SONKALEİZMİR-TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu üyeleri bugün Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde toplandı. Gezi Davası'nda verilen mahkumiyet kararlarının ardından başlatılan "Adalet Nöbeti"nin 250. gününde basın açıklaması yapıldı. Basın metnini 45 ve 46. Dönem TMMOB Yönetim kurulu üyesi Ayşegül Akıncı Yüksel okudu. Adnan Yücel'in "Gezi'yi tutuklayamazsınız" şiirinin okunması ile başlayan basın açıklaması şöyle:
"Gezi Davası Karar duruşması üzerinden 250 gün geçti. Aralarında TMMOB Yönetim Kurulu üyesi Mücella Yapıcı, Şehir Plancıları Odası Onur Kurulu üyesi Tayfun Kahraman, Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay’ın da bulunduğu 7 arkadaşımız 250 gün, Osman Kavala ise 1987 gündür cezaevinde. Ne yazık ki hukukun temel ilkeleri yok sayılarak verilen mahkûmiyet kararları 28 Aralık 2022 tarihinde İstinaf Mahkemesi tarafından onaylandı. TMMOB’ye bağlı odalar olarak hukuksuz bir şekilde verilen tutuklama kararlarına karşı 250 gündür ısrarla ADALET talep ediyoruz. Anayasa, kanun ve yönetmeliklerin meslek odalarına yüklediği sorumlulukları yerine getirerek Türkiye’nin en büyük kamusal alanlarından biri olan Gezi Parkı’nın yok edilmesine itiraz etmek suç olamaz. Çünkü aldığımız eğitim bize kamusal olanın üstünlüğünü ve korumayı öğretti. Halka ait olan her şeyi korumak ve kamu yararını savunmak mühendis, mimar ve şehir plancıların temel görevleri arasındadır. İstanbul’un en önemli kamusal alanlarından biri olan Gezi Parkı’nı korumak, Gezi’nin park olarak kalması için mücadele etmek, mesleki etik ilkelerimizin bir gereğidir. 2013 Haziran’ında, sadece kamusal alanlarımızın talan edilmesine karşı değil, iktidarın baskı politikalarına, temel hak ve özgürlüklerin askıya alınmasına, ülkemizin geleceğinin yok edilmesi tehlikesine karşı mücadele ettik.
TMMOB, ülke sorunlarını meslektaşlarımızın yaşadığı sorunlardan bağımsız görmeyen bir anlayışla hareket etmektedir. Mühendis, mimar ve şehir plancıları da bu anlayışla toplumun ortak değerlerinin yok edilmesine, başta kadına, farklı cinsel yönelimlere, sanata, kültüre yönelik olmak üzere tüm gerici saldırılara karşı omuz omuza mücadele etmiştir. Gezi direnişi, ülkenin dört bir yanında destek bulmuş, Cumhuriyet tarihinin en önemli ve en özgün toplumsal karşı duruşu olarak tarihimizde yerini almıştır. AKP iktidarı toplumsal direnişimizi defalarca yargılamaya, karalamaya çalışmış, Gezi’yi düşmanlaştırmaya çalışmıştır. Ne yaparlarsa yapsınlar Gezi bu ülkenin gelecek güzel günlerinin teminatı olmaya devam edecektir. Bu nedenle Gezi Davasında verilen kararların siyasi olduğu, hukuki olmadığı tüm toplumun bildiği ve kabul ettiği bir gerçektir. Tutukluluğun 250. gününde bir kez daha sesleniyoruz: Yargıtayın bu hukuksuz kararı bozacağını umuyor ve bekliyoruz! Arkadaşlarımız özgür kalıncaya kadar yalnız bırakmayacağız, taleplerimizden vazgeçmeyeceğiz!"