GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
25 Temmuz 2022 Pazartesi 12:28

AK Partili 11 büyükşehir grup başkanvekilinden İzmir'de manifesto!

AK Parti'nin 11 Büyükşehir Belediye Meclis Grupbaşkanvekili İzmir'de bir araya gelerek manifesto yayınladı. CHP'li belediyeleri eleştiren başkanvekilleri, "CHP’li Belediye Başkanları tarafından yönetilen 11 Büyükşehrimiz, her geçen gün geriye gitmektedir.  Şehirlerimizde yaşayanların hak ve hukuklarını, CHP’li başkanların algı-manipülasyon ve yalanlarına kurban etmeyeceğiz" açıklamasını yaptı.

SONKALEİZMİR-AK Parti İzmir İl Başkanlığı'nda düzenlenen toplantıya İstanbul Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili  M.Tevfik Göksu, Ankara Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Murat Köse, İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, Adana Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Ozan Gülaçtı, Antalya Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Ali Çetin, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Murat Özcan, Mersin Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili İsmail Yerlikaya, Hatay Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Altan, Aydın Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Arı,  Muğla Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Hürol Önder ve Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Cüneyt Önder katıldı. 



"DERİNLEŞMİŞ SORUNLAR"

İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, manifesto açıklanmadan önce gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hızal, izmir'in sorunlarının derinleştiğini öne sürürek "İstanbul, Ankara gibi büyükşehirler 25 yıl AK Parti belediyeciliği tarafından yönetilmişti. İzmir 25 yıldır CHP belediye başkanı tarafından yönetilmekte. Ttrafik, altyapı koku, taşkın problemi gibi aklınıza gelebilecek tüm belediyecilik sorunlarını alt alta sıralamak mümkün" dedi.



"YARGININ ALDIĞI KARARLAR"

Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar'ın görevden uzaklaştırılmasına değinen Hızal şunları söyledi:
"Yargının vermiş olduğu karar var. Burada asıl algıyı yapan CHP’li belediyeciler. Belediye seçimleri sonrası 4. yılımıza giriyoruz. İzmir’in genelinde CHP’li belediyeler tarafından yöneltilen ilçelerde de ciddi sorunlar yaşadığını biliyoruz. Urla’da FETÖ ile bağlantılı bir belediye başkanı görevden alındı. Menemen’de yolsuzluktan dolayı görevden alınmış bir belediye başkanı var. Menderes’te rüşvet soruşturması sonucunda görevden alınma var. Bunların hepsi yargı kararları doğrultusunda. Belediye yöneticileri İzmir’e bu kişilere kimlerin aday gösterdiğinin hesabını vermesi lazım."


"BUCA METROSU KONUSUNDA SUÇ İŞLEMİŞ OLACAKLAR"

Buca Metrosu hakkında da Danıştay’ın verdiği karara değinen Hızal şunları kaydetti:

“Mahkeme kararları kişiye göre yorumlanmaz. Bize onlara göre diye hukuk kuralı mümkün değildir. İzmir 4. İdare Mahkemesi, ihale komisyonunun 529 milyon fazla bedel vermesini iptal etmiştir. Bu kararın yanlış olduğunu düşünen İzmir Büyükşehir, Danıştay’a başvurmuştur. Danıştay verdiği karar ile ‘Senin aldığın idari karar yanlış, mahkemenin verdiği karar doğru ve hukuki’ demiştir. Neden bu hukuksuz kararın arkasında duruyorlar? Bizim temel itirazımız bu. Yargı kararının gereğinin yerine getirişmiş olması gerekiyor. Aksi takdirde hukuki anlamda ve  ceza hukuku anlamında suç işlemiş olacaklar” dedi.
Hızal, koku konusuna da değinerek Büyükşehir'e eleştirilerde bulundu, AK Parti'nin İzmir'de iktidar olması için mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı.

MANİFESTO YAYINLADILAR

AK Partili 11 Büyükşehir Belediye Başkanvekili'nin manifestosu işe şöyle:

