İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu. Yerli koronavirüs aşısında başlayan 3. faz çalışmaları için memnuniyetini dile getiren Akşener, "Böyle önemli bir sürecin baltalanmasına müsaade etme. Bilim Kurulu, bilim insanları süreci olduğu gibi yürütsün. Milletimiz yerli aşıyı bekliyor, bunu da algı operasyonuna kurban edersen altında kalırsın" ifadelerini kullandı.
"Türkiye 19 yıldır geçmişini bilmeyen, geleceğini göremeyen bir iktidar tarafından yönetiliyor" diyen Akşener, "Bu fevkalade muhafazakar arkadaşlar Dodik için hatıra pulu bastırdılar. Boşnak düşmanı Dodik'in namına pul bastırma peşinde. Bu sözde muhafazakarlığa bakar mısınız, yazıklar olsun size ve zihniyetinize. İnancımıza göre, o pullarda kullanılan mürekkep değil Müslüman kanıdır. O pulları imha edin" diye konuştu.
"MKE'Yİ PEŞKEŞ ÇEKMEYE ÇALIŞIYORLAR"
MKE'nin özelleştirileceği iddialarına tepki gösteren İYİ Parti lideri, "Milletine yabancılaşan, acılarını görmezden gelen bir iktidar ömrünü tamamlamış demektir. Bir de yalan söylüyorsa uzatmaları bile tamamlamış demektir. Ne Sayın Erdoğan ne arkadaşlarında utanma göremiyoruz. Hizmet siyaseti yaptıkları masalını anlatmaya devam ediyorlar. Gençler iş bulamazken 10 maaş vermeye devam ediyorlar. Esnafımız, çiftçilerimiz iflasın eşiğindeyken yandaşlara tıkır tıkır ödemeye devam ediyorlar. Tank-paleti peşkeş çektikleri yetmiyormuş gibi MKE'yi özelleştirmeye hazırlanıyorlar. Ordumuzun mühimmatımızın önemli bölümünü üreten bu fabrikayı peşkeş çekmeye utanmıyorlar. Utanmıyorlar, çünkü milletimizin gerçekleri umurlarında bile değil. Birinci öncelik saray sefasının sürmesi" ifadelerini kullandı.
"SENDEN BİLİRİZ"
Kabil Havalimanı'nın Türkiye'ye devredileceği iddiaları hakkında Akşener şunları söyledi:
"ABD, Afganistan'dan çekiliyor ama aklı havalimanında kalıyor. İç politikada ABD'ye etmedik laf bırakmayan Sayın Erdoğan bu işe gönüllü oluyor. Buradan Sayın Erdoğan'ı aklını başına almaya davet ediyorum. Türk askeri orada asla muharip görev üstlenmedi. Hiçbir güvenlik gerekçesi yokken, sen ABD Başkanı'na şirin gözükeceksin diye bu görevin izahı yoktur. Ayrıca para pul konuşmanın manası yoktur. ABD'li askerlerin canını kurtarmak için kendi askerlerini riske atma. Kınalı kuzuların ayağına taş değerse senden biliriz."
''FAKİRLE OYNAMA''
Akşener, yaptığı Türkiye gezilerinde yaşadığı olayları anlatırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da seslendi. Akşener, "Adana'da çiftçiler beni durdurdu. Soğan ve karpuz üreticileri ben ağızımı açmadan konuştular. Karpuz üreticisi kardeşimiz, ağladı. O canı yanan çiftçi çok feveran etti. Basına bu arkadaşın söylediklerini yayınlamayın dedik. Başına iş gelmesin diye perdelemeye çalıştık. Bitmişler, çökmüşler, o arkadaşımızı aHaber günlerce televizyondan vermiş. Sayın Erdoğan fakirle oynama, onları korkutma. Sen hakaret, tehdit ediyorsun. Biz birlikte boğuşalım, yapma. Sen o günlerden geçtin. Babalarımızın o gece eve yiyecek ekmek getiremeği bir neslin çocuklarıyız ne çabuk unuttun. Sade suya tirit bandırdığımız çocuklarız biz, ne çabuk unuttun. Yazıktır, günahtır yapma, yaptırma. Meral Akşener'i bozmak için, iftira etmek için garibanı kullanma. Garibanla oynadığın zaman Gayretullah'a dokunur öyle çarpılırsın ki seni kimse kurtaramaz. Yapma" diye konuştu.
Akşener, "Kendisi Biden'ın ne dediğiyle ilgilenirken biz Bitlisli esnafımıza kulak veriyoruz. Kendisi yeni kankalık peşinde koşarken biz Afyonlu vatandaşlarımızın dertleriyle dertleniyoruz" diye konuştu.
