İzmir'de yaşayan ve 1937 yılında Bursa'da dünyaya gelen emekli havacı Binbaşı Birsen İnan, yaşamı boyunca sporla ilgilendi. İnan, baba mesleği olan subaylıktan emekli olduktan sonra atletizme yöneldi. İnan, 82 yaşından sonra iri metal güllelerle oynanan 'bocce' sporuna yöneldi. Her iki sporda da çeşitli dereceler alan İnan, "Askerliği çok severek yaptım. Daha fazla devam etmek isterdim. Fakat annemin bakacak kimsesi yoktu. Sık tayin geçirmemek için mesleğimi daha kısa zamanda bitirmek zorunda kaldım. Kenarda, köşede kalmış bir emeklilik hoşuma gitmedi. Bir gün Atatürk Stadı'na gittim, dolaşıyordum. Oradaki antrenör merhum Mahir Hoca, beni görünce ne istediğimi sordu. Spor yapmak istediğimi söyleyince yardımcı oldu. O dönem yeni kurulan İzmir Masterler Atletizm Kulübü'nde spor yapmaya başladım. 1988 yılından beri bu kulüpte görev yapıyorum. Hala da haftanın 2-3 günü gidip yine yardımcı olmaya çalışıyorum. Özel hayatımda da konser, tiyatro ve opera gibi sanat dallarına da meraklıyım" dedi.
'BALKANLARDAN HİÇ BOŞ DÖNMEDİK'
Balkan ülkelerinde 26 kez atletizm yarışmasına katıldığını belirten İnan, "Uzun süre bu işin başında olduğum için 'hizmet spor ödülü' verdiler. Balkanlara gittiğim zaman hiç boş dönmedik. En az ikincilik madalyasıyla döndük. Çok sayıda madalya kazandım. Onlar bir camekanın içindeydi. Madalyalarımı hatıra olarak bırakacağım kimsem olmadığı için Emekli Subay Derneği'ne bağışladım. Bana bir köşe yaptılar. Madalyalarım o köşede o sergileniyor. 100'ün üzerinde madalyam, 50'ye yakın kupam var. Bir kısım elde kaldı. Bir kısmı da Emekli Subay Derneği'nin salonuna gitti" diye konuştu.
'82 YAŞINDAN SONRA 'BOCCE'YE YÖNELDİM'
"82 yaşımda atletizmi dondurdum" diyen İnan, "Çünkü bu koşu. Koşup, geride kalmak hoşuma gitmedi. 'Bu kadar yeter' dedim. Bir gün stattan çıkıyordum. Bocce hocası çocukları çalıştırıyordu. Ellerinde bilyeler vardı. Bu sporu yapabileceğimi düşündüm. Hocaya çocuklara öğrettiği spor hakkında bilgi almak istediğimi söyledim. 2005 senesinde Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın bünyesine giren ancak çok yaygın olmayan bir spor dalı olduğunu anlattı. Bocce çalıştırmayı teklif edince kabul ettim. O zamandan beri bu sporu yapıyorum. Senede 2 defa müsabakası var. Nisan ve ekim ayında oluyor. 3 senedir ekim ayında düzenlenen müsabakalara katılıyorum. Bu sporda da kazandığım madalyalar var. Onun haricinde yürüyüş yapıyorum. Kültür fizik hareketleri yapıyorum. Kulübe gidiyorum. Çevremdeki kadınlara da kendilerine zaman ayırıp, haftanın en az 3 günü spor yapmalarını öneriyorum, yürüyüş yapmalarını, kültür fizik hareketleri yapmalarını söylüyorum ancak kimseyi bu konuda ikna edemedim" dedi.