GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
19 Ağustos 2021 Perşembe 15:02

AK Partili Nasır: Dünya Bankası ile imzalanmış bir kredi yok

AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, "Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Sayın Tunç Soyer'in Dünya Bankası ile kredi sözleşmesi imzalandığını ancak Cumhurbaşkanı'nın onaylamadığına ilişkin iddialar var. Ben konuyla ilgili TBMM'de soru önergesi verdim. Soru önergesinin basına yansımasıyla, Dünya Bankası Ülke Direktörü Auguste Tano Kouamen, 'İzmir Depremi sonrası Yeşil, Dayanıklı ve Kapsayıcı Acil Yeniden İnşa Projesi' için henüz bir kredi anlaşması imzalanmamıştır.' şeklinde açıklama yaptı" dedi.

AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, "İzmir için alınan 330-340 milyon dolarlık kredinin Cumhurbaşkanı'nca onaylanmadığı" yönündeki değerlendirmelerin gerçeği yansıtmadığını söyledi. 

Nasır, bir otelde düzenlediği basın toplantısında, İzmir'deki deprem gerçeği ve kentsel dönüşümün geleceğine ilişkin değerlendirmede bulundu.

İzmir'in birinci derecede gündem maddesi olması gereken deprem ve kentsel dönüşüm konusunu uzun yıllardır ısrarla takip ettiğini ve sorunların çözümü için çalışmalar sürdürdüğünü aktaran Nasır, bu anlamda TBMM'de ve diğer alanlarda yürüttüğü çalışmaları paylaştı.

Nasır, TBMM Deprem Araştırma Komisyonu raporundan da bölümler aktararak, kentsel dönüşüm ve kentsel dönüşüm finansmanının giderek önem kazandığına dikkat çekti.

AK Parti İzmir Milletvekili Nasır, kentte de kentsel dönüşüm ve dönüşüm finansmanın önem kazandığını hızlı bir şekilde dönüşümün başlatılması için İzmir'in ilçelerinin tamamında bölgesiyle "ada" bazında emsal artışlı bütüncül plan tadilatı yapılması gerektiğine işaret etti.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 30 ilçeyi bölgesiyle birlikte bütüncül olarak planlamasının yaşamsal bir zorunluluk ve kente karşı sorumluluk olduğunu hatırlatan Necip Nasır, şunları söyledi.

"Plan tadilatları da planlama kriterleri çağın gerekleri doğrultusunda ada bazında emsal artışları sağlanarak yapılmalıdır. 30 Ekim'de yaşanan deprem beklenen asıl İzmir depremi değildir. Allah korusun, İzmir'deki faal 13 fay hatlarından meydana gelecek bir depremin sonuçlarının vebali ile birlikte ihmal edenlerin de kendilerinin de İzmir'de yaşadığını dikkate almalılar. Bu konu siyaset üstü olarak elbirliğiyle hızlı bir şekilde çözülmelidir. Emsal artışıyla ada bazında plan tadilatıyla yapılacak düzenlemede bütün dinamikler hareketlenir ve kentsel dönüşüm hızlanır. Hükümetimiz yeni finans modelleri ile ucuz kredi imkanı yaratması için gerekli çalışmalarını sürdürmektedir."

Nasır, son zamanlarda muhalefet tarafından "İzmir için alınan 330-340 milyon dolarlık kredinin Cumhurbaşkanı'nca onaylanmadığı" yönündeki değerlendirmelerin gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak, "Depremzedeler Derneğinde gündeme gelen, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Sayın Tunç Soyer'in Dünya Bankası ile kredi sözleşmesi imzalandığını ancak Cumhurbaşkanı'nın onaylamadığına ilişkin iddialar var. Ben konuyla ilgili TBMM'de soru önergesi verdim. Soru önergesinin basına yansımasıyla, Dünya Bankası Ülke Direktörü Auguste Tano Kouamen, 'İzmir Depremi sonrası Yeşil, Dayanıklı ve Kapsayıcı Acil Yeniden İnşa Projesi' için henüz bir kredi anlaşması imzalanmamıştır.' şeklinde açıklama yaptı." dedi.

30 Ekim 2020 tarihinde İzmir'de meydana gelen deprem sonrası hükümetin, tüm dünya toplumlarına örnek olacak şekilde sosyal devlet anlayışının gereklerini yerine getirdiğini, bazı kesimlerin ise bu başarıyı gölgelemek adına yanlış, yanıltıcı, provoke edici söylem ve çalışmalar içine girdiğini belirten Nasır, sözlerini şöyle tamamladı:

"Yıllardır kentsel dönüşümde hiçbir çaba harcamayan sadece günü kurtarmaya çalışan İzmir Büyükşehir Belediyesi şimdi de deprem yaşanınca, sonucu belli olmayan, palyatif bir çözümle plan notları ile depremzedeleri ve kentsel dönüşüm için çözüm arayışında olan vatandaşları oyalıyor. Genel Başkanlarına bile krediyle ilgili yanlış açıklamalar yaptırarak vatandaşın duyguları üzerinden siyaset yapmanın çabası içindedirler. Trafik sıkışıklığının giderilmesi için, köprülü kavşakların yapılması ve Yeşildere yolunun genişletilmesi işini de 330 milyon dolarlık krediye dayandıran İzmir Büyükşehir Belediyesinin, hiçbir şey yapmamak için asılsız söylemlerde bulunduğu da açık şekilde anlaşılıyor. Dünya Bankası ile kredi sözleşmesi imzalandı diyerek yalan söylenmesini anlayabilmek mümkün değil, Zaten bir belediyenin hazine garantili bir kredi alarak kafasına göre kullanması diye bir uygulama yoktur. Altyapı Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü'nün Dünya Bankasından 4 yıldır kredi talebi olduğu ancak henüz sonuçlanmadığını biliyoruz. Sonuçlansa bile gelecek krediyle ilgili amacına uygun şekilde illere göre Bakanlıkça kontrollü şekilde kullanılır."