"Yaşadığımız şehirler medeniyetimizin aynasıdır. Milletlerin medeniyet yolunda mesafe alabilmeleri şehirlerin kaderiyle doğrudan ilintilidir. Şehirlerin geleceği ise; yöneticilerinin vizyon ve becerileri ile doğru orantılıdır.
Milletimiz 20 yıldır iktidarda olan AK Partimize, İstanbul, Ankara, başta olmak üzere bazı Büyükşehirlerde ‘denetim’ yetkisi verdi. Milletimizin verdiği kararı baş tacı ederek, yereldeki muhalefetimizde denetim emanetinin hakkını vermeye çalışıyoruz. 4. yılına girdiğimiz bu hizmet döneminde, bizler 11 Büyükşehir Belediyesi AK Parti Meclis Grupları olarak, yönetimi elinde bulunduran CHP’li Belediye Başkanlarının meclislerimize getirdiği dosyalarla ilgili,  yapıcı, yol gösterici ve halkımızın faydasına olan tüm konularda katkı sunduk ve sunmaya devam ediyoruz.
Geldiğimiz noktada görmekteyiz ki; CHP’li Belediye Başkanları tarafından yönetilen 11 Büyükşehrimiz, her geçen gün geriye gitmektedir. Seçim döneminde verdikleri sözleri yerine getiremeyen CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanları, her seferinde bu beceriksizliklerini örtecek bir başka mazeret örtüsünün altına saklanmaktadır. CHP’li 11 Büyükşehir Belediye Başkanının bir araya gelerek, belediyecilik adına bir tane somut projelerini kamuoyuna duyuramamış olmaları, hizmette birlik değil, algı, mazeret ve yalanda birlik motivasyonuyla hareket ettiklerini ortaya koymaktadır
Hükümetimiz, dünyada yaşanan enerji fiyat artışları, tedarik zinciri sorunu, tahıl krizi gibi pek çok konuda yaşanan ve milletimize de yansımaları olan ekonomik sorunlar karşısında, tüm imkânlarıyla milletimizin yükünü hafifletecek tedbirler almıştır. Bununla birlikte yerel yönetimlerimizin de halka hizmet noktasında sıkıntı yaşamaması için, hiçbir ayrım gözetmeksizin, tüm belediyelerimizin gelirlerini de çok ciddi oranda artırmıştır. Örneğin; İBB’ye 2020 yılında merkezi idareden ortalama aylık 1,4 Milyar TL gelmişken, 2022 yılının Haziran ayında 7,2 Milyar TL para gönderilmiştir. Yani belediyelerimizin merkezi idareden aldıkları pay, ortalama % 500 artmıştır. Bu durum İzmir, Ankara başta olmak üzere diğer Büyükşehirlerde de böyledir. Bu rakamlar bile tek başına CHP’li Belediye Başkanlarının ardına sığındıkları ve bahane ettikleri ‘maliyet artışı’ yalanlarını çürütmektedir. Gerçek böyleyken, CHP’li Belediye Başkanları,  vatandaşın yükünü almak yerine, ya da bu konudaki çözüm önerilerini sunmak yerine, yapacakları zamların mazeretini bildiri haline getirmektedirler. CHP’li Büyükşehirlerin temel yaklaşımları, zor günde vatandaşın yanında olmak değil, olan biteni seyredip, üstüne bir de bunu siyasi ve ekonomik fırsata çevirmekten öteye geçmemektedir. Ama unutmamak gerekir ki; mazeret ve fırsatçılığın gölgesinde ne siyaset, ne hizmet ne de başarı ağacı yeşerir. Bahanelerin gölgesinde sadece ve sadece ‘hayal kırıklığı ve pişmanlıklar’ büyütülür. Yine unutmamak gerekir ki; hiçbir mazeret başarının yerini tutmaz.
CHP’li 11 Büyükşehir Belediye Başkanı bugüne kadar defalarca bir araya geldiler. Yayınladıkları acziyet deklarasyonlarının hiçbirinde kendi yapabildikleri tek bir projeden bahsedemediler. Kamuoyunun önüne, yönettikleri şehirlerde uygulamaya koydukları tek bir özgün projeyle çıkamadılar. İşte bunun içindir ki, söz konusu başkanlar, yerel siyasetin gerçeklerinden kaçarak ülke siyasetinin üstlerine vazife olmayan konuları arasında boğulup kalmaktadırlar.
Bugün Ege’nin incisi ülkemizin güzel İzmir’indeyiz. Maalesef ve üzülerek ifade etmekteyiz ki, 3. sınıf belediyecilik anlayışıyla yönetilen İzmir’de, şehrin gerçek ihtiyaç ve beklentilerinden uzak, idari ve mali disiplinden yoksun, liyakat ve ehliyetten nasibini almamış, partizanlığın ve adam kayırmacılığın zirve yaptığı, şeffaflığın olmadığı bir yönetimle karşı karşıyayız.
Meclis çoğunluğunun kendilerinde olmasına rağmen, diğer tüm büyükşehirlerde söyledikleri yalan gibi İzmir halkına da ‘engelleniyoruz’ yalanı söylenmektedir. Belediyecilik öncelikle niyet ve kabiliyet işidir. İzmir bugün hem niyet hem de kabiliyet yoksunlarının kurbanı olmaktadır. Diğer büyükşehirlerde olduğu gibi, İzmir’de de tartışmaların ülke siyasetine dair yapılıyor olması, kamuoyunun ilgisini yerelden genel siyasete çekerek, yerel performans sorgulamasından kaçma amacı taşımaktadır. AK Parti Meclis Gruplarının temel misyonu, işte bu noktada dikkatleri yerele çekmek, seçmen adına hesap sormak, vaatlerin takipçisi olmak, algı-manipülasyon oyunlarına karşı uyanık olmak, kamuoyunu uyarmak ve halkımızın menfaatine olan projelerin ivedilikle halkımıza ulaşmasıdır.
