SONKALEİZMİR-İzmir'de sendikalar, sivil toplum örgütleri, odalar ve siyasi partilerin katımıyla oluşturulan İzmir Emek Demokrasi Güçleri, 10 Ekim Ankara Gar Katliamı'nda hayatını kaybedenleri anmak için Alsancak Gar önünde toplandı. Garın karşısındaki 10 Ekim Anıtı'na yürüyen kalabalık, "Katillerden hesabı emekçiler soracak, "Onlara sözümüz, barış olacak", "Katil IŞİD, işbirlikçi AKP" ve "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganları attı.
Anıt önünde katliamda hayatını kaybeden 103 kişinin fotoğraflarının yer aldığı "10 Ekim'i unutmayacağız, unutturmayacağız" yazılı pankart açıldı. Saygı duruşunda bulunulduktan sonra 10 Ekim Derneği Başkanı Mustafa Özdağ, vefat edenlerin isimlerini okudu.
"GÖZYAŞLARIMIZ AYNI RENK"
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına "7 yıldır unutmadık, unutturmayacağız" başlıklı basın açıklamasını DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı okudu. Açıklama şöyle:
"Bundan tam 7 yıl önce, baskı ve sindirme politikaları üzerine kurulu saltanatlarını sürdürmek isteyenler, Diyarbakır ve Suruç’un ardından 10 Ekim 2015’te Ankara’da DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından düzenlenen 'Emek, Barış ve Demokrasi' mitingini kana buladılar. 104 canımız hunharca katledildi. Katliamın ardından bugüne kadar tek bir kişi bile istifa etmedi ve tek bir sorumlu dahi mahkemelerde hesap vermedi. Katillerin kim olduğunu anlamak için katliamın kimleri ve neyi hedeflediğini görmek yeterli oldu. Katliamı planlayanlar, katliama engel olmayıp destek verenleri, katliamın ardından ambulans yerine TOMA gönderenleri, yaralılara ve kitleye gazla saldıranları ve onları yönlendirenleri asla ama asla unutmayacağız! 7 yıl önce ülkemizin kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına her köşesine acı düştü. Ama göz rengimiz ne olursa olsun gözyaşlarımız her zamanki gibi aynı renkti. Ağıtlarımız hangi dilde yakılırsa yakılsın hep aynı acıyı anlattı. Bu ülkede barış istemenin bedelinin ağır olduğunu biliyorduk ki bu bedeli 104 canımızla ödedik!
"ER GEÇ KATİLLER KAYBEDECEK"
Bu vahşi katliamı yapanlar da yaptıranlar da mutlaka bedelini ödeyecektir. Barış isteyenleri kana bulayanlar, barışı katledenler bu ülkenin aydınlık geleceğini bombalayanlar er ya da geç hesap verecektir! Bu katiller her ne yaparlarsa yapsınlar saltanatları yıkılacaktır! Kalleşçe vurarak, öldürerek, bizi kardeşlikten-barıştan vazgeçireceğini sananlar bilsin ki ağıtlarımızla, gözyaşlarımızla, acılarımızla ve umutlarımızla birleşmeye devam edeceğiz. 10 Ekim’de yitirdiğimiz güvercinlerimizi anarken şunu bir kez daha hatırlatalım ki; barış içinde, eşitçe, özgürce, insanca yaşanan bir ülke için mücadele etmek, 10 Ekim’de yitirdiğimiz barış güvercinlerimize borcumuzdur. Er ya da geç, katiller kaybedecek, emekten, barıştan ve demokrasiden yana olan bizler kazanacağız. Biz İzmir Demokrasi Güçleri olarak ne yaşadığımız coğrafyada ne de dünyanın herhangi bir coğrafyasında katliam, savaş ve zulüm istemiyoruz. Biz emek, barış, demokrasi ve eşitlik değerlerinin hakim olduğu bir toplumdan yanayız. Bu nedenle yaşasın emek, yaşasın barış, yaşasın tam demokratik bağımsız bir Türkiye."
"BEN HİÇ İYİ DEĞİLİM, İYİLEŞMEK İSTİYORUM"
Anma töreninde Ankara Gar Katliamı'nda hayatını kaybedenlerin yakınları da konuştu. Vefat eden Mesuk Mak'ın eşi Evrim Mak şunları söyledi:
"Ben hiç iyi değilim, iyi de olmayacağız. 7 yıldır ne yaşadığımızı biz biliyoruz. 7 Haziran'la 1 Kasım arasında ülkemizde kaos ortamı yaşanmaya başlamıştı. Şu an yine seçimler yaklaşıyor ve ben korkuyorum. Hangimizin başında bombalar patlayacak diye. İktidar uğruna gözünü kan bürümüş birileri bizi canlarımızdan etti. Anneleri evlatsız bıraktılar. 7 yaşındaki Deniz kızım babasız kaldı. Bunun acısını asla unutmayacağım. Neden gittiler? Her gün ölüm haberleri oluyordu. Bu ölüm haberleri insan olanın ciğerini yakar. Evladının parçalarını eteğinin üzerine toplayan bir anne vardı bu ülkede. Biz insan olarak bunlar olmasın demek için gittik. Burada polis arkadaş demeyeceğim. Sizler bizim arkadaşımız olmayacaksınız. Mesut'lar sizin için de gitti. Sizin tabutlarınızın başında evlatlarınız ağlamasın diye de gitti. Adalet için bu kadar ölümler olmasın diye gittiler. Barış için gittiler. Barış kelimesinin bu kadar ağır bedel olacağını tahmin etmezdim. O da yetmedi, orada yaralılarımızın üzerine gazlar sıkıldı. Birinci yıl anmasında onu da yaşadım. Anma için gittiğimiz yerde üzerimize gaz sıktılar. O gün yerine getirmedikleri görevleri sonrasında bizim üzerimizde yaptılar. Devlet yetkilileri 'O alan bizim güvenlik çemberimizin dışında' diyorlar. Anlayamıyorum. İki İŞİD'li ellerini kollarını sallaya sallaya üzerlerinde bombayla nasıl geldiler? Bu soruların cevabını neden alamıyoruz? Kimse cevap veremiyor. Ben artık iyileşmek istiyorum. İyileşebilmek için de adalet istiyorum."
"BİZE SAHİP ÇIKIN"
Katledilen Dilan Sarıkaya'nın babası İzzet Sarıkaya ise "Biz acımızı orada gömdük, şimdi mücadele günü. Mahkemelerde bizi yalnız bırakmayın. 12'nci ayın 27'sinde bir mahkememiz daha var. Bize sahip çıkın. Geçmişte Roboski'ye sahip çıkamadık. Ankara oldu, Suruç oldu, Çorlu kazası oldu. Bunlara sahip çıkamadık" diye konuştu.