GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
19 Ekim 2023 Perşembe 09:40

3 deneyimli gazeteciyle Politika Durağı: Gündem CHP kurultayı ve yerel seçim!

Deneyimli gazeteciler Sercan Avcı, Mustafa Akbaş ve Onur Çakır Bir TV’de yayınlanan Politika Durağı programında siyaset gündeminin nabzını tuttu. Politika Durağı’nda Cumhuriyet Halk Partisi’nin 4-5 Kasım tarihlerinde gerçekleştireceği 38.Olağan Kurultayı öncesi son kulisler ve gelişmeler, kurultay yolunda İzmir cephesi, AK Parti İzmir’de yeni yönetim süreci ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı kulislerinin yanı sıra kent gündeminin öne çıkan olayları da masaya yatırıldı.

SONKALEİZMİR - Deneyimli gazeteciler Sercan Avcı, Mustafa Akbaş ve Onur Çakır Bir TV’de yayınlanan Politika Durağı programında siyaset gündemini masaya yatırdı. Politika Durağı’nda Cumhuriyet Halk Partisi’nin 4-5 Kasım tarihlerinde gerçekleştireceği 38.Olağan Kurultayı öncesi son kulisler ve gelişmeler, kurultay yolunda İzmir cephesi, AK Parti İzmir’de yeni yönetim süreci ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı kulislerinin yanı sıra kent gündeminin öne çıkan olayları da masaya yatırıldı. 

CHP’DE KURULTAY’A DOĞRU… SON GELİŞMELER VE KULİSLER 

DENİZ YÜCEL'İN 'DEĞİŞİM' KARARI

Programda Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 4-5 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek 38.Olağan Kurultayı parantezi CHP İzmir Milletvekili Deniz Yücel’in ‘değişim’ kararı ve Genel Başkan Adayı Özgür Özel’e açık desteğiyle açılırken, Gazeteci Onur Çakır bu konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Şaşırdık mı? Ben hiç şaşırmadım. Çok uzun zamandan beri Deniz Bey’in Özgür Özel’i destekleyeceği iddiası hep dile getiriliyordu. Beni şaşırtan şu oldu. Deniz Bey iki dönem il başkanlığı yaptı, özellikle ikinci döneminde Kemal Kılıçdaroğlu’nun işaretiyle il başkanı oldu. Kılıçdaroğlu Deniz Bey’in arkasında dimdik durdu, bu duruşunu milletvekili listesinde de gösterdi. Deniz Bey’in bu kararı vermesinde ana etken olabilecek bir iddia var. İddia odur ki; milletvekili listeleri hazırlanırken İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve yanılmıyorsam Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de Deniz Bey’in 8.sıradan aday gösterilmesi, itici güç olması yönünde bir görüş bildiriyor. Bu 3’lünün arası buradan sonra biraz bozuluyor. Deniz Bey’in haklılık payı var mı? Bu iddia doğrusuysa vardır. Katılıyorum, önemli bir isim ama Deniz Bey Özgür Özel’i destekliyor diye atıyorum ‘İzmir Örgütü’nün yüzde 20’si de Özgür Özel’e döndü’ diyemeyiz. Deniz Bey’e yakın siyaset yaptığı arkadaşlarının ‘Bu açıklamayı bir süre daha yapma’ tuttuğu yönünde bir iddia da var. Yakın siyaset yaptığı isimler ‘Biz Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekliyoruz’ diyor, bazı isimler de çok şaşırmış durumda…” ifadelerini kullandı. 

