi bir manivela.
* Burada sayın Bahçeli'nin sözlerinden katıldığım bir şey var o da uzun tutukluluk. Bir an evvel mahkemelerin sona ermesi gerektiği konusunda haklıdır. Bunun bir yargı problemine dönüştüğü bir gerçek, bu doğru değil.
* Yargının daha hızlı, daha net, şeffaf, kamuoyunun rızasını alacak şekilde ilerlemesini kastetmişse, hızlı yürümesi konusunda orada kendisine katılıyorum.
“ERDOĞAN’IN HDP'Yİ KAPATMAYI DÜŞÜNECEĞİNİ SANMIYORUM”
Akşener, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
* Eğer hukuki olarak uygulamada bir sorun varsa, bunu da Sayın Erdoğan'a söylüyorum, bunların ortadan kaldırılması konusunda bir ihtiyaç varsa biz buna destek veririz.
* Erdoğan bu manivelanın elinden gitmesini istemez. Böyle bir sistemde sayın Erdoğan'ın HDP'yi buranın içinde özneleştirip kapatmayı düşüneceğini sanmıyorum.
“ÜÇ GÜN SONRA ERDOĞAN RENCİDE OLDU”
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun organize suç örgütü liderliğinden hüküm giymiş olan Alaattin Çakıcı tarafından tehdit edilmesine de tepki gösteren Akşener, şu ifadeleri kullandı:
* Ana muhalefet partisi liderini bir mafya unsuru tehdit ediyor ama ‘Türk milliyetçiliğinin siyasi organizasyonu' diye tanımlanan bir siyasi partinin lideri de ‘benim dava arkadaşım' diyor, bu daha vahimdir.
* Adalet Bakanı ‘reform' dedi. Arkasından sayın Erdoğan hem ekonomide hem yargıda reforma ‘evet' dedi.
* Sonra sayın Kılıçdaroğlu tehdit edildi, sayın Bahçeli ‘dava arkadaşım' dedi.
* Ben de o zaman şöyle demiştim ‘kızım sana söylüyorum gelinim sen işit'. Ondan sonra reform meform hadi bakalım denildi.
* Bir de üç gün sonra sayın Erdoğan rencide oldu, balon uçtu, bakıldı ve rencide olundu.