Konuşmasında kadın cinayetlerine ve öğretmen atamalarına dikkat çeken Akşener, Erdoğan'ın kendisini hedef alan sözlerine de yanıt verdi.
Akşener, Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın Bingöl'de şehit yakınına küfür etmesinin ardından bunun provokasyon olduğunu söyleyerek, "Zannetmeyin harlayarak bizi geri çekeceksiniz. Her dükkânın içinde a-Haber’inize provokasyon yaptırabilirsiniz, her dükkânın kapısında porno sitesinde gezenlere, yavşak yavşak konuşanlara, yazı yazanlara provokasyon yaptırabilirsiniz. Yaptırın kardeşim! Sizden korkan sizin gibi olsun." ifadelerini kullanmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, Akşener'e yönelik olarak, "Sen bir partinin lideri olarak, bayansın bayan. Meclis'te o nasıl bir küfürdür? Ahlak yoksunu. Nasıl sen böyle bir küfrü yaparsın?" demişti.
Partisinin bugünkü grup toplantısında Erdoğan'a yanıt veren Akşener, "Asıl ahlak yoksunu, bu ülkenin yarısı açlık sınırı altında yaşarken dolar 10,43 lira olmuşken, utanmadan yüzü bile kızarmadan ekonominin kitabını yazdığını söyleyebilendir." dedi.
Akşener'in açıklamalarından satır başları şöyle:
"TÜRK DÜNYASI BAKANLIĞI KURACAĞIZ"
Sözlerimin başında bizim için büyük önem taşıyan bir dış politika başlığına değinmek istiyorum. Bundan aylar önce, geçen 3 Mayıs günü güçlü Türk dünyası ve güçlü Türkiye için 9 hedef isimli çalışmamızı paylaşmıştım. 12 Kasım'da toplanan Türk Konseyi Liderler zirvesinde alınan kararlar çerçevesinde bu başlıklara dönüp bazı adımlar atılmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Bununla birlikte 2 gün önce kuruluş yıldönümünü kutladığımız KKTC'nin de bu birlikte yer alması tarihin bize yüklediği önemli bir sorumluluk.
Açıkladığımız 9 ilkemizin ilk sırasında yer alan tarihsel kazanımların korunması, egemen eşitlik ve karşılıklı anlayış doğrultusunda bu sahanın siyaset üstü bir anlayışla geleceğe taşınmasını zorunluluk olarak görüyoruz. Tüm Türk dünyasına ilan etmek isterim ki, biz bu projeyi her türlü siyasi hesabın ötesinde sarsılmaz bir süreklilik ekseninde değerlendiriyoruz. Yaklaşan İyi Parti iktidarında hiçbir kardeşin, bir diğerine üstünlüğü olmadığı, egemen ve eşit devletler olarak bir Türk işbirliği meydana getireceğiz.
Kardeş ülkelerimizin kazanımlarını tümüyle koruyarak büyük bir barış ve refah birliğini hayata geçireceğiz. Milletimizden yetkiyi aldığımızda Türkiye'de ivedilikle bir Türk Dünyası Bakanlığı kurarak dağınık ve koordinasyonsuz tüm kurum ve kuruluşları tek çatıda toplayacağız.
KADIN CİNAYETLERİ
Ülkemizde her gün yaşar olduğumuz kadın cinayetleri soluğumuzu kesmeye devam ediyor. İnsan, öleceğini bilerek yaşayan bir canlıdır. Ama maalesef ülkemizde kadınlar öldürüleceklerini bilerek yaşıyor. Nerede, ne zaman, kim tarafından öldürüleceğini düşünerek yaşıyor.
Geçtiğimiz hafta bir cani, genç bir kadını aramızdan aldı. O kadar acı ki eğer o psikopatla karşılaşmamış olsaydı, eğer ülkemizde bir kadını öldürmek bu kadar kolay olmasaydı Başak kızımız şimdi aramızda olabilirdi. Bu katil daha önce psikolojik tedavi görmüş, ailesi durumu biliyor, resmi işlemler yapılmış yani devlet de sorunu biliyor. Yani bir anlamda, herkes her şeyi biliyor ama bu cani 28 yaşındaki kızımızın karşısına çıkıncaya kadar kimse bir şey yapmıyor. Bu cani Başak'ı savunmasız diye hedef alıyor. "Niçin Başak'ı öldürdün" sorusuna, "O savunmasızdı, kendiniz savunamaz" diyor. "Kadın kendini savunamaz" diyor. Bir psikopatın bile Türkiye'de kadınların durumuyla ilgili vardığı kanaate bakar mısınız? Bu kafa kendiliğinden ortaya çıkmadı.
Kürsülerden nutuk atmakla olmuyor Sayın Erdoğan. "Bir kadın" diyerek beni tehdit etmekle de olmuyor Sayın Erdoğan. Bu zalimlik ne zaman bitecek?
