GÜNCEL POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ SPOR MAGAZİN RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
19 Ekim 2021 Salı 09:32

Çiftçiyi Dolar vurdu... 'Tarlayı satıyorlar, ya da boş bırakıyorlar'

Tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, 9.30 TL'yi aşan Dolar nedeniyle maliyetleri artan çiftçinin tarlasını ekip ekmeme konusunda kararsız kaldığını söyledi. Dövizdeki artışın dışarıdan temin edilen gübre, mazot ve tarım ilacı maliyetlerini yükselttiğini, devlet desteklerinin de yetersiz olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Çiftçinin kafası çok karışık. Çiftçi, 'Ürünü sattığımda karşılığını alabilecek miyim? Yüksek girdilerle rekabet edebilir miyim?' diye tarlasını kiralıyor ya da boş bırakıyor" dedi.

SONKALEİZMİR (ÖZEL HABER)-Tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, 9.30 TL'yi aşan Dolar kuru nedeniyle girdi maliyetleri iyice artan çiftçinin tarlasını ekip ekmeme konusunda kararsız kaldığını söyledi. Dövizdeki artışın dışarıdan temin edilen gübre, mazot ve tarım ilacı maliyetlerini yükselttiğini, devlet desteklerinin de yetersiz olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Çiftçinin kafası çok karışık. Çiftçi, 'Ürünü sattığımda karşılığını alabilecek miyim? Yüksek girdi fiyatlarıyla rekabet edebilir miyim?' diye düşünüp ya tarlasını kiraya veriyor veya boş bırakıyor" dedi.

Dolardaki sert yükselişle birlikte girdi maliyetleri artan çiftçi de zor durumda kaldı. Tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, Dolar'ın 9.30 TL'yi aşmasıyla birlikte büyük oranda ithal edilen gübre, mazot, tohum ve tarım ilacı maliyetlerinin de katlandığını söyledi.



SONKALE'ye çiftçilerin yaşadığı sıkıntıları anlatan Yıldırım, tarımda ekim sezonuna girilirken gelen zamların üreticiyi tarlasını ekip ekmeme konusunda kararsız bıraktığını öne sürdü.

"GÜBRENİN YÜZDE 95'İ İTHAL"

Dövizdeki artışın tarım sektörünü iki yönlü etkilediğini vurgulayan Yıldırım şöyle konuştu:

"Türkiye hammaddeler açısından dışa bağımlı. Yani gübre, mazot, tarım ilacı gibi birçok girdiyi dışarıdan temin ediyor. Bu nedenle dövizdeki her artış bu girdi fiyatlarının yükselmesine neden oluyor. İkincisi ise birçok ürünü ithal ettiğimiz için yine dövizdeki artış bunların fiyatlarının artmasına neden oluyor. Örneğin buğday ithalatında son haziran ayından bu yana dört ihale yapıldı. 21 Ekim'de beşinci ihale yapılacak. Bakıldığı zaman buğday ton başına 310-320 dolara geldi. Dolardaki her artış, ithal ettiğimiz buğdayın fiyatını da artırıyor. Bu da un, ekmek gibi birçok şeyin de fiyatının artmasına neden oluyor. Üretici dolarla alıp satmadığı için sıkıntı yaşıyor. Zaten dünya genelinde gübre krizi var. Fiyatlar çok yükseliyor, destekler de yetersiz olunca hem çiftçi hem de tüketici bundan olumsuz etkileniyor. Çiftçinin en fazla kullandığı ve en çok da şikayet ettiği gübre. Gübrenin yüzde 95’ini ithal ediyoruz. Bunu da Türk lirasıyla değil Dolar'la ya da Euro ile yapıyoruz. Buradaki artış çiftçinin üretim maliyetini artırıyor. Bu da çiftçinin para kazanmasını daha zor hale getiriyor. Şu dönemde gübre almak da bulmak da zor hale geldi. Çiftçi sattığı ürünle yeterli gelir elde edemezse bu girdileri alamaz. Bu girdileri alamazsa gübre kullanımı azaldığı için bu sefer verim düşüyor. Verim düşünce de gelir düşüyor. Türkiye’de üretim azalınca daha çok ithalat yapıyoruz. Yani daha fazla dövizi yurtdışına ödemiş oluyoruz."

"ÇİFTÇİ İKİLEMDE KALDI"

Çiftçinin kafasının karışık olduğunu söyleyen Yıldırım şöyle devam etti:

"Çiftçi girdi fiyatlarına ve dövizdeki artışlara bakıyor. Diyor ki 'Ben bu gübreyi, ilacı, tohumu Dolar bazında alıyorum. Üretim yaptıktan sonra ürünü sattığımda acaba bunun karşılığını alabilecek miyim? Yerine yenisini koyabilecek miyim?' Bu yıl bir kuraklık oldu ve çiftçiler ciddi bir gelir kaybı yaşadı. Kuraklık desteği açıklandı ama ödenmedi. Desteklerde zamanında ödenmediği için çiftçi üretim yapayım mı, yapmayayım mı ikileminde kalıyor. Bir yandan da ithalat yapılıyor. Hemen hemen her ürünü ithal ediliyoruz. Çiftçi 'Ben bu kadar yüksek girdi fiyatlarıyla rekabet edebilir miyim' diye düşünüp ya tarlasını kiraya veriyor veya boş bırakıyor. Bununda sonucunda üretim azalıyor. Üretim azalınca da ithalat yapıyoruz. Hani gıda fiyatlarını bu kadar çok konuşuyoruz ya bunun temel nedeni bu.

"2021 DESTEKLERİ HENÜZ AÇIKLANMADI"

2021 ürün desteklerinin henüz açıklanmadığına dikkat çeken Ali Ekber Yıldırım şunları söyledi:

"2021 destekleri 2022 bütçesinden ödenecek ama çiftçi şu an hazırlık yapıyor. Buğday, arpa, nohut, mercimek gibi ürünlerin ekimini yapacak. Destekleri bilmiyor. Destekleri bilse ona göre ürün tercihinde bulanacak, belki ona göre ekim yapıp yapmayacağına kadar verecek. Ancak daha 2021 destekleri açıklanmadı. Halbuki bu ürünler ekildi, hasat edildi, satıldı ama henüz ortada açıklanmış bir destek yok. Yaklaşık bir yıldır mozotla ilgili çiftçilerden bir şikayet yoktu. Çünkü dünyada akaryakıtla ilgili fiyatlarda da ciddi bir artış olmadığı için hep gübre ön plandaydı. Çitçiye sorulduğunda hep 'Mazot pahalı' diye cümleye girerdi şimdi hep 'Gübre pahalı' deniyor. Çünkü gübredeki fiyat artışı yüzde 150, bazı kalemlerde yüzde 200’ü buldu. Mazotta daha sınırlı bir artış var vardı. Ancak iki günde 41 ve 20 kuruşluk çok yüksek zamlar yapıldı. Bu da çiftçiyi doğal olarak gübre konusunda da sıkıntıya sokacak. Çünkü tam da ekim zamanı. Traktörü, mazotu en çok kullanacağı dönemde zam yapıldı. Bu da çiftçinin yine maliyetlerini arttıracak. Bu da ürün fiyatlarına yansırsa tüketici de bunun zararını görecek. Buradan çıkış yolu tarım desteklerinin erken açıklanması ve şu dönemde hem gübre de hem de mazotta desteğin açıklanıp çiftçiye ödenmesidir. Çünkü çiftçinin paraya ihtiyacı var. Yani siz bunu şimdi açıklar 2022’nin Haziran’ında öderseniz çiftçiye çok fazla yararı olmayacak."