GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mustafa Akbaş
YAZARLAR
19 Ağustos 2020 Çarşamba

Atatürk Vagonu'ndan ne istiyorlar!

İzmir gündemine dün çok önemli bir haber düştü.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 1926- 1937 yılları arasında yurt içi gezilerinde kullandığı Beyaz Vagon'un Alsancak Garı önündeki yerinden kaldırılacağı açıklandı.

Anadolu Ajansı, Ata'nın vagonunun "kötü hava koşullarından olumsuz etkilenmemesi ve vatandaşlara daha sağlıklı ziyaret imkanı sunabilmesi" amacıyla, gar içindeki 1 No'lu kapalı peronda özel sergi alanına taşınacağını yazdı.

Haber bu şekliyle tüm yerel ve ulusal basında yerini aldı. Ancak, akıllarda da pek çok soru işareti kaldı!

***

13 yıldır Alsancak'ın en güzel ve merkezi yerinde duran, bu denli kıymetli, tarihi bir değer, acaba gerçekte niçin yerinden kaldırılmak isteniyor?

Ata'nın Beyaz Vagon'u 13 yıldır "kötü hava koşullarından" olumsuz etkilenmedi de şimdi mi etkilenecek? Yoksa, meteorolojik anlamda bizim bilmediğimiz önemli gelişmeler mi var? Meteoroloji Genel Müdürlüğü, TCDD İzmir Bölge Müdürlüğü'ne "çok gizli" ibareli bir rapor mu sundu?

Alsancak ve civarında, Çin'i vuran Hagupit tayfunu yahut Hindistan'ı mahfeden Amphan kasırgası mı bekleniyor?

Muson yağmurları mı etkili olacak İzmir'de? Kar fırtınası mı olasılık dahilinde? Ceviz büyüklüğünde dolu mu yağacak günlerce? Ne olacak? Nedir bu vagonu oradan kaldırmanıza neden olacak kötü hava koşulları?

Bu konuda hiçbir bilgiye ulaşamadık tahmin ettiğiniz gibi. Ama başka söylentiler geldi kulağımıza...
Anlatalım!

***

İddiaya göre, Atatürk Vagonu'nun kaldırılması yaklaşık birkaç ay önce gündeme geldi. Ancak pandemi nedeniyle bir türlü fırsat olmadı. Geçen hafta ise etkili ve yetkili bir müdür, vagonun taşınması için düğmeye bastı. Çalışanlarına "gece yarısı 01.30'da hazır olun, hızlı bir şekilde vagon oradan kaldırılacak" talimatını verdi.

Hatta, SONKALE'nin de bu istihbarat üzerine Alsancak Garı'nda nöbete yattığını itiraf etmeliyim.
Fakat her ne olduysa, söz konusu müdür kararından vazgeçti. Bu işi böyle, gizli ve ani bir şekilde yapıp tepki çekeceğini düşündü galiba. Strateji değiştirdi. Tepkiler konusunda 'ön almak' için ise Anadolu Ajansı'na bu şekilde bir haber yaptırmakta çareyi buldu.

***

Peki gelelim asıl meseleye! Amaç neydi burada? Ata'nın vagonunu kapalı bölüme taşıyarak ne hedefleniyordu?

İşin o kısmı daha vahim! İddia o ki; bu işi iyice kafaya takmış müdürün en büyük isteği, vagonu oradan kaldırıp arkasındaki TCDD Alsancak Gar Mescidi'nin önünü açmak...
Yani, vagonu önünden çekip, mescidi meydanın ortasında yalnız bırakarak daha görünür kılmak!

Bu iddiayla ilgili elimizde bir kanıtımız var mı? Hayır yok. Bunlar birer iddia tabi ki...
Ancak, milletçe, Atatürk konusundaki 18 yıllık tecrübelerimizi gözden geçirdiğimizde; Ata'ya hakaret eden bürokratları, partilerin il ve ilçe başkanlarını, milletvekillerini izlediğimizde; 'taştan adam eriyor...', 'onu sevmek zorunda mıyım...', 'olmasaydı da olurduk' diyenleri hatırladıkça bu iddiaların hiç de uzak olmadığı ortaya çıkıyor.

***

Hele ki, daha dün, Milli Mücadele kahramanlarından, Altay Spor Kulübü'nün kurucusu Mustafa Necati Bey'in Milli Eğitim Bakanlığı'na bağışladığı binaya, Cumhuriyet karşıtlığı ile bilinen ve Atatürk'e "Firavun" diyen Nuri Pakdil'in adının verilmesini düşündükçe, Alsancak Garı'nda yapılmak istenilenlerin pek de iyi niyetli olmadığı yönündeki kuşkularımız artıyor.

Bu konuda, Anadolu Ajansı'nın servis ettiği iki satır, muğlak bir haberi yerine, TCDD İzmir Bölge Müdürlüğü yetkililerinden somut ve detaylı bir açıklama duymak kamuoyunun en doğal hakkıdır.

Zira, Alsancak'ta dini bir mabedi halkın gözüne sokmak için (sanki karşıda din karşıtı/düşmanı bir cephe varmış gibi) Atatürk'ün hatırasına zarar vermek, onu gözden uzak bir yere koymak hiç de iyi niyetli bir girişim değildir.

İzmir bu pilavı yemez! Bilmem anlatabildim mi?