Gazeteci Mustafa Akbaş ise, “Ben Deniz Yücel’in bu çıkışına şaşırdım. Çünkü 5 yıllık il başkanlığı süresince inanılmaz sağlamcı ve ketum bir profil çizmişti. Bu süreçte sadece Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay değişimden yana tavır koymuşken, CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan’dan başka da aktör yokken bu açıklamayı yapması şaşırtıcı, çok erken. Deniz Yücel’e aslında ‘Aziz Kocaoğlu getirdi, sonra sırtını döndü Tuncay Özkan’la hareket etti, sonra Tuncay Özkan’a sırtını döndü, Ednan Arslan, Abdül Batur’la hareket etti’ diye eleştiriler vardı ama ben başka isimlerden beklerdim bu çıkışı, Deniz Yücel en son beklediğim isimlerdendi… Ama kendi açısından da tutarlı gibi duruyor. Çünkü hakikaten milletvekili listesinde geri atılması istenen isimlerden bir tanesiydi. Zaten o da o süreçten bu yana İl Başkanlığı ile çok kopuk duruyor. Parti Meclisi’ne girmeyi hedefliyor. CHP’nin İstanbul Kongresi’nde değişimcilerin zaferi sonrası, kurultayın kafa kafaya geçeceği hatta Özgür Özel’in önde olduğunun söylendiği günlerde aslında kendisi için anlamlı bir adım atmış oluyor Deniz Yücel…” dedi. 

Deniz Yücel’in kararının etkisi üzerine konuşan Gazeteci Sercan Avcı da, “Deniz Yücel’i siyaset sahnesine sokan Yekta Varnalı ve Ali Engin’dir. Daha sonra Aziz Kocaoğlu’nun desteğiyle de il başkanı oldu. Daha sonra Genel Başkan ve Tuncay Özkan’ın desteğiyle ikinci dönem il başkanlığı, daha sonra da milletvekilliği… Deniz Yücel ne yaptı? Önce Aziz Kocaoğlu ile yolları ayırdı. Daha sonra Tuncay Özkan ile yolları ayırdı. Bugün de Kemal Kılıçdaroğlu ile ayırdı. Deniz Yücel için ‘Kadrolu Brutus’ yakıştırması yapanlar var. Ben katılmıyorum. Siyasette böyle kararlar alabiliyorsunuz.  Edindiğim bilgilere göre 2 kırılma noktası, kararının da 2 nedeni var. Çevresinden değişim gerektiğine yönelik çokça mesaj almış. Kararının ikinci nedeni de PM ya da MYK hedefleri… Buna yönelik bir hamle yapıyor. İki kırılma noktasından biri milletvekilliği listesi sıra meselesi… 2 dönem il başkanlığı yapıyorsunuz ve kritik bir sıraya konuyorsunuz. 6.sıradan aday gösterilmesi kendisini çok rahatsız etti. Ama esas kırılma noktası Şenol Aslanoğlu’nun il başkanı olmaması için Ankara’da Devrim Barış Çelik ve Ednan Arslan ile birlikte süreci aktarırken Kemal Kılıçdaroğlu’nun tavrından rahatsız olmuş olması… Orada aslında bu kararı aldığı söyleniyor. Şenol Aslanoğlu’yla devam kararı alınması Deniz Yücel’in kararının ana sebebi diyebilirim” diye konuştu. 

Avcı ayrıca, “Murat Bakan, Deniz Yücel ve Cemil Tugay… Ben İzmir’de değişimci olan bu 3 ismin değişim mesajlarını da altını çok dolu bulmuyorum. Çok siyasi hedefle yapılmış açıklamalar. 2014 yılında siyasete başlamış bir Deniz Yücel, 2019’da adını ilk kez duyduğumuz Cemil Tugay, yıllardır yıpranmış bir Murat Bakan… Parti içerisinde bu 3 isimle ilgili çok ideolojik değil de kişisel hedeflerle alınmış kararlar olduğu yönünde yorumlar çokça yapılıyor” mesajını verdi. 

Çakır da, “İki taraftan da iki tarafa benzer yorumlar yapılıyor. Hangisi doğru ayırt etmek zor ama mesela Murat Bakan’ı tebrik etmek lazım. En başından beri böyle bir düşüncesi var ki Kemal Kılıçdaroğlu’na da yakın bir siyasetçiydi. En azından 28 Mayıs’tan sonra hemen tavrını belirledi” dedi. 

