GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mustafa Akbaş
YAZARLAR
29 Mayıs 2019 Çarşamba

Muaviye düzeni!

Türkiye'de artık sürekli hale gelen seçimlerden ve kirli politik atmosferden, eminim aklı başında herkes çok sıkılmıştır. Uluorta söylenen koca koca yalanlar, atılan iftiralar, kışkırtmalar, kumpaslar, daha neler neler...
En son tartışmalar aklıma yıllar önce dinlediğim bir hikayeyi getirdi. Eminimin birçoğunuz biliyordur...

***

Muaviye Şam’da, Hz. Ali ise Küfe’de validir. Ancak aralarında anlaşmazlıklar vardır, savaş çıkmak üzeredir. Bir gün bir deveci, yüklediği mallarla Küfe’den Şam’a gelir, açıkgözün biri deveye sahip çıkar:
-Bu dişi deve benimdir.
Küfeli kendisinden emindir, çünkü devesi erkektir. İtiraz eder, dinletemez.
Sorun Muaviye’ye kadar yansır. Halk bir meydanda toplanır.
Muaviye, Bu dişi deve benimdir diyen Şamlıya sorar:
–Bu dişi deve kimindir?
Şamlı,’’Benimdir’’ der… Muaviye de onaylar:
–Evet, bu dişi deve Şamlınındır.
Sonra halka sorar :
–Bu dişi deve kimindir?
Hep bir ağızdan cevap verirler:
–Bu dişi deve Şamlınındır!
Küfeli neye uğradığını anlayamaz, şaşkın şaşkın bir kenarda dururken Muaviye çağırır; ‘’Bana bak, ben de, sen de biliyoruz ki, bu deve erkektir. Küfe’ye dönüşte Ali’ye de ki: Şam’da öyle bir ahali var ki, erkekleri de dişileri de, onların cinslerine değil, Muaviye’nin ağzına bakarak söylüyorlar, o dişiye erkek dese, ya da erkeğe dişi dese, hepsi ona itaat ediyor.
Var git Ali’ye söyle ayağını denk alsın!’’

***

Tıpkı bugün güzel ülkemizde yaşananlar gibi. Millet İttifakı'nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, ulusal bir televizyon kanalında canlı yayına katılıyor. Orada kendisine bir soru soruluyor. İmamoğlu da yanıt veriyor. Ancak, Ekrem beyin verdiği yanıt malum bir televizyon kanalı ve malum çevreler tarafından kesilip biçilip montajlanıyor. Cümle alemin izlediği görüntüler, çarpıtılarak "İmamoğlu teröristlere çağrı yaptı; gelin beraber yönetelim dedi" diye servis ediliyor. Akıl alır gibi değil. Ama oluyor bunlar. Daha da kötüsü, Ramazan günü, dini bütün olduğunu söyleyen kişiler tarafından atılan bu iftiraya hiç de azımsanamayacak kadar büyük bir kitle de inanıyor, destekliyor.

Sonra bu görüntülerin sokağa nasıl yansıdığı somut bir şekilde ortaya dökülüyor. İmamoğlu, Arnavutköy'de bir esnaf ziyareti yapıyor. Esnaf, belli ki o çarpıtılan görüntüleri izlemiş. İmamoğlu'na tepki gösteriyor. Karşısındaki sabırla kendisini anlatmaya çalışsa da ne söylese de genç esnafı ikna edemiyor. Almış artık zehiri. Dinlemiyor, dinlese de inanmıyor. Sevmediğinin doğrusuna inanmaktansa sevdiğinin yalanına inanmak işine geliyor.

Buradaki görüntüler de yine malum merkezlerce çarpıtılıyor. "İmamoğlu kendisini eleştiren genci tokatladı" diye haber yapıyorlar. Bu vicdansızca tezvirat dalgasına ülkenin İçişleri Bakanı da katılıyor. Gazetecilere "İmamoğlu'nun esnaf genci tokatladığını" anlatıyor. Pes!

***

Bir benzer örnekte ise başrolde İstanbul'un diğer adayı, eski Başbakan Binali Yıldırım yer alıyor. Yıldırım, ülkenin en çok izlenen programlarından birinde, kendisine yöneltilen, "Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu ve gazetecilere yönelik saldırıları yapanlar neden serbest kaldı" sorusunu yanıtlıyor. Ve herkesin gözlerinin içine baka baka şunları söylüyor: "...Taner Yıldız'ın (eski enerji bakanı) burnunu dağıttılar, Bekir Bozdağ'a (eski adalet bakanı) yumruk attılar, onlar da karakola gitti elini kolunu sağlayarak çıktı, demek ki kanunlar böyle..."

Tabii ki gerçekler Binali beyin anlattığı gibi değil. Yıldız'a yumruk atan kişi 1.5 yıl, AK Partili Burhan Kuzu'ya yumurta atan 2 üniversite öğrencisi 6'şar ay cezaevinde yatmıştı. Bekir Bozdağ saldırısı sonrası ise 3 emniyet müdürü ile 3 polis açığa alınmıştı.

Ama olsun, önemli olan Binali beyin ağzından ne çıktığı ve efsunlanmış o kitleye ne ulaştığı... Malum kanalda nasıl bir yayın yapıldığı ve o efsunlanmış kitlenin ağzına hangi sakızın verildiği...

Bir miktar karşı cephe için de aynı şey söylenebilir ama kayda değer değil. Sonuç itibariyle ülkede hüküm süren bir Muaviye düzeni... Ya bu deveyi güdeceğiz, ya bu deveyi güdeceğiz.