CHP’li 11 Büyükşehir Belediye Başkanının bir araya geldikleri ve her seferinde, temcit pilavı gibi ortaya koydukları ‘’engelleniyoruz’’ yalanı artık bayatlamıştır. Şehirlerimizde yaşayan insanlarımız gördükleri hizmetsizlik ve beceriksizlikleri not etmektedir. Ve zamanı gelince değerlendirmesini yapacaklardır.
Bu beceriksizliklerin en bariz örneklerini şu an içinde bulunduğumuz İzmir’imizden vermek isteriz;
Buca Metrosunun onayının alınmasının üzerinden üç yıl geçmesine rağmen hala bir arpa boyu yol alınmamış olması ‘’engellenme’’ değil, ‘yönetim beceriksizliğidir’. ‘’Engelleniyoruz’’ diye algı oluşturulan Çiğli Tramvayının hükümetimiz tarafından yatırım planlarına alınmış olması, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesinin algısının çöktüğünün ispatıdır. Şehrimiz için hayati önem taşıyan Karabağlar ilçemizdeki, ‘’Üniversite ve Toplu Konut’’ projesinin CHP’li belediye tarafından yargıya taşınması, CHP’nin genlerinde var olan ‘takoz siyasetinin’ en önemli göstergesidir.
İzmir trafiğini rahatlatacak projeleri hayata geçirmek zor, Atina’dan üstüne vazife olmayan siyasi demeçler vermek kolaydır. Opera binasını inşa etmek zor, İzmirlinin parasını yandaş sanatçılara dağıtmak kolaydır. Buca-Otogar yolunu hızlandırmak zor, İzmir’e özel bayrak ve özel para hayalleri kurmak kolaydır. Yangın helikopteri almak zor, heykel yapmak ve heykel saydırmak kolaydır. Tire Süt Kooperatifini geliştirmek zor, eşinin başında olduğu kooperatifi şaibeli şekilde yandaşlarıyla paylaşmak kolaydır. 
Diğer tüm CHP’li büyükşehirlerde olduğu gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi de kolay olanı yani beceriksizliği tercih etmiştir. 
Aynı Beceriksizlik ve hizmetsizlik İstanbul ve Ankara ve diğer CHP’li belediyelerde de kendini göstermektedir. Tatilden kalan zamanlarında, reklam filmi çekmekten başka hiçbir icraat yapmayan İBB Başkanının, üç yıl boyunca kapısına kilit vurup çürümeye terk ettiği Anka Park’ta sıkılmadan basın toplantısı yapan ABB Başkanından farkı yoktur.
Bu güne kadar milletimizin huzurunda defalarca sorduk, bundan sonra da sormaya devam edeceğiz. Bugün burada İzmir’den tüm halkımızın huzurunda, Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Eskişehir, Hatay, İstanbul, İzmir, Mersin, Muğla, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlarına bir kez daha soruyor ve meydan okuyoruz;
Yönettiğiniz şehirlerde belediye meclislerine herhangi bir proje getirdiniz de AK Parti Meclis Grupları olarak hayır mı dedik? Ya da merkezi idareden gelen kaynaklarda tek bir kuruşunuz eksik mi geldi? CHP’li 11 Büyükşehir Belediyesinin Başkanını, bu soruların cevaplarını dürüst bir şekilde kamuoyuyla paylaşmaya ya da kendi belirledikleri mecralarda milletimizin huzurunda tartışmaya davet ediyoruz.
Ve yine bizler Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Eskişehir, Hatay, İstanbul, İzmir, Mersin, Muğla, Tekirdağ Büyükşehir Belediyeleri AK Parti Grup Başkanvekilleri olarak diyoruz ki;
CHP’li belediye Başkanlarının, yönettikleri şehirlerin sorunlarını çözmek yerine ‘beceriksizliklerini’ örtmek için gündem değiştirmelerine geçit vermeyeceğiz. CHP’li başkanların, asli görevlerinin dışında her konuda polemik üretme çabalarının gerçek maksadını biliyor ve bu gerçeği her mecrada milletimizle paylaşmaya devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Şehirlerimizde yaşayanların hak ve hukuklarını, CHP’li başkanların algı-manipülasyon ve yalanlarına kurban etmeyeceğiz. ‘’İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’’ şiarıyla ülkemizin her bir karış toprağında eser üreten AK Parti’mizin gönül belediyeciliğini milletimize anlatmaya ve milletimizi bu şehirlerde ‘’AKBelediyecilikle’ yeniden buluşturmak için gecemizi gündüzümüze katarak çalışmaya devam edeceğiz. Milletimize saygıyla arz ederiz."