‘İNCE İDDİA’ YORUMU: TERS TEPEBİLİR 
CHP’de kurultay için geri sayıma geçilirken son gelişmeleri değerlendiren Akbaş, “Özgür Özel cephesi inanılmaz iştahlanmış durumda. Onunla birlikte siyaset yapanlar biraz daha yüksek perdeden konuşmaya başladı hatta birkaç gündür de değişimcilerin bir adım önde olduğu konuşuluyor. Bu arada gündeme çok ilginç bir iddia düştü. Muharrem İnce’nin dönüşü iddiası... Bu da çok tuhaf bir ve dengeleri değiştirebilecek bir gelişme. İddianın doğruluk payı da var. Bazı muhalif delegeler üzerinde etkisi olduğu ve Kemal Kılıçdaroğlu ile anlaşırsa değişimcileri Genel Başkanın safına çekebileceği değerlendiriliyor. Tam da delege hesabı yapılan bir ortamda Muharrem İnce’nin getireceği 50 kurultay delegesi bile içerideki matematiği değiştirir. Ama CHP’liler bunu yer mi? Çünkü İnce Cumhurbaşkanlığı seçiminde çok tepki çekti hatta seçimin kaybedilmesini sağladığı yönünde eleştiriler getirildi. Ben böyle bir şey olursa partiye çok fayda sağlayabileceğini düşünmüyorum, kurultayda da belki ters bile tepebilir” ifadelerini kullandı. 

“ASIL SAVAŞ PM İÇİN”
Akbaş şöyle devam etti: Kurultay yolunda savaş biraz sütre gerisinde oluyor gibi… Arka planda ikinci, üçüncü, dördüncü adamlar düzeyinde oluyor gibi. ‘Özgür Özel’ önde diyorlar ama ben Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultayı kazanacağını düşünüyorum ama Özel’in kesinlikle ve kesinlikle Parti Meclisi’nde desteğini 30’a yaklaştırma gibi bir hedefi var. Özel’in Parti Meclisi’nde alacağı 20-25 sandalye bile Genel Merkez için tehlikeli olabilir… 

“KILIÇDAROĞLU-İMAMOĞLU ANLAŞTI AMA…”
‘Kemal Kılıçdaroğlu ile Ekrem İmamoğlu anlaşması’nı de gündeme getiren Akbaş, “Bu anlaşma Ekrem İmamoğlu’nun yeniden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığını kabul ettiği an sağlandı. Tamam anlaşma var ama Parti Meclisi için kavga olmayacağı anlamına gelmiyor. Ekrem İmamoğlu İstanbul’u yeniden kazanır ve meclis çoğunluğunu elde ederse bence CHP liderliği için önünde hiç kimse duramaz zaten” dedi. 

“CHP’LİLER BU SÜREÇTEN ÇOK PİŞMAN” 
Akbaş son olarak şunları kaydetti: CHP’de bir çok insan şu gelinen süreçten çok pişman. Aylar önce Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, ‘Seçim sonrası büyük bir kırılma var ve bir değişim talebi dile getiriliyor. Ama bu kurultayı kesinlikle yerel seçim sonrasında yapmamız lazım. Bir değişim olacaksa da o zaman olacak. Böyle bir karmaşık yapı varken bir lider değişimiyle suların durulması 1-2 yılı alır. Kurultay süreciyle uğraşacağımıza kendimizi hemen sokağa atalım’ diyor. Bunlar uygulanmadığı için bir pişmanlık var. Mantıklı olan CHP açısından bu işin yerel seçim sonrasına bırakılmasıydı