İYİ Parti iktidarında kadınların yıllardır süren mücadelelerini devlet politikası haline getireceğiz. Ezcümle, İYİ Parti iktidarında kadınları yaşatacağız.
Ülkemizde sadece kadınlar değil, geleceğimiz de ölüyor. Öğrencilerine ulaşamayan öğretmenlerimizi de kaybediyoruz. Kimi zaman bir intihar notuyla kimi zaman atanamadığı için çalışmak zorunda kaldığı inşaatta kaybediyoruz.
ERDOĞAN'A YANIT
Fedai oğlumuz ve nice atanamayan öğretmen kardeşimiz maalesef Sayın Erdoğan'ın gündemi değil. Kendisi bambaşka konularla meşgul. Son olarak geçen haftaki grup toplantımızda arkadaşlarının ilçe ziyaretlerimize gönderdiği provokatörlerle ilgili sözlerimi nedense üstüne alınmış. Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde kendisi bana "ahlak yoksunu" demişti. Hızını alamayıp dün de artık suyumuzun kaynadığını söyleyip, beni ve sizleri tehdit etti. Bitlere fısıldayan adamı durdurabilene aşk olsun.
Yalnız bu defa bana "Bayan" dememiş, "Şu kadın", "Bu kadın" demiş. Hanımefendiler yavaş yavaş öğretiyoruz.
Sayın Erdoğan unutma bir gün, hepimizin suyu ısınacak, kaynayacak. Biz Allah'ın emri olan o güne hazırlıklıyız. Çünkü biz ecelin ne bir nefef evvel ne de bir nefes sonra olduğuna iman edenlerdeniz. Ama sen kendine yazık ettin, bu hallere düşmemeliydin. Nereden nereye...
Dün Fırat'ın kenarında kaybolan kuzudan bile sorumlu olacağına inanan Tayyip Erdoğan nerede, bugün rakibinin suyunu kaynatmakla tehdit eden Erdoğan nerede?
"AHLAK YOKSUNU" TEPKİSİ
O zaman gel, seninle birlikte arkadaşlarının karnesine bakalım. Sayın Erdoğan asıl ahlak yoksunu kimdir biliyor musun? Gerçek olmadığını bile bile bir kişiye iftira atan ve bu iftiraları yaymak için karanlık odalarda troll besleyendir.
Asıl ahlak yoksunu sarayına yılda 3 milyar lira masraf ederken, şehit ve gazilere sadece 18 milyon lira bütçe ayırandır.
Asıl ahlak yoksunu, bir yandan dindar pozları takınırken diğer yandan milletin hakkını hukukunu ayaklar altına alan ve kul hakkı diyerek kıs kıs gülendir.
Asıl ahlak yoksunu, teröristbaşının mektubunu okutup, kardeşini de devletin televizyonuna çıkartan ve ondan sonra da pişkin pişkin önüne geleni terörist ilan edendir.
Asıl ahlak yoksunu, bu ülkenin yarısı açlık sınırı altında yaşarken dolar 10,43 lira olmuşken, utanmadan yüzü bile kızarmadan ekonominin kitabını yazdığını söyleyebilendir.
"AYNAYA BAKIN"
Bizim; sen ve yandaşların gibi, ülkenin başına bela olmuşlardan milletin zenginliğine bitler gibi dadanmışlardan, milleti güve gibi kemirenlerden alacağımız en küçük bir ahlak dersi olamaz. Aynaya bakın aynaya. Orada gördüklerinizden mideniz bulanacak.
Artık gerçeklerle yüzleşmenin zamanı geldi çattı. Senin artık Türkiye'ye verecek bir şeyin, milletimize edecek tek bir sözün kalmadı. Türk lirasını pul ettin, faizi ve enflasyonu hortlattın. Bu saatten çıkıp "İstikrar için bana oy verin" diyecek halin yok. Türkiye'yi yolsuzlukta dünya markası yaptın. Milletin anasına sövenleri ihale manyağı ettin. Beş para etmez adamlara beş maaş bağladın. Bu saatten sonra çıkıp "Yolsuzluğu önlemek için bana oy verin" diyecek halin yok.
"ZİYARETLERİMİZE ADAM YOLLUYORSUN"
Tam da bu nedenle, milletin karşısına çıkacak yüzün olmadığı için sıkıştıkça bize sarıyorsun. Teşkilatların dertli esnafın kapısının önünden geçemediği için bizim ziyaretlerimize adam yolluyorsun. Ama olmuyor. Kimse bu rezilliklere prim vermiyor. İşte o nedenle İYİ Parti her geçen gün büyürken sen tıpış tıpış gidiyorsun.
Ezcümle Sayın Erdoğan, sen artık Türkiye'nin geleceğinde yoksun. Bizim artık siyaseten var olmayan bir adamın gündemleriyle kaybedecek zamanımız yok.