AK Partili milletvekilleri, salgın döneminde kısa çalışma ödeneği alanlarla ücretsiz izne gönderilip nakdi ücret desteğinden yararlandırılan iş yerlerinin işveren ve işçi SGK primlerinin önümüzdeki 3 ay boyunca İşsizlik Sigortası Fonu tarafından ödenmesi için yasa teklifi Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. “AKP'nin 'torba'sından patrona kıyak çıktı” sözleriyle tepki gösteren CHP İzmir Milletvekili ve DİSK eski Genel Başkanı Kani Beko yaptığı konuşmada, kanun teklifinin kabul edilebilir bir yanının olmadığını söyledi. AKP’nin işçi ve emekçiye düşmanlık, zengine ve sermayeye ayrıcalık getirme fırsatını kaçırmadığını ifade ederek, “Yasa yapım tekniğini hiçe sayan bu uygulamalar, Türk tipi başkanlığın gündelik uygulamasına dönüşmüştür. Yasalar sözüm ona milletvekillerince hazırlanmakta ama gerçekte milletvekillerinin iradesi ve özerkliği tümüyle ayaklar altına alınmaktadır. Yasama Türkiye tarihinde darbe dönemleri hariç hiç olmadığı kadar etkisizleştirilmiştir. Her şey saray rejiminin insafına bırakılmıştır” dedi.
"AKP patronlara kıyak peşinde…"
Meclisin yok sayılarak, noterlik ve iş takipçiliği kurumu olmadığını vurgulayan Beko, alelacele hazırlanmış paket, torba, çuval gibi düzenlemelerin herkese hakaret olduğunu söyledi. Torba yasa ile getirilen düzenlemelerin bir biriyle ilgisinin olmadığını belirten Beko, her gün ortalama 6 işçinin iş cinayetleri sonucu hayatını kaybettiğini hatırlatarak, “ 2017 yılında 2006, 2018 yılında 1923, 2019 yılında 1736 ve 2020 yılının ilk yarısında ise iş cinayetlerinde en az 934 işçi arkadaşımızı kaybettik...18 yıllık AKP iktidarında en az 25 bin işçi hayatını kaybetmiştir. Şimdi bu erteleme ile yeni ölümlerin, cinayetlerin önünü açmaktasınız” uyarısında bulundu.
Ücretsiz izin uygulamasının 1 Temmuz 2021’e kadar uzatılmasının, maaş ödemeyen patronların lehine hazırlanmış bir düzenleme olduğunu belirten Beko, işçilerinse günde 38 lira ile geçinmeye zorlayan bir çalışma olarak değerlendirdi. Sigorta primlerinin İşsizlik Sigorta Fonu'ndan karşılanmasına tepki gösteren Beko,“ Aynı şeyi Soma Maden işçileri için de yapıyorsunuz. Yıllardır kıdem tazminatlarını alamayan maden işçilerinin bu sorunu çözülüyor, elbette bu olumlu bir gelişmedir ancak yapılan düzenlemeyle patronların ödemesi gereken bir yükümlülük bir kamu işletmesi aracılığıyla kapatılmış oluyor. Bu kaynağın patronlar için harcanmasını kabul etmemiz mümkün değildir, İşsizlik fonundan ve işçilerin yakasından elinizi çekin” sözleriyle tepki gösterdi.
Taşeron işçiler haklarını talep ediyor…
İşçi ve emekçilerin beklentilerini sıralayan Beko, SGK verilerini paylaşarak, iktidara 275 bin taşeron işçinin hala kadro beklediğini hatırlattı. Enflasyon artarken, kamuya geçirilen işçilerin reel ücretlerinin ciddi biçimde gerileyerek yoksullaştıklarını ifade eden CHP’li Beko, kamuya geçirilen taşeron işçilerin 2020 sonuna kadar kısıtlanan ekonomik, demokratik ve sendikal haklarının en kısa sürede verilmesini istedi.
Sendikal barajlar kaldırılmalı…
Türkiye’nin, en kötü sendikalaşma oranı ve düşük toplu iş sözleşmesi kapsamıyla OECD ülkeleri arasında sonuncu sırada yer aldığını belirten Beko, “ Baraj ve yetki sisteminin işçilerin sendikal haklarını kullanmasının önünde büyük bir engel olduğu açıktır. Sendikal barajların kaldırılması işyerlerinde yetkili sendikanın bakanlıkça belirlendiği antidemokratik düzene son verilmesi, yetkinin işçiden alınması, işyerlerinde referandumla yetkili sendika belirlenmesi gerektiğinin bir kez daha altını çizmek istiyorum. Bu konuda verilecek bir önerge ile yapılacak bir değişiklik sorunu çözebilir. Bu torba teklife eklenmesi gereklidir” önerisinde bulundu.