“YAFTALAMALAR BAŞLADI”
Çakır ise kurultay yolunda İzmir cephesinden yaptığı değerlendirmede, “İzmir cephesinden değerlendireyim. Kemal Kılıçdaroğlu’na 55 imza verildi ama ben hala bu sayının düşeceğini düşünenlerdenim. Kafası karışık olan isim son 3-4 gün bakacak… Mesela şöyle bir dedikodu yaymışlar, ‘Övünç Demir Özgür Özel’i destekleyecek’ diye… Bu dönemde bu tarz yaftamalar çok kötü. Övünç Demir’in oyu çok net Kemal Kılıçdaroğlu’na… İkincisi de Ömer Güney için… Aynı dedikodu da onlar için yayılmış. O da Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyecek. İnsanları bu şekilde yaftalamak hiç doğru değil. Bu iki isim de ne hikmetse potansiyel belediye başkan adayı. Bence kurultaya kadar bu yaftamalar artacak. Benim gözlemlediğim şöyle bir durum var. İzmir’de Özgür Özel’i destekleyenler henüz tam topa girmemiş. Murat Bakan’ın bazı delegelerle görüşerek neden Özel’i desteklediğini anlattığını biliyorum sadece… İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun Karşıyaka delegeleriyle yaptığı zirveye gelince… Kongreler İzmir’den başlamış, bir çoban ateşi yakılmaya çalışılmış, İl Başkanının yapması gereken bu zaten, ön almak… ” dedi. 

KILIÇDAROĞLU’NUN ‘ADAYIMIZ SOYER’ MESAJI… 

Programda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir iş insanlarını ağırladığı 2 görüşmede “İzmir adayımız Tunç Soyer’dir” mesajı vermesi de gündeme geldi. Avcı, “Olay şöyle gelişiyor. İş insanları önce konuyu açıp Tunç Soyer'e destek mesajı veriyor. Onun devamında Kemal Kılıçdaroğlu da 'Soyer'le yola devam' mesajı veriyor” dedi. Akbaş ise, “Genel Başkan tabi ki de kendi oraya koyduğu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanının yanında duracak, İzmir’den gelen sivil toplum örgütü temsilcilerine karşı o tavrı sergileyecek. Ama bu işin doğrusu, Ekrem İmamoğlu gibi Mansur Yavaş gibi kürsüden açıklaması. İzmir’in hiçbir yerden aşağı kalır yanı yok!” diye konuştu. Çakır da “Bu bir kulis bilgisi olarak kalıyor. Farklı bir şey olabilirdi” yorumunda bulundu. 

AK PARTİ'DE İZMİR'DE YENİ YÖNETİM SÜRECİ VE İZMİR ADAYI KULİSLERİ 

“AK PARTİ’DE ŞUAN TEŞKİLAT YOK” 

Politika Durağı AK Parti İzmir’deki yeni il yönetimi sürecini de masaya yatırdı. Konu hakkında ilk sözü alan Çakır, “Son 15 gündür AK Parti İzmir’de teşkilat yok! İl Başkanı 2 haftadan beri yönetim toplantısı yapmıyor çünkü il yönetiminin hepsinin istifası alındı. İlçelerin de bazılar görevden alındı, yeni başkanlar atandı. İlçelerde de yönetimlerin istifası alındı. Başkanlar var ama yönetimler yok. İl Başkanı Bilal Saygılı’nın listesi hazır. 2 haftadır onay almaya gidemedi. Her an gidebilir. Liste eski isimler, yeni isimler, MÜSİAD’tan isimlerle karma bir şey olacak. Ama Bilal Saygılı’nın özellikle şuna dikkat etmesi gerekiyor. Partinin hafızası olan isimler var. Bunların atlanmaması lazım” dedi. 

“2 İSİM ÖNE ÇIKIYOR, 3.BİR İSİM ARAYIŞI DA VAR”
‘AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı kim olacak?’ sorusunun da gündeme gelirken Çakır, “Son milli maçta da gördük, İzmir adaylığı konuşulan Mehmet Kasapoğlu soyunma odasındaydı. Kasapoğlu şuanda gölge bakan gibi. ‘Gölge bakan’ derken mevcut Bakan Osman Aşkın Bak ile çok yakın bir ilişkisi olduğunu da söyleyelim. Bir parantez İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener için… Çok yakın çevresine ‘Ben bu işe bir kez hayır dedim, olması mümkün değil’ dediğini biliyorum. Şu an AK Parti’de İzmir adaylığı için 2 isim öne çıkmış durumda… Biri Hamza Dağ diğeri de Mehmet Kasapoğlu…  Hamza Dağ gençlik kollarından geldiği için partide kendisine büyük bir sempati ve  özellikle partili dostları kendisinin adaylığına kilitlenmiş durumda… AK Parti’de Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısı bu ayın sonunda yapılacak. Orada bazı şeylerin netleşeceğini düşünüyorum. İsim anlamında demiyorum ama en azından yöntem olarak… AK Parti’de üçüncü bir isim arayışı da var. Anketlerde sormak için dahi var” açıklamasını yaptı. 

