GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
2 Şubat 2020 Pazar 09:19

8 yıl önce yüreği yandı! Şimdi tüm kadınlar için mücadele ediyor

İzmir'de 8 yıl önce, evlilik teklifini reddettiği Okan Özparıltı tarafından öldürülen Pınar Ünlüer'in babası Zeki Ünlüer (64), önce kızının katil zanlısının ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması için hukuk mücadelesi verdi, sonra da kızıyla aynı kaderi yaşayan kadınların davalarını takip etmeye başladı. Öldürülen tüm kadınları kızı gibi gördüğünü söyleyen acılı baba, pek çok ile giderek, erkek kurbanı olan kadınların duruşmalarını izliyor. 

İzmir'de yaşayan Pınar Ünlüer (29), 3 Aralık 2012'de 6 yaşındaki oğlunu okuldan almak için beklerken, kendisini gün boyu takip eden Okan Özparıltı tarafından pompalı tüfekle başından vurularak, öldürüldü. Ünlüer'i evlilik teklifini reddettiği için öldüren Özparıltı'nın tüfeğinden seken saçma Ezgi Balcı'nın (34) da yaralanmasına neden oldu. Cinayetin ardından sosyal medyadan 'Son şovum olacak, az kaldı' paylaşımında bulunduğu ortaya çıkan Özparıltı, alkollü halde teslim oldu.

İzmir 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamada, mahkeme, tutuklu katil zanlısını haksız tahrik ve iyi hal indirimi uygulamadan 'tasarlayarak öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile 'kasten yaralama' ve 'mala zarar verme' suçlarından 11 yıl hapis cezasına çarptırdı. Talihsiz kadının oğlu ise, 2010 yılında boşandığı eşinin ailesiyle yaşamaya başladı.

Kızının katil zanlısına ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesiyle buruk bir sevinç yaşayan Zeki Ünlüer ise o günden sonra, kadın örgütleriyle birlikte kadın cinayetlerinin davalarını takip etmeye başladı. Öldürülen tüm kadınların haklarını kendi kızıymış gibi savunan Ünlüer, duruşmalarda, acılı ailelere destek oluyor. Daha önce kızının fotoğrafının olduğu pankartları şimdi ise diğer kurban kadınların resimlerini taşıyan Ünlüer, 8 yılda baştan Özgecan Aslan davası olmak üzere çok sayıda davayı yakından izledi. Muğla'dan Mersin'e birçok ilde duruşmalara katılan Ünlüer, şöyle konuştu:

"Ceza veriliyor, iyi hal indirimi uygulanıyor. Takım elbise, kravata indirim uyguluyorlar. Bu indirimler olmazsa katil verilen cezayı sonuna kadar yatarsa belki bir etkisi olur. Bir kadın evinin önünde 4 kurşunla öldürülmüş, 18 yıl ceza veriliyor. Kadın cinayetine ayrı bir yasa çıkması lazım, kadın cinayetiyse mutlaka ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmeli. İndirim, af oldu mu kadınlar daha çok ölür. 2018'de 440 kadın, 2019'da 474 kadın öldü. Kadınlar ölüyor ama geride kalan hayatlar parçalanıyor. Yetim olan çocuklar var. Anne babalar perişan, psikolojileri bozuluyor. Bir an önce devletin kadın cinayetlerini önlemek için bir şeyler yapması gerekiyor. 6284 sayılı yasa çıktı ama bir faydası yok. Benim elimden gelen sadece diğer ailelere destek olup, onların hakları için mücadele etmek. Ciğerim yanıyor, elimden başka bir şey gelmiyor"

'HEPSİNİ KIZIM GİBİ GÖRÜYORUM'

Kızını kaybetmenin tarif edilemeyecek bir acı olduğunu anlatan Ünlüer, "İnsan ne yaptığını, nasıl yaşadığını bilemiyor. Kadın cinayetleri davalarına katılıyorum. Manisa, Uşak, Muğla, Fethiye ve Mersin'deki birçok davaya katıldım. Özgecan'ın davasına da katıldım. Hepsini kendi kızım gibi görüyorum. Kendimden bildiğim için ailelerin yanında olup acılarını paylaşıyorum. Aynı kaderi paylaştığımız için destek oluyorum, elimden başka bir şey gelmiyor. Allah düşmanımın başına vermesin, evlat acısı gibi bir acı yok. Herkes ölecek ama Allah sıralı ölüm versin. Torunum şu anda 14 yaşında, babaannesi ve halasıyla kalıyor. Ne yapacağını bilemiyor, toparlayamadı. Biz de ne isterse yapmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

'BAŞKA KADINLAR İÇİN MÜCADELE ETMEYE DEVAM ETTİ'

İzmir Kadın Meclisi ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Üyesi Hilal Susuz ise, cezanın henüz Yargıtay'dan onanmadığına dikkat çekerek, şöyle konuştu:

?"Pınar Ünlüer davası aslında platform kurulduktan sonra takip ettiğimiz ilk davalardan biri. Bizim müdahil olduğumuz davalardaki heyetin tutumuyla, müdahil olmadığımız davalardaki tutum çok farklı oluyor. Heyet aynı ama biz olduğumuzda söylemi bile değişiyor. Kadınların davalarını takip ediyoruz ama ailelerle birlikte mücadele ediyoruz. Aileler hep, kendi kızlarının yanı sıra başka aileler ve başka evlatlar için de mücadele etmek istiyorlar. Zeki amca da onlardan bir tanesi, 'Asla yalnız yürümeyeceksin' sloganının simgelerinden biri haline geldi. Bir sürü davada bizimle birlikte hareket etti, eylemlerimize katılıp söz aldı, adalet çağrısını yeniledi. Ağırlaştırılmış müebbet cezası çıkmasına rağmen başka kadınlar için mücadele etmeye devam etti. Bu çok önemli. Biz ailelerle birlikte davalara müdahil oluyoruz. 6284 Sayılı Kanun çıktı ama uygulanmalı. Pınar Ünlüer davasındaki ceza, henüz Yargıtay'dan onanmadı. Yargı yavaş işlediğinde ailelerin acısı sonlanmıyor. Yasa uygulanıyor ve ceza alıyor fakat Yargıtay'dan da çabuk dönse rahatlayacaklar. Yargıtay'dan olumsuz bir karar gelirse dava tekrar görülebilir, bu da aileler için sil baştan aynı acıları yaşamak demek oluyor."