LÜTFÜ TÜRKKAN'IN FABRİKASINA AİT YIKIM
İYİ Parti lideri Akşener, Lütfü Türkkan'ın ortağı olduğu şirkete ait ahırların yıkılmasını da gündeme taşırken şunları söyledi:
"İki gündür Sayın Lütfü Türkkan'ın meşhur çiftliği üzerine gagalanıyoruz. Bir basın mensubu arkadaşımız soru sormak istedi. Sayın Türkkan'ın açıklamaları var ama onun karşılaştığı bu sistemin sonuçları olarak ben, kim nerede ne yapmışsa tespit edip rezil etmezsem namerdim. Yıkıldı mı, yıkıldı. Tamam. İletişim Başkanı'nın eviyle ilgili bir şey çıktı ağzımızı açmadık. Tarihi eser meselesinin nasıl yürüdüğünü biliyoruz. Üzerinde tepinebilirdik, tepinmedik. Şimdi yandınız. Madem ki devletten kiralanmış yerlere çökülmüş diye tabir ediliyor, şimdi ben takip edeceğim."
"TEŞVİKLERİ BELİRLEYİP, ÖZEL ŞİRKETE TRANFER OLDULAR"
Elektrik faturaları ve enerji üretimine değinen Akşener, şunları söyledi:
"Dalaman'da Akköprü Barajı'nı satmaya çalışıyorlar. El insaf ne doymaz iştahınız var? Milletin santralini satıp, milletin elektriğini 3-5 katına fatura edeceksiniz. Vatandaşın kullanmadığı elektriğin tek bir özelliği var o da yandaşların olması. Pahalı elektrik öyle bir sorun haline geldi ki TOBB'un raporunda sanayicimiz, tüccarımız dert yanmış. Üreticilerimiz de hane halkı da kesintilerin bedelini ödüyor. Vatandaşın sırtına vergileri, elektrik faturalarını yükleyin, sonra teşvik olarak soygunculara dağıtın.
Rezalet bununla bitmiyor. Her şey vatandaşın aleyhine işliyor. EPDK, Tarifeler Daire Başkanı 2020 tarifesini ve teşvikleri belirleyip martta istifa ediyor. Sonra bir şirkette yönetici olarak işe başlıyor. Başka bir uzman özel şirkete transfer oluyor. Ocak ayında teşvikleri belirleyenler, bu paraları alacaklara yönetici oluyor. Teşvikleri vereceksin haydi eyvallah deyip gideceksin. Artık ahlakın Beştepe'nin yanından geçmediğine şahit oluyoruz."
2050'DE 0 EMİSYON HEDEFİ
Akşener, iktidara gelmeleri durumunda atılacak adımları sıralarken, "Yetkiyi aldığımızda merdiven altı üniversiteler yerine küresel alanda işbirliklerine dahil olacak araştırma merkezleri kuracağız. Bütçeden daha fazla pay ayıracağız. 2035 için karbonsuz elektrik üretimi hedefi koyacağız. Paris İklim Anlaşmasını onaylayıp 2050 için 0 emisyon hedefi koyacağız" ifadelerini kullandı.
"SAADET'LE MEŞGULLER, SIRA YİNE BİZE GELECEK"
İYİ Parti lideri, "Türkiye bu ucube sistemden kurtulacak. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile akılcı yönetim sistemine kavuşturacağız. Siz sandıkta yetkiyi vereceksiniz, biz Türkiye'ye iyi geleceğiz" diye konuştu.
Akşener sözlerini şöyle sürdürdü:
"Panik arttıkça çirkinlikler, yalanlar, saldırılar artacak. Bizim yolumuz hak yoludur, hakikat yoludur. Bu kutlu yoldan dönmek yok, vazgeçmek yok, yıkılmak yok. Varsın iktidar gündemi meşgul etsin, küçük ortak kendini paralasın o sandık er ya da geç milletin önüne gelecek. Onlar istedikleri kadar kaçsın, o sandık gelecek Sayın Erdoğan ve ortakları tıpış tıpış gidecek. Bizimle ilgili söylenenlere bir baksak envaı çeşit hakaret, sonra buyur gel, sonra tekrar hakaretler... Kafayı yediniz, yapmayın. Böyle devlet yönetilir mi? Bir partiye, genel başkanına demediğiniz kalmadı. Şu sıra Saadet'le meşguller sonra sıra bize gelecek. Biz asit havuzunda yüzüyoruz. Demirden korkan trene binmezdi. Yormayın kendinizi, vatandaşımızla konuşun ikna etmeye çalışın. Bizlere hakaret etmek yerine gidin oylarını alın. Ama o zor iş. Adana'da bir kardeşim, 'AK Parti'ye 18 yıldır oy verdim, yöneticiliğini yaptım, haram zıkkım olsun' dedi. Sayın Erdoğan 16 yaşındaki gençler geliyor söylüyor, bedava veriyoruz, siz olsanız parayla verirdiniz. 'Hiç umudum yok. Biz bu ülkede hiçbir şey olamayız.' 16-17 yaşındaki bir gence bunu düşündürmek günahtır. Buralara odaklanın benim dost tavsiyemdir."