Akbaş ise, “AK Parti’de Genel Merkez’de de durumların biraz karışık olduğu yönünde bilgiler var. Her zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damgasını vurduğu bir MYK olur ama bu dönemde dışarıda kalan bazı isimler konuşuldu. Binali Yıldırım’ın AK Parti’den dışlandığı konuşuluyor Ankara’da… Hatta O’nunla birlikte birkaç isim daha, Metin Külünk, Şamil Tayyar gibi… Bu isimler partiden dışlanırken bir ekibin çok güçlendiği konuşuluyor, bu ekibin içerisinde Tanıtım ve Medya Başkanı Hamza Dağ yer alıyor. Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir, Çevre ve Kültür Başkanı Çiğdem Karaaslan ve Genel Sekreter Fatih Şahin de bu ekipte yer alıyor. Bu isimlerin parti yönetiminde bir güç oluşturduğu ve partilerin eskileri tarafından tedirgin bir şekilde izlendiği konuşuluyor. Tam da böyle bir dönemde Hamza Dağ’ın adaylığı konusu acaba dedirtiyor, Mehmet Kasapoğlu daha öne çıkıyor” dedi. 

SOYER VE ÖZLALE İLK KEZ BİR ARADA… 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve İYİ Parti’nin İzmir Büyükşehir Adayı Ümit Özlale’nin adaylık açıklamasından sonra ilk kez Buca’daki bir açılışta bir araya gelmesi konusunda konuşan Avcı, “Kosova Bağımsızlık Parkı açılışı, Ümit Özlale’yi dernek davet etmiş… İkili tokalaşmış ama başka hiçbir sohbet olmamış. O eski günlerden eser kalmamış özetle” diye konuşurken, Akbaş’tan da “Siyaset böyle bir şey” yorumu geldi. 
 

KENT GÜNDEMİ: ŞEHİR HASTANESİ, İŞÇİ EYLEMLERİ...

Programda yapımı ve açılışı yılan hikayesine döndükten sonra hafta başında işçi eylemleri ve ulaşım sorununun gölgesinde hasta kabulüne başlayan İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi konusu da gündeme geldi. 

Çakır, “Ben 2013 yılında temel atma törenine gittim. Yıl 2023… Buna rağmen erken açıldı. Bunun sebebi yüklenici firmada yaşanan sıkıntı. Hala tam açılamadı, ama kesin bir resmi açılış olacak. Yerel seçim sürecinde Cumhurbaşkanı Erdoğan İzmir’e geldiği zaman resmi açılışı yapılacak. Hasta kabulüne erken başladılar. Sağlık Bakanı Çarşamba açıklama yaptı, ‘1-2 hafta sonra açacağız’ dedi, pazartesi bir baktık hasta kabulü başladı. Daha farklı olabilirdi” dedi. 

Çakır Büyükşehir’deki ikramiye krizi ve İZENERJİ işçilerinin aldığı eylem kararı konusunda ise, “İşçiler tabi ki haklıdır ama ortada da bir gerçek var. Tunç Soyer bununla ilgili bir açıklama yaptı. Bu işin sulh yoluyla çözülmesi gerektiğini düşünüyorum ve sulh yoluyla çözülecektir” yorumunu yaptı. 

Akbaş ise, “Bir de şu var. Birçok belediye başkanı sendikalar konusunda şundan şikayetçi, sendikaların eskisi gibi hak odaklı değil de ücret odaklı faaliyet yürütmesi… Böyle bir yaklaşım olunca belediyeler de kilitleniyor. Elbette ki her çalışan daha da fazla kazanmalı ama belediyelerin de gelirlerinin artmadığı ortada, bir şekilde ortayı bulmaya çalışıyorlar” diye konuştu.